BM, uyuşturucuya karşı mücadele başlattı
23 Haziran 2004
Kalkınmakta olan ülkelerin uyuşturucuları ürettiği, sanayileşmiş toplumların da bu uyuşturucuları tükettiği devirler çoktan geride kaldı. Laos, Kolombiya ve özellikle de Afganistan’da afyon veya kokain bağımlısı insanların sayısı hızla artıyor.
Afganistan, yeniden dünyanın en büyük eroin üreticisi ünvanını kazandı. Dünya çapındaki uyuşturucu trafiğinde pazarlanan eroinin yüzde 75’i Afganistan’da üretiliyor. Ülkedeki 32 eyaletin 28’inde afyon ekiliyor. Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, uyuşturucu sorununun ülkenin yeniden imar döneminde karşı karşıya bulunduğu en önemli engellerden biri olduğunu belirtiyor:
Karzai destek talep etti
"Kimse, hele bir ulus kendisine ‘uyuşturucu satıcısı’ olarak hakaret edilmesini istemez. Tabii ki ülkede yetişen meyvalar veya diğer zirai ürünler ile övünmeyi tercih ederiz. Afyon ekimi ile mücadelede uluslararası camiadan destek rica ediyorum, ki bu yolla vatandaşlarımıza yeni yaşam perspektifleri sunabilelim.”
Sadece Afganistan’da değil, uyuşturucu trafiğinde iki ana transit geçiş ülkesi Pakistan ve İran’da da uyuşturucu bağımlılarının sayısı yıllardır durmaksızın artış kaydediyor. Bu ülkelerdeki bağımlıların sayısı, Avrupa ve ABD’deki bağımlıların toplamından daha yüksek. Resmi olarak iki milyon kişinin uyuşturucu bağımlısı olduğu İran’da, gözlemciler bir vuruşluk eroin fiyatının bir paket sigara ile aynı olması nedeniyle bu sayının yüzde 30 daha yüksek olduğunu tahmin ediyor.
Yoksulların uyuşturucu bağımlılığı
Uyuşturucu bağımlılığı iktisadi açıdan üretici ve transit ülkeler için bir felaket anlamına geliyor. Yoksulluk, bağımlıların gelecekten bir beklentilerinin olmaması ve verimli çalışamaması, ülkelere her yıl milyarlarca dolara maloluyor.
Almanya’da Federal Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı ve hükümete bağlı Teknik İşbirliği Kurumu, bu sorunu çözebilmesi amacıyla örneğin Afganistan için yeni bir program geliştirdi. ”Kalkınma Hedefli Uyuşturucu Kontrolü” adını taşıyan bu program ile halka afyon ekimine alternatifler ve tedavi yolları öneriliyor.
Gelecek perspektifi sunabilmek...
Kalkınmakta olan ülkelerde tedavi imkanı sunan yardım örgütleri, Avrupa ve ABD’de edindikleri tecrübeleri kullanıyor. Başarı için ilk şart, uyuşturucu bağımlılarına yeni bir gelecek perspektifi sunmak ve onların topluma uyumunu sağlamak. Uzmanlar aksi takdirde tedaviye başlamanın hiçbir cazibesi olmadığını, uyuşturucu bağımlılığının günümüzde, yoksullukla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtiyor.
Ayrıca AİDS hastalığına yolaçan HİV enfeksiyonları da önemli bir tehlike oluşturuyor. Muhafazakar Tahran yönetimi bile, AİDS’in sadece ahlaki çöküntü içindeki Batı toplumlarının sorunu olduğu şeklindeki söyleminden vazgeçmek zorunda kaldı. Tahran’da sosyal görevliler, sokaktaki uyuşturucu bağımlılarını terapiye ikna etmek için Almanya’da geliştirilen yöntemleri kullanıyor. Alman Federal Hükümeti’nin Uyuşturucu Sorumlusu Marion Caspers-Merk, Nisan ayı sonunda sunduğu uyuşturucu raporunda bu yöntemlerin Almanya’da başarılı olduğunu belirtiyordu:
Uyuşturucudan ölüm sayısında düşüş var
”Uyuşturucudan ölenlerin sayısında yine bir düşüş var ve 1989 yılından bu yana en düşük sayıyı kaydetti. Tabii ki her ölüm fazla, ancak bu yine de alınan önlemlerin yavaş yavaş etkisini gösterdiğini kanıtlıyor.”
Almanya’da geliştirilen önlemlerin başında, BM’nin de tavsiye ettiği yasal uyuşturucu Methadon ile terapi, bağımlılara psikososyal destek ve akut zehirden arındırma programları geliyor. Ayrıca gözetim altında ve temiz şırınga ile uyuşturucu kullanabilecek mekanların oluşturulması da, bağımlıların topluma kazandırılmasında önemli bir adım olarak gösteriliyor.