1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlin’de “Berlin Açıklaması“ kavgası

Peter Stützle / DW22 Mart 2007

AB’nin 50. kuruluş yıldönümünde hafta sonu özel zirvede AB liderlerinin yapacağı Berlin Açıklaması, Alman Parlamentosu’nda tartışmaya açıldı. Muhalefet partileri, Merkel hükümetinin Açıklama’nın içeriğini gizli tutmasını eleştirdi…

https://p.dw.com/p/AZSE
Alman Parlamentosu'nda AB liderlerinin yapacağı Berlin Açıklaması görüşüldü.
Alman Parlamentosu'nda AB liderlerinin yapacağı Berlin Açıklaması görüşüldü.Fotoğraf: AP

AB’nin 50. kuruluş yıldönümünde AB devlet ve hükümet başkanlarının yapacağı Berlin Açıklaması, AB Dönem Başkanı Almanya’nın parlamentosunda ele alındı. AB özel zirvesinin ele alındığı Berlin’deki meclis genel kurulunda Berlin Açıklaması yüzünden hararetli tartışmalar çıktı.

Berlin Açıklaması’nın büyük gizlilik içinde hazırlanması muhalefetin sert tepkisine ve iktidar koalisyonunun eleştirilmesine yol açtı. Hür Demokrat Parti lideri Westerwelle, Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier’e yönelik yaptığı çağrıda “Berlin bildirisinin açıklanmasına kısa bir süre kala, bildirinin içeriği hakkında parlamentoya bilgi vermenizi temenni ederdik. Biz hükümet liderlerinin Avrupası’nın değil, halkların Avrupası’nı istiyoruz. Halkın temsilcileri de karşınızda oturuyor“ diye konuştu.

Anayasa için yeni girişim

Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise genel kuruldaki konuşmasında, Avrupa Anayasası için yeni bir girişim başlatacaklarını duyurdu. Ama konunun Berlin Açıklaması’na nasıl yansıyacağını açıklamayan Steinmeier, bütünleşme sürecinin hızlandırılmasından yana oldukları şeklindeki genel bir ifadeyle yetindi.

Steinmeier, “Küreselleşen dünyanın çok sesliliği içinde Avrupa’nın kendini duyurması tek bir dille konuşmasına bağlıdır. Ortak çıkarlarımıza ancak birlikte hareket ederek sahip çıkabiliriz. Avrupalıların da sorumlu politikacılardan bunu bekledikleri kanaatindeyim“ dedi.

Gysi: Oyunlar düzenliyor

Muhalefetteki sol fraksiyonun lideri Gregor Gysi de Avrupa Anayasası’nın başarısızlığa uğramasını referanduma giden Fransızlarla Hollandalıların Avrupa’yı sosyal boyutu olmayan neoliberal bir proje olarak algılamalarına bağladı.

Gysi, “Şimdi anayasayı halkın oyuna sunmadan onaylatabilmek için oyunlar tertipleniyor. Ama bu çözüm olamaz. Daha kısa, şeffaf ve vatandaş haklarını ön plana çıkaran bir anayasa hazırlayıp bütün üye ülkelerde halkoyuna sunmalı ve anayasanın her ülkede kabul edilmesi şartını aramalıyız. Bu Avrupa açısından demokratik ilerleme olacaktır“ dedi.

Sosyal ve ekolojik bir Avrupa

Yeşiller Partisi’nin meclis grup başkanı Renate Künast da AB’nin özel sektörün çıkarlarına teslim edilmemesi gerektiğini söyledi. Künast, “Avrupa Birliği eşittir özel sektörün kısa vadeli çıkarları, şeklindeki denklem kabul edilemez. AB, önümüzdeki 50 yılda sosyal ve ekolojik Avrupa’yı kuracağız, demek olmalıdır. O zaman tıpkı Avrupa barış projesinin parlaklığına ulaşırız“ dedi.

Avrupa’nın ortak bir anayasaya ihtiyacı olduğunu hiçbir siyasi parti inkar etmiyor. Ancak Hristiyan demokrat Milletvekili Andreas Schockenhoff genel kuruldaki konuşmasında yeni anayasanın Avrupa kimliğine de açıklık getirmesi gerektiğini belirterek, “AB büyüyüp karışık hale geldiği için halk, AB nedir, neden ona ihtiyacımız var, sürekli değişim içinde AB’ni diğerlerinden ayıran özellikler nelerdir, diye soruyor. Avrupalı kimliğini arıyor“ dedi.