1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya’da lobilicilik gelişiyor

Karl Zawadzky14 Ocak 2006

Amerikalı lobici Jack Abramoff’un rüşvet, vergi kaçakçılığı ve yolsuzluk suçlamalarıyla çıkarıldığı mahkemede yaptığı itiraflar, Almanya’da da lobi faaliyetleri yürüten şirketleri gündeme getirdi. Lobicilik, Almanya’da da giderek yaygınlaşan bir işkolu niteliğine bürünüyor.

https://p.dw.com/p/AaEb
Abramoff'un itirafları lobicilik tartışmasını başlattı
Abramoff'un itirafları lobicilik tartışmasını başlattıFotoğraf: AP

Başkent Berlin’de Federal Meclis ve Basın Binası yakınında, Spree nehri kıyısında oluşturulan ve Basın Plajı olarak adlandrırılan kumsal, yazın politikacılarla gazetecilerin uğrak noktasıdır.

Plajın barında, kumsala sıralanmış şezlonglarda, iş bağlantıları kurulur, enformasyon alış-verişi yapılır.

Plajın açılışında, yarısı suya batırılmış, üzerinde “buramıza kadar geldi” yazan levha çok ilgi çekmiş, gazetelerde görüntülenmişti.

“Yeni Sosyal Pazar Ekonomisi İnisiyatifi”

Bu orijinal fikrin sahibi, büyük ölçüde metal ve elekro sanayii tarafından finanse edilen “Yeni Sosyal Pazar Ekonomisi İnisiyatifi” ” adlı ajanstı.

Sözkonusu ajansın Başkanı Dieter Rath, daha önce Almanya Federal Sanayi Birliği’nin sözcüsüydü. Dieter Rath, ekonomi çevrelerinin çıkarlarını kollamak ve bunları kabul ettirmek sözkonusu olduğunda, yaratıcı fikirler geliştiren bir kişi.

“Yeni Sosyal Pazar Ekonomisi İnisiyatifi”, işveren çevrelerinin son derece başarılı lobisi. Amaç, ülkedeki düşünce tarzı ve tartışmalar üzerinde etkili olabilmek. Federal Meclis’in oturumlarına katılabilmek için kayıtlı sanayi temsilcilerinin sayısı 1800’ü aşıyor. Ancak iş çevrelerini temsil edenlerin meclis oturumlarına katılmaları, işin dışa açıkça yansıyan bölümü.

Üstü kapalı faaliyetler

Asıl etkili olan faaliyetler, üstü kapalı olanlar. Gözü açık bir lobici, özellikle bakanlıklara bağlı üst düzey makamlarda olup bitenlerden haberdardır.

Yeni yasa ya da düzenlemeler oluşuturulurken, lobiciler temkinli bir biçimde, danışman ya da bilirkişi olarak hizmet sunmayı önerirler. Bu çabalar, sadece bakanlıklarla sınırlı kalmaz, başkentin seçkin restaurantlarında ya da parlamenterlerin buluştuğu her ortamda sürdürülür.

Çıkar gruplarının yeni yöntemleri

Alman Sanayi Birliği ya da İşveren Derneği gibi büyük temsilcilikler çıkarlarını dikte etmekte giderek daha az başarılı olurken, bankalar ve büyük sanayi kuruluşları başkent Berlin’de, eski hükümet merkezi Bonn’a kıyasla çok daha fazla özel temsilcilik açtılar. Bertelsmann, Volkswagen, BMW, Opel, Tui ve büyük bankaların temsilikleri, Berlin’deki görkemli bulvarda yerlerini aldılar.

Eski bakanlar, eski müsteşarlar, parti yöneticileri saf değiştirmeye başladılar. Örneğin eski müsteşarlardan Cornelia Yzer, ecza sanayiine, yine eski müsteşarlardan Hansgeorg Haiser Comerzbanka’a transfer oldu.

Hatta Yeşiller Partisi’nden eski Dışişleri Bakanlığı Ludger Volmer, Alman şirketlerinin yurtdışı faaliyetleri için gereken bağlantıları kuruyor, olanak yaratıyor.

Sanayici danışmanlığından lobiciliğe

Bir zamanlar, kendisini sanayi danışmanı olarak adlandıran bir lobicinin kendisine hediye ettiği pahalı giyim eşyaları nedeniyle görevinden ayrılmak zorunda kalan Eski Savunma Bakanı Rudolf Scharping, şimdi bizzat danışman olarak çalışıyor.

Bunlar aşikar faaliyetler ve bu nedenle asıl sorun burada yatmıyor. Asıl sorun, aktif politikacıların, aynı zamanda lobici olması. Örneğin geçen Eylül ayında yapılan genel seçimlere kadar, Alman Sendikalar Birliği Başkanı, aynı zamanda Sosyal Demokrat Parti Meclis Grubu’na üyeydi, ya da İşveren Dernekleri Genel Başkanı, Hristiyan Birlik Partileri’nin Meclis Grup üyesiyde. Bu kişiler Federal Meclis’de söz aldıklarında, parti adına mı, yoksa temsil ettikleri dernek adına mı konuştuklarını kestirmek zordu.

Politik amaçlı Halkla İlişkiler Büroları ise Almanya’da yeni bir olgu. Bu tür ajanslar, olağanüstü yüksek ücretler karşılığında ilişkiler kuruyor ve kamuoyuna yansıyan tartışmaları yönlendirmeye çalışıyor.

Aynı şekilde, hukuk danışmanlığının yanısıra politik danışmanlık da yapan uluslararası avukat büroları da yeni. Federal Meclis Milletvekillerinden Friedrich Merz ve Matthias Wissmann, aynı zamanda bu tür avukatlık bürolarında çalışıyor.