1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yaptırımların maliyeti hesaplanıyor

Ahmet Günaltay17 Mart 2014

Alman şirketleri yaptırımların sadece Rusya'ya zarar vermekle kalmayacağı uyarısında bulunuyor.

https://p.dw.com/p/1BQqA

Almanya Rusya ile arasında son derece sıkı ekonomik ilişkiler kurdu. Alman şirketleri Rusya'da 20 milyar euroluk yatırım yaptı. İkili ticaret hacmi 76 milyar euronun üzerine çıktı. Almanya Rusya'ya 36 milyar euroluk ihracat yaparken bu ülkeden 40 milyar 400 milyon euroluk da mal ithal ediyor. Rusya Almanya'ya öncelikle ham madde ve enerji satıyor, karşılığındaysa pahalı tüketim malları, makine, tesis, otomobil, elektronik ve ulaşım altyapısı satın alıyor.

Rusya ile iş bağlantısı bulunan özel Alman şirketlerinin sayısı 6 bin 200'ün üzerinde. Şirket temsilcileri, yaptırımların yol açabileceği olumsuz gelişmelerden duydukları endişeyle Almanya İhracatçılar ve Toptancılar Federasyonu'nu arıyorlar. Federasyon Başkanı Anton Börner telefonların durmadığını söylüyor:

"İş dünyasında güvensizlik hüküm sürüyor. İşletmeciler endişeyle ikili ticari ilişkilerin ilkeleri hakkında bilgi almak istiyor, yaptırımlar ihtimal dâhilinde mi, alacakları tehlikede mi değil mi, onu öğrenmek istiyorlar."

'Alarm zilleri çalıyor'

Öncelikle Rusya'da üretim yapan Alman şirketlerinde alarm zilleri çalıyor. Rus parlamentosunda, yabancı şirketlerin kamulaştırılmasını öngören yasa teklifi tartışılıyor. Anton Börner teklifin yasalaşmasının Batılı şirketlere ağır darbe indireceğini söylüyor: "Mutlak otorite devletin elinde. Yasa çıkar da biri gelip Rusya'daki yatırımlarıma el koyarsa bir şey yapamam, bavulumu toplar, dönerim."

İhracatçılar Federasyonu Başkanı Anton Börner, gerginliğin bu raddeye gelmesine müsaade edilmemesi gerektiğini belirtiyor: "Tansiyon düşürülmeli ve diyalog kapısı açık bırakılmalı. Konuşmak, başkasını köşeye sıkıştırmaktan evladır. AB Vladimir Putin'i aynı göz hizasında ve çözümün bir parçası olarak görüp karar süreçlerine ortak etmeli. İçinde bulunduğu duruma anlayış gösterilirken, aynı zamanda da, devletler hukukunca bağlayıcı olan sınırların tek taraflı değiştirilmesinin ülkesini izole edeceği Putin'e anlatılmalı. Almanya hükümetinin her türlü arabuluculuk şartını haiz olduğu inancındayım."

Alman İhracatçılar Birliği Başkanı Börner, sert yaptırımlara başvurulmasının Putin'i yumuşatmaya yaramayacağını, aksine pozisyonların daha da katılaşmasına yol açacağını söylüyor. Alman şirketlerinin Rus ortakları da aynı görüşte. Rus ve Alman işadamları arasında her gün binlerce görüşme ve haberleşme yapıldığını hatırlatan Anton Börner, ekonomik ilişkilerin kötüleşme tehlikesinin Rus iş dünyasının da bir numaralı konusu olduğunu belirtiyor:

"Ortak çıkarlarımız doğrultusunda ve güven ortamında verimli işbirliği yapmayı arzuluyoruz. Rus ortaklarımıza, siyaset üzerinde ne kadar etkili olabileceklerini soruyoruz. Sonunda Rusya'nın Batı'dan daha zararlı çıkacağını onlar da biliyorlar."

Rusya daha çok bağımlı

Rusya ekonomik bakımdan AB'ye daha çok bağımlı. Enerji ihracatı Rusya'nın dış ticaret gelirlerinin yarısından fazlasını, milli gelirinin de dörtte birini oluşturuyor. Rusya ihracatının yüzde 80'ini Batılı ülkelere yapıyor. AB'nin Rusya'dan doğalgaz almamaya karar vermesinin devlet bütçesinde büyük gedik açacağı ve günlük döviz kaybının 100 milyon doları bulacağı tahmin ediliyor. Altı aylık doğalgaz stoku sayesinde Almanya sıkıntıya girmeden başka tedarikçi arayabilecek.

Börner: "Bu durumda enerji fiyatlarının aniden fırlayacağını tahmin etmiyorum ama yeni toparlanmaya başlayan dünya ekonomisinin darbe alacağı kesindir. Rus petrol ve gazına küresel ambargo uygulanması çok daha vahim sonuçlar doğurur. Ancak Çin ve Hindistan gibi ülkelerin böyle bir ambargoyu destekleyeceğini sanmıyorum."

Alman İhracatçılar ve Toptancılar Birliği Başkanı Börner dünya ekonomisinin birkaç ay sonra normal seyrine döneceğini ancak Rusya ile ilişkilerin bozulması durumunda ihracatın yara alıp bazı şirketlerin iflas edebileceğini söylüyor. Federasyon'un tahminlerine göre bu yıl Almanya'nın ihracatı yüzde üçlük artışla 1 trilyon 200 milyar euroya, ithalatı ise yüzde iki oranında artarak 914 milyar euroya çıkacak ve dış ticaret hacmi iki trilyon euroyu bir hayli aşmış olacak.


© Deutsche Welle Türkçe

DW/SK/AG/BK