1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Berlinale'de Avrupalı Müslümanların iç hesaplaşması

18 Şubat 2010

Uluslararası Berlin Film Festivali, Berlinale'de bu yıl İslam temalı filmler dikkat çekiyor. Yarışma bölümünde Almanya'yı temsil eden film de İslam konulu. Berlin'de festivali izleyen Aydın Üstünel'in haberi.

https://p.dw.com/p/M4aW
"Şehadet" filminden bir sahne

Berlinale’de gösterilen bir dizi film, Batılı ülkelerdeki modern hayatta İslami inanç ile yaşamanın farklı yönlerine ışık tutuyor. Panorama’da gösterilen ve geleneksel değerlerle modern hayat arasındaki çatışmanın namus cinayetine dönüştüğü Alman yapımı “Die Fremde – Yabancı”, festivale damgasını vuran önemli filmlerdendi.

Dün dünya prömiyeri yapılan ve Alman sinemasını Altın Ayı yarışında temsil eden "Şehadet“ filmi de günümüz Berlin’inde yolları bir camide kesişen üç genç Müslüman’ın birbirine örülü hikayelerini anlatıyor. İkisi Türk asıllı bu üç karakter, istenmeyen hamilelikten eşcinselliğe ve neden olunan bir kazanın vicdani ağırlığına kadar farklı iç hesaplaşmalarla boğuşuyor ve dini inançları attıkları adımlarda, aldıkları kararlarda farklı derecelerde olsa da önemli rol oynuyor.

Eine Szene aus dem Film "On The Path"
Saraybosnalı yönetmenin "Na Putu" adlı filmi de İslam temalıFotoğraf: picture-alliance/dpa

Filmin yönetmeni, Baden Württemberg Film Akademisi'ndeki bitirme projesiyle Berlinale'ye kabul edilen 29 yaşındaki Afgan asıllı Burhan Kurbani.

"Biraz daha derine inin"

Paul Thomas Anderson'ın "Manolya“ ya da Robert Altman'ın "Sosyeteden İnsan Manzaraları“ filmlerini andıran bir kurguyu tercih eden Kurbani, filmin çıkış noktasını şöyle anlatıyor:

"Medyanın bize sunduğu enformasyon parçacıklarına, bizi bazen korkutan haberleri okumaya, görmeye razı olduğumuz için, aslında çok fazla birşey bilmediğimiz duygusu hakim oluyor. Hatta yavaş yavaş bu oluşan korkuya da alışıyoruz. Bu film ile işte bu gelişmeye karşı harekete geçmeye çalıştık, benim ana motivasyonum buydu: Her yerde karşınıza çıkan bu inanç ile biraz daha ilgilenin, biraz daha derine inin. İslam hep etrafınızda. Dönercisinden taksi şöförüne - tabii bu mesleklerle de sınırlı kalmıyor - avukat da olabilir, psikolog da.“

Yönetmen, kendisinin nasıl bir Müslüman olduğu sorusuna ise şu cevabı veriyor:

“Ben kesinlikle kusursuz bir Müslüman değilim, ben inançlı bir Müslümanım ve hayatımda Allah’ın belli bir yeri var. Ama öte yandan hayatta cevaplandırmam gereken sorularla karşılaşıyorum, örneğin Berlinale’nin şerefine kadehimi suyla mı kaldırayım yoksa köpüklü şarapla mı? Tercihimi köpüklü şaraptan yana yaptım. Ben 2.0 versiyon upgrade bir Müslümanım. Ben Allah’a inancımı, Allah ile olan hesaplaşmamı kendi öngördüğüm şekilde yapsam da bu, kötü bir insan, kötü bir Müslüman olduğum anlamına gelmez. Filmin ana söylemlerinden biri de bu. Sen, kitaplarda yazanları tam olarak uygulamasan bile, yine de bir Müslümansın, çünkü bu inanç çok büyük, çok derin ve sen tam öngörülen çizgiden ilerlemesen bile bu inanç ufalmıyor, küçülmüyor.“

Filmstill Shahada Flash-Galerie
"Şehadet" filminden bir başka sahneFotoğraf: Internationale Filmfestspiele Berlin

Güçlü anlatımıyla ile Altın Ayı yarışında şimdiden favoriler arasında gösterilen Kurbani, “Şehadet” filminin hedefinin iletişimi tetiklemek olduğunu söylüyor. Kurbani, "Filmimiz tabii ki bir 'diyaloğa çağrı', gelin oturup konuşalım, gelin okullara gidelim, gelin tartışalım. Ümidim, filmin genç kuşak izleyicilerle buluşması, onları biraraya gelip tartışmaya, konuşmaya itmesi. Bu filmin hedefiydi, 'hadi konuşalım' diyor.

"Na Putu" da İslami temalı

Berlinale’nın yarışma bölümüne kabul edilen bir diğer film, Saraybosna doğumlu kadın yönetmen Yasmila Zbanic imzalı “Na Putu” da İslami bir tema işliyor.

Saraybosnalı Amar, içki bağımlılığı yüzünden havalimanındaki işinden olur, tesadüfen karşılaştığı savaştaki silah arkadaşı ona köktendinci Müslüman bir cemaatte bir iş bulur. Karısı Luna, genç adamın bu cemaatle bu kadar içli dışlı olmasını istememektedir. Ancak Amar, yeni işinin kendisine huzur getirdiğini ve alkolden uzak durmasını sağladığını söyleyerek bu isteği reddeder.

2006 yılında "Grbavica" ile Altın Ayı’ya layık görülen Yasmila Zbanic’in yeni filmi, bugün izleyici ile buluşacak.

© Deutsche Welle Türkçe

Aydın Üstünel / Berlin

Editör: Ayhan Şimşek