1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Blair Irak politikasına destek buldu

Karl Tefilovic1 Ekim 2004

Irak’taki İngiliz birliklerinin daha erken çekilmesi yolunda verilen bir karar teklifi, Brighton’da süren İşçi Partisi'nin Kongresi'nde delegelerin büyük çoğunluğu tarafından reddedildi ama iktidar partisinin kongresinin son gününde Blair’in Irak politikası yer yer çok sert eleştirildi.

https://p.dw.com/p/Ab7E
Gergin geçen Kongre Blair'in sağlını bozdu. Başbakan kalbindeki rahatsızlık nedeniyle hastanede tedavi görüyor.
Gergin geçen Kongre Blair'in sağlını bozdu. Başbakan kalbindeki rahatsızlık nedeniyle hastanede tedavi görüyor.Fotoğraf: AP

Brighton’daki parti kongresi, Tony Blair’in üçüncü defa başbakanlık koltuğuna oturmasını sağlamak için başlatılacak bir kampanyanın açılışıydı. İşçi Partisi bunu bugüne kadar hiç başaramadı. Mayıs ayında yapılması beklenen seçimler için partinin şimdiden kolları sıvaması gerekli. Çünkü rüzgar ters yönden esiyor. Kamuoyu yoklamalarının sonuçları kötü; Blair, inandırıcılığını yitirmiş durumda. İşçi Partisi milletvekili Alice Mahon, bütün bunların nedeninin Irak olduğunu savunuyor.Mahon şöyle konuşuyor:

”Bu oturma odasına yerleşmiş bir fil misali. Odaya nereden girerseniz girin, onu görüyorsunuz. Bu da gerçekten çok üzücü. Çünkü hükümetin çok güzel bir iç politik programı var. Ama bu, Irak’ta olanlar nedeniyle hep bir yana itiliyor.”

Parti üyeleri kızgın

İngiltere’nin merkez bölgesinde bir belediye meclisinde çalışan John Man parti üyelerinin kızgın olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:

”Tony Blair trajik ve hatalı bir karar verdi. Binlerce üye İşçi Partisi’ne sırt çevirdi. Kendine de zarar verdi. Tıpkı hükümet ve parti gibi.”

Blair ve bakanları, Brighton’da John Man ve onun gibi düşünenlere büyük zaman ayırdı. Hem tartışmalarda, hem de kapalı kapılar ardında psikolojik masaj gündemdeydi. Bu reçete yararlı olmuşa benziyor. Parti safları sıklaştırıyor. Buna Başbakan’ın konuşması da katkıda bulundu. Blair, Irak’ta kitle imha silahları bulunduğu yolundaki haberlerin yanlış olduğunu işi uzatmadan itiraf etti:

”Sorun şu: Hatalı bilgi için özür dileyebilirim. Fakat Saddam’ı devirdiğimiz gerçeği için dileyemem. Bu samimi olmaz.”

Blair pişman

Yani içerikte değişen birşey yok. Ama vurgular farklı. Blair pişman bir tavır sergiliyor ve eskisine oranla daha az tepeden bakan bir tavra sahip. Blair şöyle konuşuyor:

”Haklı olduğumu biliyor muyum? Yargılar, veri değildir. İçgüdüler de bilim değildir. Her insan gibi ben de hata yapabilir, yanılabilirim. Sadece neye inandığımı biliyorum.”

Blair birdenbire anlayış gösterilmesini istemeye ve eleştirileri ciddiye aldığı mesajını vermeye başladı. Verdiği mesajda şu da var: ”Irak konusunda hiçbir zaman anlaşamayacağız, ama şimdi yine de birlikte mücadele etmek zorundayız.” Bu strateji başarılı da oldu. Parti delegelerinin yüzde 85’i, 9 bin İngiliz askerinin Irak’ta kalmasına karar verdi. Böylece de, parti tabanının bu askerlerin daha erken geri çekilmesi talebini de reddetmiş oldu.

Sendikalarla arasını düzeltti

Blair başka bir cephede daha başarılı bir mücadele verdi. Brighton’da sendikalarla arasını yine düzeltti. Evet Blair olanaklı olduğu kadar çok İngiliz’i yine gemisine almaya çalıştı. Ama en önemli sorunu hala çözemedi. İnsanların kendisine yine inanmalarını nasıl sağlayacak? Yeniden güven kazanmak için ne yapması gerekiyor? Bu noktada İşçi Partisi sol kanadının lideri Tony Benn’in bir tavsiyesi oldu:

”Ben şöyle düşünüyorum. Adalet talepleri sokaktan geliyor ve yasalaşıyor. İşçi Partisi bu aradaki halka. Sosyal devleti, sendikaları, kadınlar için seçme seçilme hakkını böyle elde ettik. İlerleme ancak, tepedekiler aşağıdaki insanlara kulak verince olur. Bu yapılmazsa büyük sorunlar çıkar.”