1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

220311 D Kernenergie Sicherheit

23 Mart 2011

Almanya nükleer enerji politikasını değiştirmek üzere kolları sıvadı. Almanya Başbakanı Merkel, nükleer enerjide teknik bilgi verecek ve toplumsal etkilerini araştıracak iki komite tayin etti.

https://p.dw.com/p/10fuj
Fotoğraf: fotolia/Wamsler

Almanya, Japonya’daki Fukuşima Dayiçi nükleer enerji santralindeki facianın ardından, nükleer enerji politikasında değişiklik yapma kararı aldı. Değişiklik kapsamındaki ilk önlem, ülke genelindeki sekiz nükleer santralin geçici olarak kapatılması oldu. Federal hükümetin geçen sonbahardaki nükleer enerji santrallerinin işletim sürelerini 12 yıl uzatma kararı da askıya alındı. Üç aylık moratoryum süresi boyunca, santrallerin olası risklere karşı güvenlik önlemlerinin yeterli olup olmadığına dair denetimler yapılması öngörülüyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, eyalet başbakanları ile görüşmelerinin ardından alınması öngörülen yeni önlemleri açıkladı.

Federal hükümet, nükleer enerji santrallerinde öngörülemeyen risklere karşı güvenlik önlemlerini denetlemek ve bu doğrultuda yeni bir nükleer enerji politikası belirlemek üzere üç aylık bir süre belirledi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya’yı nükleer enerjinin olası risklerinden korumak üzere iki komite tayin etti. Komitelerden biri, nükleer reaktörlerle ilgili tenik bilgi hazırlamakla görevlendirilecek. Almanya Başbakanı, diğer komitenin ise “bilirkişi heyeti” görevini üstlenerek, nükleer enerjinin toplumsal etkilerine dair rapor sunacağını belirtti.



"Sonucu öngörmek mümkün değil"

Almanya’nın nükleer enerjiden tamamen vazgeçmesi ise mümkün görünmüyor. Üstelik böylesi bir kararın, geçen sonbaharda nükleer santrallerin işletim sürelerini 12 yıl uzatma kararı alan Almanya Başbakanı Merkel’ın güvenirliğini zedeleyeceği tahmin ediliyor. “Size moratoryumun sonuçlarına dair bir şey söyleyemem. Ancak, tam olarak ne olacağını öngörmeksizin, yapılacak denetimlerin nükleer santrallerin işletim süreleri üzerinde etkisi olup olmayacağını da söyleyemem. Size, moratoryumdan sonraki durumun, moratoryumdan önceki durumdan farklı olacağını söylemiştim. Daha kesin konuşabilecek bir durumda değilim" şeklinde konuşan Merkel, üç aylık moratoryum süresinin sonuçlarını şimdiden öngörmenin mümkün olmadığına işaret etti.

Proteste gegen Castortransporte Flash-Galerie
Fotoğraf: AP

Almanya Başbakanı Angela Merkel gibi, Çevre Bakanı Norbert Röttgen de net bir açıklama yapmadı. "Elimizdeki tahmini değerlendirmelerimizi yeniden gözden geçirip, daha yeni ve daha sıkı değerlendirmelere ağırlık vermemiz gerekmiyor mu? Almanya’da da iki felaket art arda yaşanamaz mı? Örneğin sel ve patlama, ya da deprem ve hidrojen patlaması gibi... .Yani, daha önceki güvenlik tanımlamalarımızın temelini oluşturan varsayımları ve değerlendirmeleri nasıl kullanmak zorundayız?" diyen Röttgen, her ihtimali göz önünde bulundurup, bu doğrultuda yeni bir güvenlik standardı belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

Streit um Asse wird schärfer
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa



Üç ay yeterli mi?


Almanya Çevre Bakanı Röttgen’in açıklaması, nükleer enerji santrallerinde güvenliğin denetlenmesinin özellikle de Japonya örneğinden sonra oldukça meşakkatli bir çalışma gerektirdiğini ortaya koyuyor. Peki bu durumda, üç aylık moratoryum süresi yeterli mi?

Röttgen, bir bir buçuk yıl gerektiğini söyleyen ve şimdiden sonucu bildiği görüşünde olduğunu ifade edip, yasa çıkartılmasından yana olan iki kesim olduğunu ifade etti. Çevre Bakanı ise üç aylık süreyi iddialı ancak yeterli bulduğuna dikkat çekti.


Yeşiller Partisi'nin Meclis Grup Başkanı Jürgen Trittin ise, moratoryum süresini yeterli bulmayan cephede yer alıyor. Kendisi de çevre bakanlığı görevini yürütmüş olan Trittin, geçici olarak kapatılan sekiz santralin güvenlik önlemlerinin yeterli olmadığının anlaşıldığı şu sırada, denetimlerin yapılacağı sürenin en az iki yıl olması gerektiği görüşünde.Trittin aynı zamanda Başbakan Angela Merkel'ın nükleer enerji kullanımının toplumsal etkilerini araştırmak üzere görevlendireceği komisyonu da gereksiz bulduğunu ifade etti.


© Deutsche Welle Türkçe


Heiner Kiesel/ Çeviren: Gezal Acer

Editör: Çelik Akpınar