1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da 'etnik ekonomi' gelişiyor

Klaus Ulrich2 Temmuz 2005

Almanya’da kendi işlerini kuran yabancı kökenlilerin, ya da göçmenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Bunların özellikle büyük kentlerde dükkan, lokanta ve büro işlettikleri göze çarpıyor. Uzmanlar, Almanya’da bu kapsamda bir ‘etnik ekonomi’ branşından söz ediyorlar.

https://p.dw.com/p/AbcW
Türk girişimciler yabancıların arasında başı çekiyor
Türk girişimciler yabancıların arasında başı çekiyorFotoğraf: AP

Federal Ekonomi Bakanlığı’nın yaptırdığı bir araştırma, kendi işlerini kuran yabancı kökenlilerin ya da göçmenlerin gerçek sayısının ne olduğunu, ticarethane açmalarının nedenini ve bunların sorunlarını ele alıyor. Bu projenin yöneticiliğini yapan Rene Leicht, “Almanya’da etnik ekonominin önemi” başlıklı araştırmasına ilişkin şunları söylüyor:

"Araştırmanın başlıca sonuçlarından biri, kendi işini kuran göçmenlerin sayısında son 15 yılda olağanüstü artış kaydedilmesi. Örneğin bu süre içerisinde Türk serbest girişimcilerin sayısı neredeyse iki kat, İtalyanlarınki ise yarı yarıya arttı. Bu artışın, Almanlara nazaran daha fazla olduğu da dikkat çekiyor.”

2003 yılında toplam 285.000 yabancı kökenli serbest girişimci saptanmış. Bu, 1990 yılından bu yana yüzde 65 oranındaki artışa denk düşüyor. Bir kez daha Rene Leicht’a kulak veriyoruz:

"İş piyasasının yükü hafifliyor"

“Yabancı kökenlilerin Almanya’da iş kurmaları ve istihdam yaratmaları sevindirici. Daha çok kendi etnik gruplarından insanlara iş olanağı sağlasalar da, sonuçta iş piyasasının yükünü hafifletiyorlar. Zira Almanya’da özellikle Türkler, daha sonra da İtalyanlar arasında işsizliğin yoğun olduğu biliniyor. Göçmenlerin açtığı iş yerlerinde bir milyona yakın insan istihdam edilmiş oluyor.”

Bu azımsanamayacak rakkam ise, Almanya’daki tüm iş yerlerinin yüzde üçüne denk düşüyor. Etnik ekonominin karakteristik bir özelliği de, göçmenlerin daha çok gastronomi ve ticaret gibi braşlarda faaliyet göstermeleri. Bu branşlarda iş yapmak -bürokratik açıdan- çok zor değil, ancak büyük rekabet yarışı var.

Berlin’deki Alman Kentleşme Enstitüsü’nden Ulla-Kristina Schuleri-Hartje bu konuda şu görüşleri savunuyor:

“Bir göçmenin neden kendi işini kurduğu araştırılırsa, bir yandan bunu işsizlikten kurtulma çaresi olarak gördüğü için, öte yandan da kendi kendisinin şefi olması gibi bir ruh haliyle yaptığını saptıyoruz.”

Farklı kültürlerin buluşması

Alman Kentleşme Enstitüsü’nden bayan Schuleri-Hartje, etnik ekonominin topluma uyumda da önemli rol oynadığı kanısında. Şunu gözlemlemiş: “Tante-Emma” diye anılan, bakkal tipi dükkanların süper marketler tarafından yutulmasından sonra, çoğunlukla aynı semtte yabancı kökenliler dükkan açıyorlar. Böylece tüketiciye önemli bir hizmet vermiş oluyorlar. Bu da artık, ‘Emma-Teyze’ dükkanlarının yerini, ‘Ali Amca’ dükkanlarının alması, buralarda farklı kültürlerin Almanlarla buluşması, barışçıl bir biçimde diyaloğa girmeleri anlamına geliyor.

Ancak araştırma, göçmenlerin hukuk danışmanlığı, ticaret kontrolörlüğü gibi alanlarda fazlaca temsil edilmediğini de gözler önüne seriyor. Bu yüzden etnik kökenli grupların eğitim düzeyinin yükseltilmesi ve onlara daha iyi şartlar hazırlanması talep ediliyor.