1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’yı bölen tartışma

7 Temmuz 2011

Anne rahmine yerleştirilmeden önce embriyonun kalıtsal hastalıklara karşı test edilmesi, sakat doğumları ve düşükleri engelleyebilir. Peki ya bu testler, farklı amaçlar için kullanılırsa?

https://p.dw.com/p/11qYi
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Günter Graumann, bebeklerinin anne karnında öldüğünü öğrendiklerinde neler hissettiğini anlatacak söz bulamıyor. Çaresizlik, öfke ya da güçsüzlük… Suni döllenme yoluyla eşinin rahmine yerleştirilen ve dört gözle bekledikleri bebekleri artık yaşamıyordu.

Symbolbild schwangere Frau eine Schwangere Baby Babybauch PID Schwangerschaft
Yöntem, deney tüplerinde üretilen embriyonun anne rahmine yerleştirilmeden önce genetik olarak incelenmesine izin veriyorFotoğraf: Fotolia/Karen Roach

Graumann, "En kötüsünü doğrudan müdahaleyle yani embriyonun kürtajla alınması sonucu eşim yaşadı. Bizde umut duygusuna yol açan sözler, yani deyim yerindeyse her şey geri alındı ve çöpe atıldı. Bu bizim için çok kötü bir deneyimdi ve tekrar böyle bir tecrübe yaşamak istemiyoruz diye düşündük. Bu neden kaynaklanıyor? Nasıl değiştirilebilir?“ şeklinde konuşuyor.

Graumann ve eşine doktorların verdiği yanıt, embriyo aşılanması öncesi tanı yöntemiydi. Graumann, eşi ve ölü embriyo üzerinde yapılan testler, anne ve babanın genetik uyuşmazlığa sahip olduklarını ortaya çıkarmıştı. Deney tüplerinde üretilen embriyonun anne rahmine yerleştirilmeden önce genetik olarak incelenmesine izin veren tek yöntem, embriyo aşılanması öncesi tanı. Böylece embriyoda çocuğun engelli olmasına ya da ileride belirli bir genetik hastalığa sahip olmasına yol açabilecek hatalı gen tespit edilirse, embriyo kenara alınıyor ve sadece sağlıklı embriyolar rahme yerleştiriliyor. Böyle bir testin Almanya’da yapılması yasal olarak mümkün değil ancak yurt dışında yapılabiliyor. Günter Graumann ve eşi, yöntemin varlığını öğrendiklerinde beyinlerinden vurulmuşa döndüklerini söylüyor: "Tabii ki etik ve toplumsal açıdan pek çok zorluk bulunduğunu o dönem pek düşünmedik. Sadece şu his oluştu: Eğer bu test yapılırsa, o zaman büyük bir acı ve keder daha en başından önlenebilir.”

Deutschland Abstimmung im Bundestag Atomausstieg
Merkel, yönteme karşı çıkıyorFotoğraf: dapd

Etik Kurul da ikiye bölündü

Graumannlar için mantıklı ve insani görünen yönteme Almanya'da izin verilmiyor. Kalıtsal hastalıkların belirlenmesine olanak sağlayan embriyo aşılanması öncesi tanı yönteminin etik olup olmadığı konusunda görüş ayrılıkları yaşanıyor. Federal Meclis’e konuyla ilgili tavsiyelerde bulunan Etik Kurul’daki uzmanlar da ikiye bölünmüş durumda. Wolf-Michael Catenhausen,

“Etik Kurul’un görüşü temelde iki seçenek ortaya koyuyor: Embriyo aşılanması öncesi tanı yöntemine açık yasal düzenlemelerle sınırlı olarak izin verilmesi ya da yasaklanması. Bu konuda karar verecek olan ve vermesi gereken meclistir" diyor.

Yönteme karşı çıkanlar, insan embriyolarının sınıflandırılıp seçilmesinin etik olmadığını, bunun ileride engelli çocuklar ve ebeveynlerinin dışlanmasına yol açabileceğini savunuyor. Ayrıca hatalı genleri gösteren bir katalog hazırlamanın zorluğuna dikkat çeken muhalifler, bazı kalıtsal hastalıkların yetişkinlik döneminde ortaya çıktığına bazılarının ise hiç ortaya çıkmadığına dikkat çekiyor. Yöntemin sadece hastalıkları teşhis etmekte değil, embriyolar üzerinde manipülasyon için kullanılmasından da endişe ediliyor.

"Kürtajdan daha az zararlı"

Öte yandan yöntemi savunanlar, belirli genetik hastalıklara sahip çiftlerin engelli bir çocuğa sahip olmasının önlenebileceğini belirtiyor. Alman yasaları engelli bir bebeğin kürtajla alınmasına izin verse de embriyo aşılanması öncesi tanı yöntemini yasaklıyor. Yönteme izin verilmesini savunanlar, bunun daha sonra yapılacak bir kürtajdan daha az zararlı olduğunu vurguluyor.

© Deutsche Welle Türkçe

DW, BS/BK