1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

2010 yılında Almanya’nın borçları daha da artacak.

4 Ocak 2010

Bankaların kurtarılması, milyarlık konjonktürü teşvik programları ve kısa mesai finansmanı Almanya’nın kamu açıklarını altı kat arttırdı. 2009’un ilk üç çeyreğinde kamu açıkları 97 milyar Euro'ya çıktı.

https://p.dw.com/p/LKtL
Fotoğraf: picture alliance / dpa

Almanya Anayasası, devletin gelir ve giderlerinin borçlanmadan karşılanmasını esas alır. Yani devletin borç yapmaması gerekir. Geçen yıl Anayasa’ya eklenen bu madde 2011 yılında yürürlüğe girecek. Ama Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’nin uykularını kaçıran 2010 yılının rekor düzeydeki ek borçlanması karşısında, Almanya bu şartı nasıl yerine getirecek?

2010 mali yıl bütçesindeki 70 milyar Euro’luk yapısal açığın Anayasa gereği 2011’den itibaren eşit taksitlerle sıfırlanması gerektiğini ama ek borçlanmanın yılda on milyar Euro azaltılmasının çok zor olacağını belirten maliye bakanı, konsolidasyonun sadece alışılagelmiş bütçe politikalarıyla başarılmasının mümkün olmadığını söylüyor.

Borç rekoruna rağmen

Almanya maliye bakanının tasarruf önerileri vergi gelirleri tahminlerinin açıklanmasından sonra, Temmuz ayında kesinlik kazanacak. Federal hükümetin konuyu yaz aylarına ertelemesinin nedenleri arasında, 9. Mayıs’ta Almanya’nın nüfusça en kalabalık eyaleti Kuzey Ren Vestfalya’da eyalet parlamentosu seçimlerinin yapılacak olması da var. Ama bütçe kriziyle siyasi tartışmalar başladı bile. Muhalefet, gelirlerle giderler arasındaki farkın artmasına rağmen seçim kampanyasında vaat edilen vergi indiriminin yılbaşında yürürlüğe konmasını eleştiriyor. Eyalet yönetimlerinin eğitim harcamalarını 57 milyar fazlasıyla 282 milyar Euro’ya çıkaracak olmaları Rheinland Pfalz Eyalet Başbakanı Kurt Beck’in tepkisine yol açtı. 'Farklı ve birbiriyle çelişen hedeflerin tutturulması imkansız', diyen Beck, Hem borç frenine basacak, hem de eğitime muazzam kaynak ayırarak devlet ve belediyelerin gelirlerini kalıcı bir şekilde düşürmenin akılcı olmadığı, görüşünde.

Bütçeyi sabit giderler kilitliyor

Kamu gelirleri düşerken, giderlerinin arttırılması, 2011 yılından itibaren bütçe gelirlerinin yoğun bir şekilde azaltılmasını gerektirecek. Ama bu kesintinin hangi kalemlerde yapılacağı belli değil. Bütçenin dörtte üçü, emekli maaşları, istihdam piyasası giderleri, borç faizleri memur ücretleri ve devletin eyaletlere yaptığı yardımlara gidiyor. Çalışma ve sosyal güvenlik harcamaları bütçe giderlerinin %45’ine tekabül ediyor. 2010 yılında Almanya sosyal güvenliğe 325 milyar Euro harcayacak. Bütçe giderlerinin ikinci büyük kalemini ise borç faizleri oluşturuyor. Devlet bir trilyon Euro’luk birikmiş borçları için yılda 40 milyar Euro faiz ödüyor. Sol Parti Milletvekili Dietmar Bartsch, muhafazakar-liberal koalisyonun sosyal harcamalarda kesinti yapmayı planladığını, oysa devletin asıl bütçe gelirlerini arttırması gerektiğini söylüyor.

Krizden kâr edenlerin cebine uzanmak için milyonerlik vergisi konmasını isteyen Sol Parti azami vergi oranının yükseltilmesini ve şimdi yapılanın aksine büyük servete konanlardan yüksek veraset vergisi alınmasını talep ediyor. Başbakan Merkel’in borsa işlemlerinden kazanılan paranın ekstra vergilendirileceğine dair verdiği sözü tutması da partinin talepleri arasında.

Liberaller vergi indiriminde ısrarlı

Koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti ise bunun tam aksini istiyor. Liberaller 2011 yılında vergilerin 20 milyar Euro daha azaltılmasından ve basamaklı vergi cetveline geçilmesinden yana çıkıyor. Büyük koalisyon ortağı Birlik partilerinin kuşkuyla karşıladığı bu talebi Hür Demokrat Parti’nin bütçe uzmanı Otto Fricke, ‘büyük bir konjonktür dopingi’ olarak nitelendiriyor. Fricke, 'tek amaç ekonomik büyüme olmamalı ama büyüme olmadan da krizden kurutulamayız. Büyümeyi, ne kadar büyüme olacağını saptayan devlet değil, vatandaş, işletme sahibi, kısacası piyasa üstlenmeli. Geçmiş, devletin büyümeye yön veremeyeceğini gösterdi', diyor.

Görüldüğü kadarıyla 2010 Almanya’da para kavgası yılı olacak. Nereden kesinti yapılabilir, devlet gelirlerini nasıl arttırabilir, tartışması sürüp gidecek. Herkesin temennisi, ekonomik krizin bu yıl gerçekten sona ermesi. Aksi takdirde 2010 yılıyla ilgili bütçe planları kağıt üzerinde kalabilir.

© Deutsche Welle Türkçe

Sabine Kinkartz / Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa