1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

BM'de kadın hakları tartışılıyor

Rainer Sütfeld / New York4 Mart 2005

BM’de kadınların sorunları tartışılıyor. “Pekin+10“ olarak adlandırılan, iki hafta sürecek toplantıya 100 resmi delegasyon, 80 ülkeden kadın hakları ile ilgili bakan ve yaklaşık 6 bin sivil örgüt temsilcisi katılıyor. Hedef ise 1995’te Pekin’de düzenlenen toplantıdan bu yana gerçekleştirilen ilerlemeyi saptamak…

https://p.dw.com/p/Aavs
BM'de 10 yıl önce yapılan Pekin'deki konferansın bilançosu çıkarılıyor...
BM'de 10 yıl önce yapılan Pekin'deki konferansın bilançosu çıkarılıyor...Fotoğraf: UN

Pekin’deki Dünya Kadınlar Konferansı’ndan bugüne kadar geçen 10 yıl içinde, Birleşmiş Milletler’e üye 191 ülkeden 66’sında aile içi şiddeti cezalandıran yasa çıkarılması BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından bir başarı olarak nitelendirildi. Ancak Uruguay, Guatemala, Etiyopya veya Pakistan’daki yasalara göre, birine tecavüz eden kişi kurbanı ile hemen evlendiği takdirde, cezadan kurtulabiliyor.

Almanya’da ise son 10 yılda kadın - erkek eşitliği için çok sayıda ulusal yasa çıkarıldı, siyasete katılan kadınların oranı arttı ve şu anda 14 federal bakanlıktan 6’sının başında bir kadın politikacı bulunuyor. Seçmenlerin çoğunluğunun kadın olduğu ABD’de durum farklı. Kongre üyelerinin sadece yüzde 15’i kadın. Hayatlarında şiddete maruz kalmış olan Amerikalı kadınların oranı ise yüzde 31.

ABD’deki kadın haklarının durumuna dikkat çeken Hollywood yıldızı Meryl Streep ise BM Konferansı sırasında kadın hakları konusunda dünya çapındaki yasaların durumunu gösteren bir raporu tanıttı. Bu raporda çizilen tablo pek iç açıcı değil. Buna göre, özellikle ABD’nin askeri müdahelesi ile rejimin değiştiği Afganistan ve Irak’ta kadınların durumu daha da kötüleşti.

Irak ve Afganistan’daki durum

Irak’taki aile hukukunda İslam dininin muhafazakar yorumunun temel alınmasının üzücü olduğunu belirten “Equality Now – Eşitlik Şimdi“ adlı örgütten Maha Ebu-Dayyeh Shamas, “Savaştan önce Irak, Arap dünyasının en liberal aile hukukuna sahipti“ diye konuştu.

Aynı örgütün genel başkanı Jessica Neuwirth de yeni bir anayasanın sadece erkekler izin verdiği ölçüde geçerli olabileceğinin en iyi örneğinin Afganistan’da yaşandığını belirtiyor. Neuwirth "Afganistan Anayasası’nda kadın - erkek eşitliği yer alıyor. Ancak Adalet Bakanı’nın neredeyse Taliban zihniyetiyle hareket etmesi ve anayasaya rağmen eşitliğe karşı tavır alması çok endişe verici“ diye konuştu. İki ülkede de bir diğer önemli sorun, kadın kaçırma ve kadın ticareti.

ABD’nin önerisi

Pekin’deki konferanstan bu yana bu sorun AIDS ile birlikte ön plana çıktı. Kadın hakları konusundaki çalışmaların bir bilançosunun çıkarıldığı toplantının başarıya ulaşıp ulaşmayacağı ise ABD’nin gayet ısrarlı bir şekilde gündeme getirmeye çalıştığı kürtaj konusuna bağlı.

Washington yönetimi, kapanış bildirgesinde “kürtaj insanlık hakkı değildir“ şeklinde bir ifade yer almasını isterken, Almanya’da Kadın Haklarından Sorumlu Devlet Müsteşarı Marie-Louise Beck, ABD’li yetkililer bu ifadede ısrar ettikleri takdirde toplantının bildirgesiz sonuçlanacağını belirtti.