1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Aydın Üstünel31 Ekim 2003
https://p.dw.com/p/AbWL


Alman gazetelerinde bugün, Hristiyan Birlik Partisi Federal Meclis Grup Başkan Yardımcısı Friedrich Merz’in sunduğu vergi reformu taslağı, önemli yer tutuyor. Berliner Zeitung adlı gazete, Alman vergi hukukunun basitleştirilmesini öngören taslağı olumlu değerlendiriyor:

"Hristiyan Birlik Partilerinin Meclis Grup Başkan Yardımcısı, nihayet ‘reform’ ünvanını hakeden bir paket sundu. Şeffaflığı hedefleyen bu paket, vatandaşları ve şirketleri, bürokrasi ve fazla giderden kurtarmak, haksızlığı azaltmak, sonuçta ekonomide canlanma sağlamak için gerekli şartları yerine getiriyor. Federal Maliye Bakanı Hans Eichel, zamanında Merz’inki gibi bir plan sunsaydı, Sosyal Demokrat politikacının bulunduğu nokta, bugün çok daha farklı olurdu."

Friedrich Merz’in sunduğu vergi reformu taslağı konusunda Reutlinger General-Anzeiger adlı gazetenin yorumu ise şöyle: "Bu iş bu kadar kolay! Hristiyan Birlik Meclis Grup Başkan Yardımcısı Merz’in sunduğu reform planlarının, Hür Demokrat Parti veya eski Anayasa Mahkemesi Yargıcı Paul Kirchhof‘un yıllardır kabul ettirmeye çalıştıkları taslaklardan pek farkı yok. Ancak Merz’in uzun zamandır bilinen planlar ile birden alkışa boğulması, rüzgarın nasıl farklı yönden estiğinin göstergesi. Kamuoyu, artık köklü yenilikler olmadan, işlerin ciddi bir şekilde kötüye gittiğini farkında."

Berlin’de çıkan Der Tagesspiegel adlı gazete ise ABD ve Almanya’daki farklı konjonktürel gelişmeleri yorumluyor:

"İşletmeciler birbirinden olumlu haberlere boğuluyor. ABD’de son üç ayda kaydedilen ekonomik büyüme, son 20 yılın rekorunu kırarken Ekonomik Araştırma Enstitüleri de Almanya’daki işletmelerde, ülke ekonomisi açısından gayet olumlu beklentilerin hakim olduğunu ortaya çıkardı. Ama bir dakika! Kısa bir süre önce Alman ekonomisinin 2003 yılında yüzde sıfırlık bir büyüme kaydedeceği, yani yerinde sayacağı duyurulmamış mıydı? Burada yüzde sıfır, Atlantik Okyanusu’nun diğer tarafında yüzde 7,2’lik bir ekonomik büyüme! Bu nasıl oluyor?! Burada iyimserlik, sadece geleceğe yönelik iken ABD’de işletmeler ve tüketiciler canlanmaya şimdiden başladı. Üretiyor ve tüketiyorlar! Ya biz?! Reformlardan korkuyoruz, emekliliğe saplanıp kaldık, vergi sistemine dokunamıyoruz!”

İsrail Genelkurmay Başkanı Moşe Yalon’un Filistin konusunda hükümetin hatalı olduğu konusundaki açıklamaları, büyük yankı uyandırdı. Münih’den Süddeutsche Zeitung gazetesinin, İsrail’de ordu ve hükümet arasında yaşanan gerginlik hakkındaki yorumu şöyle:

"Genelkurmay Başkanı, Filistinliler’in duyduğu nefret ve intihar saldırılarını düzenleyen militanların popülaritesi ile İsrail’in işgal politikası arasında doğrudan bir bağlantıyı dile getirince, sesini duyurması pek zor olmadı. Bu açıklamanın ardından siyasi yelpazenin sağ kanatı ayağa kalktı. Ancak bu tepkiler, Filistin topraklarının sömürgeleştirilmesine giderek daha az seyirci kalan çoğu İsrailli’nin sesini bastırmaya yetmeyecek.”

Pforzheimer Zeitung da Irak krizine değiniyor bu sabahki yorumunda:

“George W. Bush’un hedefi, Saddam Hüseyin’i ortadan kaldırmak ve Irak’a demokrasiyi getirmekti. Ancak ABD başkanı, bugüne kadar iki hedefine de ulaşamadı. Ne Iraklılar’dan oluşan geçici bir yönetimin oluşturulması, ne de anayasayı hazırlayacak bir hükümetin kurulması gündemde bulunuyor. Pekala ülkeyi kim yönetecek? Savaştan sonra Irak sivil halkı, yeniden terör ve pusulara karşı savaş içinde. ABD çekilse de ülkenin bu ikilemden kurtulması pek kolay görünmüyor. Irak, Vietnam’da olduğu gibi, yıllarca sürecek bir iç siyasi kaosa doğru sürükleniyor."

Irak, uluslararası basında da yer almaya devam ediyor. İsviçre’de çıkan Baseler Zeitung, BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin yabancı çalışanlarını geçici de olsa Bağdat’tan çekmesini şu satırlarla yorumluyor:

“İnsani yardım yapan örgütlerin tecrübeli çalışanları, bu adımın ne kadar yarar getireceği konusunda şüpheli, ancak bunun bir alternatifi de yok. Yardım örgütleri tamamen geri çekilirse, kendi varlıklarının sorgulanmasına yol açar. Bu kurumlar, sadece uygun şartlarda ve deyim yerindeyse ‘güzel havalarda’ değil, zor koşullarda ve kriz bölgelerinde görev yapabilmeli. Bu yüzden, BM ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne Bağdat’ta varlıklarını sürdürmek ve çalışanları için en düşük rizikoyu göze almak arasında gidip gelmekten başka yapacak birşey kalmıyor. Irak’taki tehlike kısa bir süre içinde geçecek gibi değil.”

İtalyan La Repubblica gazetesi de BM’nin Bağdat’taki çalışanlarını geri çekme kararını şöyle değerlendiriyor:

“Yine terör galip geldi. Ancak BM’nin bu kararı, gerilla tehditini görmezden gelen ve bu tehlike ile mücadele etmesini beceremeyen ABD’ye de bir mesaj niteliği taşıyor. Amerikalılar ayrıca, yönetimi geçici bir Irak hükümetine devretmeye de yanaşmıyor. ABD Başkanı George W. Bush, zor durumda ve bu yüzden de Irak’ın sivil yöneticisi Paul Bremer’dan, güvenlik konusunda Iraklı emniyet birimlerine yetki verilmesinin hızlandırılmasını istedi."