1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da Türkiye tartışması

DW7 Kasım 2006

Türkiye'deki gelişmelere ilişkin olarak yarın açıklanacak AB Komisyonu’nun İlerleme Raporu öncesinde Almanya'da Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin yoğun bir tartışma başladı. Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, ''İlerlemelere rağmen, Türkiye'de hala büyük reform çabaları gerekli," dedi.

https://p.dw.com/p/AZdW
Almanya Başbakanı Merkel'in aksine, Çalışma Bakanı Müntefering "Türkiye'ye fırsat tanınmalı," diyor.
Almanya Başbakanı Merkel'in aksine, Çalışma Bakanı Müntefering "Türkiye'ye fırsat tanınmalı," diyor.Fotoğraf: AP

Almanya’nın 1 Ocak 2007 itibariyle üstleneceği AB Konsey Dönem Başkanlığı’nda izlenecek politikaların görüşüldüğü Pazar günkü kabine toplantısına damgasını vuran Türkiye ile ilgili tartışmalar, Almanya’da artarak devam ediyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in gerek kabine toplantısından sonra yaptığı açıklamada gerekse Süddeutsche Zeitung gazetesine verdiği demeçte özellikle Kıbrıs konusunda Türkiye’ye yaptığı sert uyarılar, koalisyonun sosyal demokrat kanadında tepkiyle karşılandı.

Merkel’in “Ankara, Kıbrıs konusundaki tutumunu değiştirmezse müzakere sürecinde çok ciddi bir durumun“ ortaya çıkabileceğine ilişkin sözlerine Sosyal Demokrat Parti adına ilk ağızdan cevap gecikmedi. Başkent Berlin’de Avrupa Parlamentosu Sosyal Demokrat Parti Grubu tarafından düzenlenen Avrupa Konferansı'na katılan Alman Sosyal Demokratların genel başkanı Kurt Beck, “Türkiye ile yürütülen müzakerelerin şeffaf olmasının yanı sıra Ankara hükümetinin bugüne kadar katettiği mesafenin de takdir edilmesi gerektiğine“ vurgu yaptı. Beck, AB kriterlerinin yerine getirilmesi esasına dayanan müzakere sürecinin sonunda Sosyal Demokrat Parti olarak Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğinin gerçekleşmesi hedefini güttüklerini söyledi. Ancak Kurt Beck, Türkiye’nin üyelik sürecinin önündeki en önemli engel olarak görünen Kıbrıs sorununun da biran önce çözüme kavuşması gerektiğini kaydetti.

"Dikkatli ve ihtiyatlı"

Yine aynı toplantıda konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise Türkiye ile müzakerelerin “dikkatli ve ihtiyatlı“ yürütülmesinin gereğine vurgu yaptı. Gelinen noktayla ilgili aceleci kararlara varılmasını tasvip etmediğini ve Türkiye’nin cesur adımlar atması yönünde desteklenmesi gerektiğini de belirten Federal Dışişleri Bakanı, “Ankara Protokolü’nün onaylanmasının üyelik sürecinin bir parçası olduğunu biliyoruz ve bunda ısrar ediyoruz" şeklinde konuştu. Steinmeier, Almanya’nın en yüksek trajlı gazetesi Bild’e verdiği demeçte ise “Avrupa’da birileri Türkiye ile yürütülen müzakerelerin başarısız olması için adeta özel bir çaba gösteriyor. Bu ise Türkiye’de ’AB bizi istemiyor’ izlenimine neden oluyor. Böyle bir izlenim oluşturmaktan kaçınmalıyız“ ifadelerini kullandı.

Berlin’deki büyük koalisyon içinde Türkiye konusunda tarafların öteden beri bilinen görüş ayrılıklarının önümüzdeki günlerde Berlin gündeminin hararetli tartışma konularından biri olacağını, Sosyal Demokrat Parti’den Başbakan Yardımcısı ve Çalışma Bakanı Franz Müntefering’in “Türkiye ile ucu açık müzakereler yürütülmesi ve bununla birlikte Türkiye’ye üyelik perspektifi sunulması kararlaştırılmıştı. Biz sosyal demokratlar olarak buna sadık kalacağız. Türkiye’nin AB’ye entegre edilmesi sürecinde ille de sorun ya da siyasi çatışmaların yaşanması gerekmez. Elbette müzakere sürecindeki yolda zorlu engeller var. Türkiye’nin yerine getirmesi gereken daha bir çok ev ödevi bulunuyor. Ancak diğer taraftan tüm bu eksikliliklerin giderilmesi için samimi davranıp Türkiye’ye bir fırsat verilmelidir,“ şeklindeki açıklamaları da gösteriyor.

Stoiber'ın çıkışları sürüyor

Avrupa Parlamentosu’ndaki Sosyal Demokrat Grup Başkanı Martin Schulz da Alman İkinci Televizyon Kanalı ZDF’de katıldığı bir programda Kıbrıs konusuna değindi. Prensip olarak Türkiye’nin AB üyelik sürecinini desteklediklerini belirten Schulz, Ankara’ya bazı önemli uyarılar yapmayı da ihmal etmedi. Schulz, “Kıbrıs sorununun aciliyet taşıdığına inanıyorum. Kıbrıs’a ait gemi ve uçaklara hava ve deniz limanlarını açması yönünde daha önce verdiği taahhüdün Türkiye tarafından yerine getirilmesi iyi olur. Bunun gerçekleşmemesi durumunda ise Ankara hükümeti, müzakere sürecinde verdiği sözlerden birini tutmamış olur. Bunu yapmazsa Stoiber gibi öteden beri Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkanların eline önemli bir koz verilir ki bu Türkiye için hiç de iyi olmaz,“ diye konuştu.

Nitekim Türkiye’nin AB üyeliğine karşı sert çıkışlarıyla bilinen Hıristiyan Sosyal Birlik lideri Edmund Stoiber’in Die Welt gazetesine verdiği demeçte sarfettiği sözler de Martin Schulz’un söylemlerini doğrular nitelikte. “Türkiye ile müzakereler dondurulmalı“ diyen Stoiber’e göre AB’nin bir üyesi olan Kıbrıs’a karşı sorumluluklarını yerine getirmeyen Türkiye, bunun sonuçlarına da katlanmak zorunda. Kıbrıs’ın Ankara tarafından tanınmamasını “kabul edilemez“ olarak nitelendiren Edmund Stoiber, Türkiye’nin bu tutumuyla AB’ye karşı yaptığı taahhütleri açıkça ihlal ettiğini öne sürdü.