Almanya'da yoksulluk artıyor

Almanlar gittikçe hoşnutsuz hale geliyor.

Bu, Alman istatistik Dairesi’nin yayınladığı 2002 yılına ait "Hane Halkı İstatistikleri Raporu"nun özeti.

2002 yılında toplanan veriler, geçtiğimiz günlerde bir rapor haline getirilerek kamuoyuna duyuruldu.

Hoşnutsuzluklarını pazartesi gösterileri ile dile getirmeye başlayan Almanların tek sorunu işsizlik değil, aynı zamanda gittikçe artan yoksulluk.

Sosyal devlet geçmişte olduğu gibi işsizlerin refah düzeyini korumalarını sağlayacak durumda değil.

Yılın ilk yarısında bütçe açığının yüzde 4’le geçen yılın aynı dönemine göre yükseldiği Almanya’da politikacıların "yıl sonunu bekleyin, ekonomik durum düzeliyor" açıklamaları da artık işe yaramıyor.

100'den fazla kentte gösteri

Birkaç haftadır tekrarlanan pazartesi mitinglerine dün akşam da 100'den fazla kentte en az 70 bin kişi katıldı ve istihdam piyayası ile sosyal güvenlik sisteminde yapılan değişiklikleri protesto etti.

Protestolar 2002 yılındaki hoşnutsuzluğun zirvesi denilebilir, daha doğrusu, söz konusu anketler bu yıl yapılsa idi, sonuç daha dramatik olacaktı.

Alman İstatistik Dairesi’nin saptamalarına göre her yedi Almandan biri yoksul tanımlamasına giriyor, yani aylık geliri 660 euro civarında.

Nüfusun yüzde 13,1'i yoksul

Yoksulların oranı da bir yıl öncesine göre yarım puan artarak % 13,1 oldu.

Uzmanlar 2002 yılından bu yana gelirlerde düşmenin devam ettiğini, batıdaki hanelerin yüzde yedisi, doğuda ise yüzde 11’inin borçla yaşadığını belirtiyorlar.

Bu rakamların kişilere uygulanması daha dramatik sonuçlara yol açıyor.

Doğu-Batı karşılaştırması

Örneğin doğu eyaletlerinde yaşlıların gelirlerinde görece artış yaşanırken, gençler işsizliğin kurbanı.

Bu yüzden de sosyal farklılık daha fazla göze çarpıyor.

Almanya Avrupa düzeyinde gelir istatistiğinde de orta sıralara düştü.

Sisteme güven azaldı

Sosyal güvenlik ve sağlık sistemine güveni azalan Almanlar devletten alamadıkları sosyal yardımı, çevrelerine vermekten de kaçınıyorlar.

Yapılan ankette Almanların sadece yarısı, yaşlı, hasta ya da sakat insanlara yardıma hazır olduğunu söylemiş.

Bu oran İsveç, İrlanda ya da İtalya'da yükde seksenden fazla.

Alman İstatistik Dairesi’nin yaptığı istatistikler toplumun aynası gibi.

Demokrasiye bakış

Şu sıralar en çok tartışılan ise doğu eyaletlerinde demokrasiye bakış açısı.

Bugünkü Alman gazeteleri doğu eyaletlerinde katılımın daha yüksek olduğu pazartesi mitingleri ile istatistik dairesinin raporunun sonuçlarını birleştirerek alarm zillerini çalıyor:

Çünkü Doğu Almanların sadece %49'u demokrasinin Almanya için en iyi yönetim biçimi olduğuna inanıyor.

Bu veri 35 yaşın altındakilerde % 45’e düşüyor.

Demokrasinin işleyişinden memnun olanların sayısı % 38’le daha düşük. Batıda ise bu oran % 60.

Fırsat eşitliği

Eğitim’de fırsat eşitliği de tam olarak gerçekleştirilememiş ve zorunlu eğitimin ötesinde geleceği kurmaya yardımcı olacak düzeyde eğitim hala geliri iyi olan ailelerin çocukları için bir ayrıcalık olmaya devam ediyor.

Memur, akademiker, yönetici gibi mesleklerden anne-babaların liseye giden çocukları işçi ailelerinin çocuklarına göre dokuz kat daha fazla.

Yaşlı sayısı artıyor

Nüfusun yaşlanma eğilimi ise devam ediyor.

82,5 milyonluk Almanya’da 60 ve daha yaşlı olanların oranı % 24. Bu oran 10 yıl önce yüzde 20 idi.

Türklerin durumu

Göçmenlerle ilgili verilere gelince, Almanya’da yaşayan Türklerin yaklaşık % 60’ı bu ülkede kalmak istediklerini belirtirken, bunların sadece % 17’si günlük yaşamda Almanca konuşuyor.

Her üç Türkten birinin Alman arkadaşı var ve Alman kadınları eş olarak Türkleri tercih ediyorlar.

Geçmişte eş olarak tercih sırasında İtalyanlar birinciliği alıyordu. Alman erkekleri ise daha çok uzak doğu ülkelerinden eş arıyor.