1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'nın Avrupa politikası

Seda Serdar/Berlin17 Mart 2006

Gelecek yılın başında Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı devralacak olan Almanya’nın başkenti Berlin’de, Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa politikasından sorumlu müsteşarı Sosyal Demokrat Partili Günter Gloser’ın konuşmacı olarak katıldığı bir toplantıda, Avrupa politikası masaya yatırıldı.

https://p.dw.com/p/Aa9X
AB'nin genişleme süreci ve Avrupa Anayasası, Hristiyan Demokrat-Sosyal Demokrat koalisyonun gündeminden düşmüyor
AB'nin genişleme süreci ve Avrupa Anayasası, Hristiyan Demokrat-Sosyal Demokrat koalisyonun gündeminden düşmüyor

Berlin Avrupa Akademisi, Alman Dışişleri Bakanlığı sponsorluğunda, Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa politikasından sorumlu müsteşarı Günter Gloser’ı konuk etti. Gelecek yıl, 1 Ocak’tan itibaren Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı devralacak olan yeni Alman hükümetinin Avrupa politikası tartışıldı.

AB’nin sorunları

Günter Gloser, Avrupa Birliği’nin karşı karşıya olduğu sorunları dile getirdi. Bunlardan birinin Avrupa Birliği’ndeki negatif atmosfer olduğunu söyledi. Bunda medyanın da rolün olduğunu belirten Gloser vatandaşlara, Avrupa Birliği’nin nerden nereye geldiğini hatırlatmak gerektiğini söyledi:

„Bence Almanya için en önemlisi, tabii bu diğer Avrupa Birliği üye ülkeleri için de geçerli, Virliğin değerini yeniden nasıl arttrabiliriz ve pozitif bir şekilde yansıtabiliriz. Bunu çok bilinçli bir şekilde söylüyorum, her detayı en baştan ele almanın bir anlamaı yok. Buna Anayasa Antlaşması bir örnek. Önemli olan vatandaşlara bu Avrupa Birliği’nin neler yaptığını göstermek. Gelecek sene Roma kurucu Antlaşması’nın 60. yılını kutlayacağız. 1957 yılında kadınlar ve erkekler tarafından yapılan bu antlaşmayı şimdi kötü bir atmosfer var diye bozamayız.“

Avrupa Anayasası

Alman hükümeti için önemli olan diğer bir konu ise, Avrupa Anayasası’nın sorununun çözümlenmesi. 17 Mayıs tarihinde Hollanda ve Fransa’da seçimler olacağını ve Anayasa’nın da bu seçimlerden etkileneceğini düşündüğünü söyleyen Sosyal Demokrat Gloser, yeni hükümetin Anayasa’ya bakışını şöyle açıkladı:

„Bir önceki hükümet gibi biz de metne bağlı kalacağız. Fakat bunun çok basit bir sebebi var. Metne nasıl bağlı kalabilirsiniz? Bu zaten iki ülke tarafından reddedildi. Bağlıyız çünkü süreç henüz bitmedi. Metni oya tabii tutmak isteyen, örneğin İzlanda ya da Finlandaya’lı vatandaşlara ben nasıl ‚metnin şu kısmını aldık ama öbür kısmı kaldı’ derim? Onlar da haklı olarak ‚biz neyi onaylıyoruz?’ diye soracaklar.“

Birliğin genişlemesi

Gloser Genişleme konusunda ise, Alman hükümetinin, bir önceki hükümetin izinde politika değişikliğine gitmeden konuya yaklaşacağını söyledi. Türkiye hakkında da kısaca yorum yapan Gloser, ‚ayrıcalıklı ortaklık’ ihtimalinin de halen varolduğunu belirtti:

„Hristiyan Birlik Partileri, ayrıcalıklı ortaklık konusunu gündeme getirdiler. Ancak açık bir şekilde söylüyorum, bu terimi tam olarak açıklamadan kullandılar. Türkiye’yi diğer ülkeler ile kıyasladığımızda zaten ayrıcalıklı bir statüsü yok mu? Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye verdiği sözün durumu ne ve bazı değişiklikler olması durumunda Türkiye’nin yüzüne kapıları kapatmak siyasi olarak bir hata mı? Sonuçta Türkiye başarılı olamamışsa ya da niyetli değilse o zaman, ayrıcalıklı bir ilişkiye gidilmesinde karar birliğine varıldı.“