1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da ‘radikal İslam’ tartışması alevlendi

21 Aralık 2007

Araştırma sonuçlarına göre ülkede yaşayan Müslümanların yüzde 14'ü demokrasi karşıtı. Uzmanlar sonuçların, toplumun diğer kesimleriyle yapılanlardan çok da farklı sonuç vermediğini dikkat çekiyor. Peter Philipp'in haberi

https://p.dw.com/p/Cecy
Almanya'daki radikal İslam korkusunu gidermek amacıyla Müslüman kuruluşlar belirli günlerde camilerin kapılarını Almanlara açsa da, önyargılar devam ediyor
Almanya'daki radikal İslam korkusunu gidermek amacıyla Müslüman kuruluşlar belirli günlerde camilerin kapılarını Almanlara açsa da, önyargılar devam ediyorFotoğraf: AP

Hamburg Kriminoloji Profesörü Peter Wetzels ve Katrin Brettfeld tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre ülkede yaşayan Müslümanların yüzde 40'ının "radikal eğilimleri" var. Ancak "radikal eğilimler", şiddet eğilimine de sahip olunduğu anlamına gelmiyor. Hatta demokrasiye düşman olunduğu sonucu da kesinlikle çıkartılmamalı. Radikal eğilimlerin anlamı "dine güçlü bağlılık" demek.

Demokrasi karşıtığı Müslümanlara özgü mü?

Öte yandan araştırma Almanya'da yaşayan Müslümanların, Müslüman olmayanlardan çok da farklı düşünmediğini gözler önüne serdi. Frankfurt Oder'deki Viadrina Üniversitesi'nden Antropolog Werner Schiffauer bu nedenle araştırma sonuçlarının yanlış yorumlanarak Müslümanların adeta demokrasi düşmanı haline getirilmesine karşı çıkıyor. Schiffauer araştırmanın sadece Müslümanlar arasında değil Müslüman olmayanlar arasında da yüzde 14'lik bir oranla anti-demokratik düşüncelere sahip insanların bulunduğuna dikkat çekti. Antropolog yine her iki tarafta da aynı oranda diğerine karşı düşmanlık olduğunu ifade etti ve "Müslümanlarda Yahudi düşmanlığı, Müslüman olmayanlarda ise İslam düşmanlığı var" diye konuştu.

İçişleri Bakanı radikal İslam ile mücadelede taviz vermeyen tututumun sürdürüyor
İçişleri Bakanı radikal İslam ile mücadelede taviz vermeyen tututumun sürdürüyorFotoğraf: picture alliance /dpa

‘Hedef almak anketin ruhuna aykırı’

Alman bilimadamı sorunların aşılması için tüm taraflarla işbirliği yapılması gerektiğine işaret ederek "Bu araştırmanın ruhuna tamamıyla aykırı bir şekilde kalkıp Müslümanları ya da İslamı bir sorun haline getirirsek bu sorunu çözmeye dönük çabalara zarar vermiş oluruz. Çünkü onlar demokratikleşme sürecindeki ortaklarımız" dedi.

Almanların da yüzde 60'ı koyu dindar

Araştırmayı yapan uzmanlardan Peter Wetzels de aynı görüştü. Bazı haberlerde, araştırmada yer almayan sonuçlara yer verilmesine tepki gösteren Wetzels, Almanya'daki Müslümanların çoğunluğunun toplumsal normlarla uyumlu olduğunu ve demokrasi karşıtı olmadıklarının altını çizdi. Müslümanlar arasında yüzde 14'lük çok küçük bir grubun demokrasiye direndiklerini ve dolaysıyla şiddet yanlısı olduğuna işaret eden Alman uzman, Müslüman olmayanlar arasında da hem de aynı oranda demokrasiyi reddeden ve şiddet yanlısı olanların bulunduğuna dikkat çekti. Wetzels ayrıca, kısa bir süre önce yayımlanan ve Almanların yüzde 60'ının koyu dindar olduğunu ortaya koyan araştırma sonuçlarını hatırlatarak, Müslümanların yüzde 40'ının radikal eğilimlere sahip olmasını endişe verici bulmadığını söyledi.

Alman uzmanlar radikal akımların sadece İslama özgü olmadığını vurgularken, aşırı sağın yükselişini örnek gösteriyorlar
Alman uzmanlar radikal akımların sadece İslama özgü olmadığını vurgularken, aşırı sağın yükselişini örnek gösteriyorlarFotoğraf: AP

İçişleri Bakanlığı müdahale etti mi?

Wetzels, araştırmanın İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla yapıldığı yönündeki iddiaları ise yalanladı. Alman uzman araştırmanın daha önce yapılan ve dinle suçun işlenmesi arasındaki bağı inceleyen araştırmalara dayanarak yapıldığını söyledi ve İçişleri Bakanlığı'nın sadece projeyi desteklediğini ancak bir görevlendirme veya araştırmanın içeriğine müdahalenin sözkonusu olmadığını ifade etti.

Araştırmanın yapılış nedeni

Araştırmayı yapan uzmanlar Almanya'da yaşayan Müslüman halkın ne tür tutum ve düşünceleri benimsediğini ve bunlara neyin kaynaklık ettiğini belirlemek istediklerini aktardılar. Uzmanlar bu yolla sorunların daha farklı boyutlara ulaşmasını engellemek istiyor. Araştırmayı yapan Profesörlerden Wetzels bunun ancak uyum süreci ve diyaloğu yoluyla yapılabileceğine işaret etti ve "Kanımca entegrasyon konusunda başlayan diyalog gerekli. Ve bu sorunların aşılmasında diyalog dışında bir çözüm de yok" diye konuştu.

Alman profesör son olarak "bir grubun tamamını temsil etmeyen ve azınlıkta kalan kimselerden yola çıkarak kimseyi itham etmemek" gerektiğini vurguladı ve bunun yapılması halinde sorunun büyüyeceğini söyleyerek uyarıda bulundu.