1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bundesliga'da 26'ncı haftanın görünümü

15 Mart 2010

Bundesliga'da Bayern, zor da olsa Freiburg'u 2:1 mağlup ederek liderliğini sürdürdü. Haftayı galibiyetle kapatan Schalke ve Leverkusen de zirve yarışına ortak olmaya devam ediyor.

https://p.dw.com/p/MTZr
Bayern Münih, Freiburg karşısında ecel terleri döktü
Bayern Münih, Freiburg karşısında ecel terleri döktüFotoğraf: AP

Futbolda değişmeyen bazı gerçekler vardır: Büyük takım demek, sadece başarılı mazisiyle övünmekle kalmayıp, bu başarılara hergün bir yenisi ekleyebilme hedefine kilitlenen takım demektir. Büyük hedeflere ise yıldız futbolcularla ulaşılır. Her transfer sezonunda milyonlarca euroluk flaş transferlerin tek bir gayesi vardır: Maçın ve belki de sezonun kaderini değiştirebilecek kapasitede mümkün olduğu kadar çok yıldız futbolcuya sahip olmak! İşte Bayern'in Hollandalı süper sağ açığı Arjen Robben de bu şablona fazlasıyla uyan bir futbolcu. Sezon başında 25 milyon euroya Real Madrid'den transfer edilen Robben'in yüksek maliyeti ilk başlarda eleştirilere konu olduysa da haftalar ilerledikçe böyle bir futbolcuya sahip olmanın ne büyük bir nimet olduğunu taraflı tarafsız herkes kabul etmek zorunda kaldı.

Robben maçı tek başına aldı

Bayern'i Arjen Robben kurtardı
Bayern'i Arjen Robben kurtardıFotoğraf: AP

Hafta içinde Fiorentina'ya attığı golle Bayern'i Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale taşıyan Arjen Robben, hafta sonu Freiburg karşısında maçı yine tek başına çeviren isim oldu. Freiburg, ilk yarıda Makiadi'nin ayağından bulduğu sürpriz golle maçı uzun süre önde götürdü. Münih Allianz Arena'yı dolduran 69 bin seyirci "Acaba haftanın en büyük sürprizine mi tanık olacağız?" diye sormaya başladığında sahneye Robben çıktı. Önce 76'ıncı dakikada muhteşem bir frikik golüyle beraberliği sağlayan Hollandalı yıldız, bitime 7 dakika kala, Bayern'in kazandığı penaltıyı da gole çevirerek, üç puanı âdeta tek başına söküp aldı. Bu galibiyetle Bayern puanını 56'ya yükselterek liderlik koltuğunu iyice sahiplenirken, 20 puanda kalan Freiburg, 17'inci sıradan kurtulmayı başaramadı.

Bayern Münih'in Hollandalı çalıştırıcısı Louis van Gaal, Freiburg karşısında şanslı bir galibiyet aldıklarını kabul etti. Van Gaal, "İkinci yarının başından sonuna kadar maça hâkim olduğumuzu düşünüyorum. Ama şansımız yardımıyla da olsa galip gelmek yine de çok güzel. Tabii maç 1:1'lik beraberlik ya da 1:0'lık mağlubiyetle de sonçlanabilirdi" diyerek galibiyeti Robben'e borçlu olduklarını söyledi.


Schalke ve Leverkusen'in takibi sürüyor

İkinci sıradaki Schalke, cuma günü oynanan haftanın açılış maçında Stuttgart'ı 2:1 mağlup ederek, zirve yarışındaki iddiasını bir kez daha ortaya koydu. Bu karşılaşmada Stuttgart'ın beraberlik golünü Serdar Taşçı kaydetti. Ancak Edu ve Kuranyi'nin golleriyle sonuca giden Schalke, 54 puana ulaşarak, iki puan farkla lider Bayern'i takip etmeyi sürdürdü.

