1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da göç kavgası

3 Ocak 2014

1 Ocak’tan itibaren Romanya ve Bulgaristan’dan iş gücünün serbest dolaşımı önündeki kısıtlamaların kalkması, koalisyondaki muhafazakârlarla sosyal demokratları karşı karşıya getirdi.

https://p.dw.com/p/1AkYq
Schild Grenze Bundesrepublik Deutschland / Grenzschild
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

2007 yılında AB üyesi olan Bulgaristan ve Romanya'nın vatandaşları, yedi yıllık bekleme süresinin dolmasının ardından işgücü için serbest dolaşım hakkına kavuştu. Şimdiye kadar sadece akademisyen, stajyer ve mevsimlik işçilerin yararlanabildiği işgücü serbest dolaşımından 1 Ocak itibariyle tüm Bulgar ve Rumen vatandaşlar yararlanabilecek.

Nitelikli eleman sıkıntısı çeken Alman iş dünyası yeni göçmenlerin yolunu gözlerken muhafazakâr çevrelerin yoksul göçü konusunu gündemde öne çıkarması tepkilere neden oldu. Koalisyon hükümetinin küçük ortağı Hrıstiyan Sosyal Birlik, Alman sosyal sistemini suistimal etmeye kalkanların kapı dışarı edilmesini, buna karşı sert düzenlemeler getirilmesini talep edince yeni kurulan Büyük Koalisyon içinde söz düellosu başladı.

Sosyal Demokrat Partili Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier Süddeutsche Zeitung'a verdiği demeçte yeni göçün avantajlarını vurguladı. Steinmeier, "Özgürlükler, bizim Avrupa anlayışımızın çekirdeğini oluşturmaktadır. Çalışanlar için seyahat özgürlüğü de Avrupa bütünleşmesinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Almanya bundan şüphesiz diğer ülkelere göre çok daha fazla yarar sağlamıştır" diye konuştu.

Symbolbild Armutsmigration Europa
Fotoğraf: imago/epd

'Aptalca sloganlar'

Dışişleri Bakanlığı Avrupa İşlerinden sorumlu müsteşarı Michael Roth'un tepkisi ise daha sert oldu. Hrıstiyan Sosyal Birlik'i 'aptalca sloganlarla' kamuoyu oluşturmaya çalışmakla suçlayan Roth, "CSU Avrupa'nın ne anlama geldiğini anlamamış ve açıkça görülüyor ki, anlamak istediği de yok" şeklinde konuştu. CSU lideri ve Bavyera eyaleti Başbakanı Horst Seehofer ise partisinin tutumunu savundu ve koalisyon sözleşmesine atıfta bulundu. Seehofer, "Sosyal sistemlere yönelik bir göçün olmasını istemiyoruz. Bu, seçim programımızda da koalisyon sözleşmesinde de yer almaktadır" dedi.

'Tartışmalar anlamsız'

Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkan Yardımcısı Armin Laschett ise konunun saptırıldığı görüşünde. Aynı zamanda partisinin Kuzey Ren-Vestfalya eyalet teşkilatı başkanı olan Laschett şunları söyledi:

"Sorunlar var ama bu sorunlar geçmişte de vardı. Kuzey Ren-Vestfalya'da, örneğin Dortmund ve Duisburg kentlerinde insanlar turist vizesiyle geliyor ve 20, 30 kişi bir apartman dairesinde birlikte yaşıyorlar. Ama şu an tartışılan, 1 Ocak'ta yürürlüğe giren serbest dolaşım. Oysa bu hak bir meslek icra edenler için geçerli. Yani buraya gelip Almanya'da açık bulunan kadroları dolduran kişiler. Bu kişiler vergilerini ödüyor, sosyal sigorta primlerini ödüyor. Dolayısıyla mevcut tartışmaları anlamıyorum. Burada söz konusu olan kalifiye iş gücü göçüdür."

Klaus Bade
Göç araştırmacısı Klaus BadeFotoğraf: K. Bade

'Çoğu kalifiye eleman'

Göç araştırmacısı Klaus Bade de tartışmanın nesnel yürütülmesi gerektiği görüşünde:

"Romanya ve Bulgaristan'dan göçe bütün olarak bakıldığında çoğunun elit kesimin göçü olduğu, yoksulların göçünün kesinlikle çoğunluğu oluşturmadığı görülür. Almanya'ya göç eden Rumen ve Bulgarların yüzde 80'i istihdam piyasasında, sosyal sigorta sistemine prim ödüyor. Bu yüzde 80'in yüzde 46'lık bölümü kalifiye eleman ve yüzde 22'lik kesim üniversite mezunu yüksek nitelikli eleman. Bunlardan hiç bahsedilmiyor. Hep geriye kalan yüzde 20'lik kesimi ve bunların özellikle Ruhr bölgesi gibi az gelişmiş bölgelerdeki yoğunluğunu konuşuyoruz."

© Deutsche Welle Türkçe

DW/dpa,BK/BÖ