1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bozdağ: Türkiye'de tweet attı diye tutuklanan yok

7 Ağustos 2017

Bekir Bozdağ, Türkiye'de cezaevlerinde salt gazetecilik yaptığı gerekçesiyle tutuklu ve hükümlü kimsenin olmadığını söyledi. Bozdağ, "Türkiye'de tweet attı diye tutuklanan bir Allah'ın kulu var mı, yok" diye konuştu.

https://p.dw.com/p/2hq91
USA Bekir Bozdag trifft Jeff Sessions in Washington
Fotoğraf: picture-alliance/AA/Y. Ozturk

TRT Genel Müdürlüğü'nde gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye'de cezaevlerinde salt gazetecilik yaptığı gerekçesiyle tutuklu ve hükümlü kimsenin olmadığını söyledi. Bozdağ, "Türkiye cezaevlerinde mesleği gazeteci olan kişiler, değişik suç isnatları nedeniyle tutuklu oldukları gibi, bazıları da suçu sabit olduğu için mahkeme kararıyla cezalandırılmışlar, hükümlüler. Bir kısmının suçu sabit, şu anda infaz ediliyor. Bir kısmının isnatlar nedeniyle, kuvvetli suç şüphesi nedeniyle tutuklu yargılaması devam ediyor. Türkiye cezaevlerinde salt gazetecilik yaptığı gerekçesiyle tutuklu ve hükümlü hiç kimse yoktur. Bunu biz defalarca ifade ettik" diye konuştu.

Bozdağ, "Örneğin zaman zaman şöyle haberler görüyorsunuz, 'Bir tweet attı, adam tutuklandı'. Türkiye'de tweet attı diye tutuklanan bir Allah'ın kulu var mı, yok," ifadesini kullandı.

Geçtiğimiz haftalarda Başbakan Yardımcılığı görevine atanan eski Adalet Bakanı sözlerine "Ama şunu söylemek lazım, 'Tweetinde ne dedi?' Orada bir şey söylüyor. Suç olan bir şeyi icra ediyor. Onun için insanlar adli takibata muhatap kalıyor," şeklinde devam etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cezaevindeki iki kişi dışındaki basın mensuplarının sarı basın kartı sahibi olmamaları gerekçesiyle gazeteci olarak addedilmeyeceklerini dile getiriyor, meslek örgütleri ve basın kuruluşları ise bu kişilerin birçoğunun gazetecilik faaliyetleri sebebiyle hapiste olduklarını savunuyor.

Dünya Cumhuriyet davasını izliyor

Tek tip kıyafet tartışmaları

15 Temmuz 2016 darbe girişiminin planlayıcısı ve uygulayıcısı olduğu iddia edilen Gülen yapılanmasına mensup tutukluların mahkemelere tek tip kıyafetle getirilmesi ve duruşmalara bu şekilde çıkarılması konusuna da değinen Bozdağ, "Rengi konusunda bir belirsizlik yok ama kapsamıyla ilgili konuda bir yasal düzenleme ihtiyacı olduğunu ben de düşünüyorum. Bakanlık üzerinde çalışıyor, o çalışmayı hükümetimizle paylaşacak" diye konuştu.

Bozdağ, düzenlemenin Ekim'de tekrar faaliyete geçecek TBMM'nin açılışına kadar bir kanun hükmünde kararname ile daha erken yasalaşabileceğinin işaretini verdi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü, konuya ilişkin bir soru üzerine, "KHK'ya konabilir bu yasal çalışma. Çünkü Ekim'de Meclis açıldığı için o zamana kadar zaten yasalaşma imkânı yok" ifadesini kullandı.

Müftülere nikâh yetkisi

Geçtiğimiz haftalarda tartışma yaratan, müftülere nikâh kıyma yetkisi verilmesini öngören düzenlemeyle ilgili de açıklamada bulunan Bozdağ, mevcut kanunda belediye başkanlarının görevlendirdiği devlet çalışanlarının hâlihazırda bu yetkiyi kullanabildiğini hatırlattı.

Belediye başkanlarının görevlendirdiği memurlar, köylerde muhtarlar ve bakanlığın evlendirme görev ve yetkisi verdiği konsolosların da nikâh kıyabildiğini kaydeden Başbakan Yardımcısı, düzenlemeye sadece "il ve ilçe müftülüklerinin" ekleneceğini söyleyerek, bunun da yetkilendirme dâhilinde olduğunu söyledi.

Ancak düzenlemenin gündeme geldiği temmuz ayı sonlarından bu yana muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları ve bazı ilahiyat profesörleri tasarıya tepki gösteriyor.

Kadın örgütleri, tasarının "laik düzene aykırı" ve "imam nikâhını özendirici" nitelikte olduğunu ileri sürerken, Cumhuriyet Halk Partisi ile Halkların Demokratik Partisi de "şeriat mantığında" olduğu gerekçesi ile karşı çıkıyor.

Türkiye Eurovision'a gidecek mi?

Son dönemlerde Türkiye'nin en son 2012 yılında katıldığı Eurovision Şarkı Yarışması'nda tekrar yer alacağına ve TRT'nin bu konuda bir takım hazırlıklar yaptığına dair haberlere değinen Bozdağ, ilgili soruyu "Doğru değil" diyerek geri çevirdi.

© Deutsche Welle Türkçe

DW/ÇÖ,BD