Leverkusen'in muhteşem ikilisi: Stefan Kießling (solda) ve Eren Derdiyok
Leverkusen'in muhteşem ikilisi: Stefan Kießling (solda) ve Eren DerdiyokFotoğraf: AP

Namağlup unvanını geçen hafta Nürnberg karşısında kaybeden Bayer Leverkusen'in, ligin güçlü ekiplerinden Hamburg karşısında alacağı sonuç merakla bekleniyordu. Hafta içinde Anderlecht'le UEFA Avrupa Ligi'nde zorlu bir karşılaşma oynayan ve rakibini 3:1 mağlup eden Hamburg, bu maçın yorgunluğunu henüz tam olarak atamadan gittiği Leverkusen deplasmanında tam bir hüsran yaşadı. İlk yarısı Kießling ve Ze Roberto'nun karşılıklı golleriyle 1:1 sona eren karşılaşmanın ikinci yarısında âdeta şaha kalkan Leverkusen, arkaya arkaya goller buldu. 55'te Eren Derdiyok'un mükemmel kafa golüyle yeniden öne geçen Bayer ekibi, bu golden 7 dakika sonra bu kez Kießling'in kafasıyla skoru 3:1'e taşıdı. Hamburg'un Çek stoperi Rozehnal'in 83'üncü dakikadaki golüyle maçın yeniden heyecanlı bir hal alabileceğini düşünenlere Leverkusen sadece 50 saniye sonra cevap verdi. Eren Derdiyok'un asistiyle ceza sahası dışında topla buluşan Castro, attığı mükemmel golle skoru tayin eden isim oldu.

Ligin ikinci yarısında büyük bir düşüşe geçen Hamburg, 43 puanda kaldı ve 5'inci sıraya geriledi. 53 puana yükselerek şampiyonluk yarışından kopmayan Leverkusen'in hocası Jupp Heynckes ise oyuncularının ikinci yarıda gösterdiği performanstan dolayı son derece mutluydu: "Oyuncularımın, durumun ciddiyetini ikinci yarının hemen başında anlamış olduklarını gördüm. Nitekim sürekli rakip kaleyi yokladık ve nihayetinde çok güzel goller atmayı başardık."

Dortmund ve Bremen de galip

Nuri Şahin (sağda), hocası Jürgen Klopp'un güvenini boşa çıkarmıyor
Nuri Şahin (sağda), hocası Jürgen Klopp'un güvenini boşa çıkarmıyorFotoğraf: picture-alliance/ dpa

İkinci yarının flaş ekiplerinden Borussia Dortmund, yükselişini 26'ıncı haftada da devam ettirdi. Nuri Şahin'in 90 dakika sahada kaldığı ve kullandığı frikikle takımının ilk golünün baş mimarı olduğu maçta sarı-siyahlı ekip Barrios'un iki ve Zidan'ın golleriyle sahadan 4:1'lik zaferle ayrıldı. Bochum'un tek golü Holtby'den geldi. Puanını 45'e yükselten Dortmund, puan cetvelinde bir basamak tırmanarak 4'üncü sıraya yerleşti. 27 puanla 14'üncü sırada kalan Bochum'sa yavaş yavaş tehlikeli bölgeye yaklaşmaya başladı.

Claudio Pizarro Bremen formasıyla çıktığı 100'üncü maçında gol sevinci yaşadı
Claudio Pizarro Bremen formasıyla çıktığı 100'üncü maçında gol sevinci yaşadıFotoğraf: AP

Bu sezonun istikrarsız takımlarından biri olan Werder Bremen, dönüşümlü olarak bir hafta tek, bir hafta üç puan alma alışkanlığını 26'ıncı haftada da sürdürdü. Kuzey ekibine Hoffenheim karşısında üç puan getiren golü, Bremen formasıyla 100'üncü maçına çıkan Perulu Claudio Pizarro, bitime 9 dakika kala kaydetti. Mesut Özil'in sakatlığı nedeniyle forma giymediği maçta yüksek tempo ve bol gol bekleyenler hayal kırıklığına uğradı. 42 puana yekselen Bremen, 6'ıncı sıradaki yerini sağlama alırken, haftaya 32 puanla 11'inci sırada giren Hoffenheim, puan cetvelinde yerinde saydı.

Werder Bremen teknik direktörü Thomas Schaaf, zaman zaman mahalle maçı havasında geçen karşılaşmada "ilk golü atan kazanır" kuralının işlediğini vurguladı. Schaaf, "Maç sanki 0:0 sona erecekmiş gibi görünüyordu. İlk golü atacak tarafın, aynı zamanda maçın skorunu da belirleyeceği aşikârdı. Bunu başarabilen taraf biz olduk" diye konuştu.

