Almanya silah satışında dünyada beşinci

Alman Katolik ve Protestan derneklerinden oluşan Kilise ve Kalkınma Konferansı (GKKE)‘nin bu yılki raporuna göre, Almanya’nın yurtdışına yaptığı silah satışlarında az da olsa bir gerileme söz konusu. Raporda, satışların özellikle kriz ve savaş bölgelerine yapıldığının bilinmesine rağmen her seferinde izin verilmesinin de şaşırtıcı bulunduğunu kaydedildi. 2002 yılında 3,2 milyar Euro silah ihracatı yapan Almanya, Avrupa’da Fransa’dan sonra ikinci, dünyada da silah satışında beşinci sırada geliyor.

Alman Kilise ve Kalkınma Konferansı (GKKE)’nin bu yılkı raporuna göre, geçen yıl yapılan silah satışlarında alıcı ülkeler arasında Hindistan, Singapur, Güney Kore ve İsrail başı çekiyor. GKKE Başkanı Bernhard Moltmann satışların az gelişmiş ülkelere yapılmasını eleştirdiklerini söyleyerek, durumun ne kadar çelişkili olduguna dikkat çekiyor ve ”Aslında Alman savunma sanayisi az gelişmiş ülkeler için çok pahalı, bu nedenle de cazip değil” diye konuşuyor.

Schröder’e eleştiri

Alman Kilise ve Kalkınma Konferansı raporuna göre, Almanya’dan silah alan ülkeler arasında Çin özel bir konuma sahip. Konferansın Protestan kanadından Stephan Reimer bu yılki silah satış raporunu açıklarken, Alman Başbakanı Gerhard Schröder’i de eleştirerek şunları söyledi:

”Başbakan Gerhard Schröder geçtiğimiz aylarda yaptığı Çin gezisinde, Avrupa Birliği‘nin Çin’e uyguladığı silah ambargosunun kaldırılması için elinden geleni yapacağını söyledi. Bu durum bizi çok şaşırttı, çünkü Çin’in savunma politikası ne Alman ne de Avrupa Birliği’nin öngördüğü kriterlere uyuyor."

GKKE, ayrıca Hanau şehrindeki plutonyum fabrikasının Çin’e satılması teklifine de karşı çıkıyor. Konferans‘ın Protestan kanadından Rheimers, Başbakan Gerhard Schröder’den silah satış sözleşmelerinde devletin kefil olmamasını talep etti.

Hafif silahlar yayılıyor

Alman Kilise ve Kalkınma Konferansı dün ayrıca son yıllarda hafif silah satışlarının artmasının ürkütücü olduğunu, buna karşı bir önlem alınması gerektiğini söyledi. Hafif silahların 21. yüzyılın kitle imha silahları olduğu belirtilen raporda, Irak’ın buna en çarpıcı örnek olduğuna dikkat çekiliyor. Konferans Başkanı Bernhard Moltmann ise bu duruma değinerek şöyle dedi:

”Uzmanların tahminlerine göre, Irak’ta durum çok tehlikeli, hafif silah sayısı yüksek ve bunu birbirine karşı kullanabilecek politik gruplar da çok. Irak’ta yapılan gösterilerde havaya açılan ateşlerin çoğu bu hafif silahlarla yapılıyor, ayrıca Saddam Hüseyin de yakalandığında yanında bir kalaşnikof da bulundu. Irak’ta tahminlere göre henüz tespit edilmemiş 160 silah deposunun olduğu tahmin ediliyor.”

Moltmann, Alman hükümetinin hafif silahlara karşı uyguladığı politikayı desteklediklerini ve bu konudaki başarıları nedeniyle onları tebrik ettiklerini söyleyerek ”Alman hükümetinin Avrupa Birliği ve Birleşmis Milletler çapında hafif silahlara karşı yürüttüğü çalışmalar çok başarılı, ancak uluslararası alanda yaptığı satışlar bu başarısına gölge düşürüyor” diye konuştu.