1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’yı terör korkusu sardı

6 Eylül 2007

Alman güvenlik güçleri İslami Cihat Birliği üyesi üç kişiyle bağlantılı 10 kişiyi daha arıyor. Bu arada Müslümanlığı seçen Hıristiyanlar ile ilgili tartışma başladı.

https://p.dw.com/p/Bbzz
Uzmanlar, sonradan İslamiyet'i seçenlerin radikalleşme eğilimi içinde olduklarına dikkat çekiyor.
Uzmanlar, sonradan İslamiyet'i seçenlerin radikalleşme eğilimi içinde olduklarına dikkat çekiyor.Fotoğraf: AP

Dün Almanya’da biri Türk ikisi Alman üç kişinin, İslami Cihat Örgütü’nün Almanya hücresinin üyesi oldukları ve terör saldırılarına hazırlandıkları gerekçesiyle tutuklanmalarının ardından onlara lojistik destek veren en az 10 kişilik bir grubun arandığı açıklandı.

Alman İçişleri Bakanlığı Müsteşarı August Hanning aranalar arasında yine Alman, Türk ve diğer ülke vatandaşlarının bulunduğunu bildirdi: “Odaklandığımız kişi sayısı aslında 10’la sınırlı değil. Lojistik destek gerektiren terör saldırısı planına, perde arkasında destek veren veya vermeye hazırlanan, tüm kişileri tespit etmeye çalışıyoruz.”

Almanya Başbakanı Angela Merkel, 2005 Londra bombalamalarına benzer büyüklükle bir saldırıyı engelleyebilmiş olmalarından dolayı, Alman emniyet güçlerini tebrik etti. Merkel açıklamasında ayrıca şu noktaya dikkat çekti: “Mevcut gelişmeler, Almanya’nın soyut değil somut tehditlerle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.”

İnternet denetimi ısrarı

İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, yoğun eleştirilerle karşılaştığı internet denetimi ısrarını da yeniden gündeme getirdi. Bavyera İçişleri Bakanı Günther Beckstein bu denetim yolunun acilen devreye sokulmasını isterken Bakan Schaeuble teröristlerin artan oranda interneti kullandığını hatırlatarak şunları kaydetti: “Güvenlik güçlerinin, suçlularla mücadelede başarılı olabilmeleri için gerekli duydukları hukuki çerçevenin sağlanması doğru olacaktır.”

Ancak, son saldırı planının ortaya çıkartılması da Alman İçişleri Bakanı’nın destek bulmasını sağlamadı. Sosyal Demokrat Parti milletvekili Dieter Wiefelspütz, Alman güvenlik güçlerinin saldırı planını, mevcut yasalarla başarıyla engellediklerini hatırlattı. Sebastian Edathy de son operasyonun, mevcut güvenlik mekanizmalarının terörle mücadelede yeterli olduğunun bir göstergesi olduğunu ve bu konuda Anayasa Mahkemesi’nin kararının beklenmesi gerektiğini vurguladı.

Berlin İçişleri Senatörü Erhart Körting ise şu noktaya dikkat çekti: “Anayasa çerçevesinde olmak kaydıyla buna ilkesel olarak karşı çıkmam. Ancak belirli bir özel alan güvence altına alınmalı.”

Sonradan Müslüman olanlar

Bu arada Almanya’da 11 Eylül saldırılarının ardından toplumda oluşan korkular nedeniyle Müslümanlara yönelen basıklar da artacak gibi görünüyor. İçişleri Bakanı Schaeuble, tutuklananlardan ikisinin Hıristiyanlıktan Müslümanlığa geçtiğini hatırlatarak İslamiyete geçen Hıristiyanların radikalleşme eğilimlerinden ve Alman toplumunda yaşamalarına karşın, radikal olan Müslümanlardan endişe duyduğunu söyledi.

Nitekim terör uzmanları da dünyanın birçok yerinde, sonradan İslamiyeti seçenlerin radikalleşme eğilimi içinde olduklarına dikkat çekiyor.

Federal Kriminal Dairesi Başkanı Jörg Ziercke de Müslüman toplumla daha etkin diyalog çağrısında bulunurken Baden- Württemberg eyaletinin Anayasa Koruma Dairesi Başkanı Johannes Schmalz, terör kamplarında bulundukları ve eğitim aldıkları tespit edilenlerin cezalandırılmasını istedi.

Schmalz ayrıca, özel hayatlarındaki krizlerden çıkış arayan, önce İslam’a ve ardından da yanlış öğretilere ulaşan Hıristiyanlar ile yakından ilgilenilmesi gerektiğini söyledi. Johannes Schmalz, “Konu din değil, dinin kötüye kullanılmasıdır” ifadesinin altını çizdi.

Açıklamalara eleştiriler

Bu açıklamalara yanıt gecikmedi. Leipzig Üniversitesi’nde görevli din sosyolojisi profesörü Monika Wohlrab-Sahr, bir çok dinin bir arada yaşandığı bir ülkede din değiştirmenin çok doğal olduğunu bunun küçük bir grup Müslümanın şiddete başvurmasıyla ilgisi olmadığını kaydetti.

Almanya Müslümanlar Konseyi Genel Sekreteri Ayman Maiyek Müslümanlar ile teröristlerin aynı kefeye konulmasısı çağrısında bulunurken Müslümanlığa geçen 20 bin Almandan biri olan Gerhard Isa Moldenhauer, açıklamalara şu karşılığı verdi: “Kur’an’da bir insanı öldürmenin tüm insanlığı öldürmek anlamına geldiği, bir insanı kurtarmanın ise tüm insanlığı kurtarmak olduğu yazılıdır. Suç işleyen her kimse din dışına çıkmıştır.”

Bu arada yeni açıklanan bir anket Almanya’da her iki kişiden birinin terör saldırısından korktuğunu ve geçen yıla kıyasla Alman toplumunda terör korkusunun arttığına işaret ediyor.