Berlin'de olaylar çıktı

Ne olacak bu Hertha Berlin'in hali? İşte başkentli futbolseverler her geçen hafta bu soruya cevap bulmakta daha da zorlanıyor. Tek tek oyunculara bakıldığında Hertha Berlin'in aslında ilk beşi zorlaması gerekiyor. Arne Friedrich gibi Alman Milli Takımı defansının değişmez bir ismi, Jaroslav Drobny gibi Çek Milli Takımı'nın iki numaralı kalecisi, Raffael ve Cicero gibi son derece yetenekli iki Brezilyalı top cambazı ve Gojko Kacar gibi Sırbistan Milli Takımı'nın orta sahadaki dinamosu... Ayrıca Gekas, Kobiaschvili ve Kringe gibi önemli isimleri bünyesinde barındıran Hertha, bir türlü "takım ruhunu" benimsemeyi başaramadı.

Berlinli futbolcular sahadan yine boynu bükük ayrıldı
Berlinli futbolcular sahadan yine boynu bükük ayrıldıFotoğraf: picture alliance/dpa

Geçen hafta Hamburg deplasmanından boynu bükük dönen başkentliler, küme düşme potasındaki Nürnberg'i mutlak surette yenip ligde kalma şansını az da olsa sürdürmek istiyordu. Nitekim maça iyi başlayan Yunanlı forvet Theofanis Gekas'la öne geçen Berlin, yarım düzine daha net gol pozisyonuna girdiyse de bunlardan yararlanamadı. 61'de İsviçreli golcüsü Bunjaku'nun kafasıyla eşitliği yakalayan Nürnberg, maçın son saniyelerinde Türk-Yunan işbirliği sonucu galibiyet golüne ulaştı. İlkay Gündoğan'ın pasını iyi değerlendiren Angelos Charisteas, maçın Nürnberg lehine 2:1 sonuçlandığını ilan etti. 24 puana ulaşan Nürnberg, kümede kalma mücadelesinde önemli bir galibiyet elde etti.

Mağlubiyeti ve lig sonunculuğunu hazmedemeyen Hertha Berlinli taraftarlarsa maçın bitiş düdüğüyle birlikte sahaya hücum etti. Güvenlik güçleri, uzunca bir süre durumu kontrol altına almakta zorlandı. Suyu iyiden iyiye ısınan 15 puanlı Hertha Berlin'in teknik direktörü Friedhelm Funkel ise futbolcularını beceriksiz davranmakla eleştirdi: "Takımın ilk yarıda sergilediği performans gerçekten de çok iyiydi. Ama yüzde yüzlük gol pozisyonlarından yararlanamamak, biraz da beceriksizliğin göstergesi. Tabii mevcut tablo bizim için çok vahim ama yapacak birşey yok. Bu gerçekle yüzleşmeyi öğrenmemiz gerekiyor."

Golcüler formdaydı

Kießling demek gol demek
Kießling demek gol demekFotoğraf: picture-alliance/dpa

26'ıncı haftanın diğer maçlarındaysa Wolfsburg, deplasmanda Mönchengladbach'ı 4:0'la geçerken, Mainz Köln'ü 1:0, Hannover de Frankfurt'u 2:1 mağlup etti.

Bu hafta ligin golcüleri âdeta arı gibi çalıştı. Meşin yuvarlak toplam 29 kez fileleri havalandırdı. Bayer Leverkusenli Stefan Kießligng, attığı iki golle krallık yarışında zirvedeki yerini 16 golle perçinledi. 14'er gollü Edin Dzeko ve Kevin Kuranyi'yi 13 gollü Lucas Barrios takip ediyor. Albert Bunjaku ve Eren Derdiyok da 12'şer golle yine krallık yarışında iddiasını sürdüren forvetler arasında.

Son olarak önümüzdeki haftanın maç programına kısaca göz atalım: Cuma günü oynanacak Köln-Mönchengladbach mücadelesiyle start alacak 27'inci haftada ilk üç sıradaki takımlar deplasmanda ter dökecek. Lider Bayern Münih Frankfurt'ta, Schalke Hamburg'da ve Leverkusen ise Dortmund'da son derece zorlu maçlar oynayacak. Wolfsburg-Berlin, Bremen-Bochum, Stuttgart-Hannover, Nürnberg-Hoffenheim ve Freiburg-Mainz, 27'inci haftanın diğer maçları.


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Murat Çelikkafa

Editör: Ahmet Günaltay