1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya - İsrail arasındaki silah alışverişi

Mechthild Brockkamp10 Ağustos 2006

İsrail – Almanya arasındaki özel ilişkiler, Alman hükümetinin dikkatli bir dil kullanmasına neden oluyor. Yeşiller Partisi ise Lübnan’daki saldırıların ardından, İsrail’e yapılan silah satışının gözden geçirilmesini istedi. Almanya ile İsrail arasıdaki silah alışverişine ilişkin Mechthild Brockkamp’ın haberi...

https://p.dw.com/p/AZkW
Almanya'dan İsrail'e yapılan silah satışında, iki ülke arasındaki özel ilişkilerin etkisi söz konusu
Almanya'dan İsrail'e yapılan silah satışında, iki ülke arasındaki özel ilişkilerin etkisi söz konusuFotoğraf: dpa

1991 yılında Saddam Hüseyin, Kuveyt’e girdiğinde, İsrail’e de saldırılar düzenlemişti. İsrail’de halk, Irak’tan fırlatılan Scud füzeleri dolayısıyla tüm gün çalan sirenlerle paniğe kapılmış, sığınak aramaya başlamıştı. Bu zor döneminde İsrail ordusu, kendisini Almanya’dan gönderilen Patriot füzeleri ile korumuştu. 2003 yılında ABD Irak’a girdiğinde de İsrail, savunmasında Alman malı füzelere güvenmişti.

Patriot füzeleri dışında Almanya, İsrail’e aslında daha çok silah ve mühimmat, ayrıca teknoloji satıyor. Parçaları bir araya getirmek, monte etmek ve savaş tekniğine dönüştürmek İsrail tarafından gerçekleşiyor. Federal hükümetin 2004 yılı askeri donanım raporuna göre, Almanya, İsrail’e 14 milyon 770 bin yuro değerinde donanma malzemesi satışı gerçekleştirmiş.

Bunların üçte biri denizaltılarda kullanılan koordinat saptama ve yön belirlemek için kullanılan aletlerden oluşuyor. Bu bilgilere göre, 6 milyon 800 bin Euro silah, bomba ve torpido satışından elde edilmiş. Almanya, 17 milyon 300 bin Euro dolayındaki donanma geliri de İsrail’e askeri kara cihazları ve panzer satışından sağlanmış.

İsrail’in, ABD’den satın aldığı askeri teçhizat, donanım ve teknoloji ise ağırlıklı olarak kendisinin üretemediği, geliştirilmiş askeri uçak ve helikopterlerden oluşuyor. Lübnan’a saldırılarda kullanılan F-16 uçakları ve Apaçi helikopterleri buna örnek verilebilir.

Ancak bunlarda da hedef alınan noktaların yerinin tam olarak saptanmasında kullanılan kızılötesi teknolojiye yönelik parçalar Almanya’dan gönderiliyor. İsrail, uydu ve lazer teknolojisi sayesinde fırlattığı füzeleri ise İskoçya’dan satın alıyor.

Almanya’nın İsrail’e sattığı donanım malzemesinin miktarı ve çeşidi çok olmasına rağmen prensipte şimdiye dek reddedilen bazı silah ve mühimmat satışı da hakim. Buna Filistinliler’e karşı kullanılan bazı tank ve silahları saymak mümkün. Berlin hükümeti, İsrail’in varolma hakkını tarihi ve ahlaki sebeplerle desteklese de, Filistin direnişini kırmada kullanılanılabilecek silah satışına şimdiye dek sıcak bakmıyordu.

Atlantikötesi Güvenlik Bilgi Merkezi Başkanı Ottfried Nassauer, Dingo adlı tankların buna örnek olduğunu belirtiyor. Nassauer, İsrail askerlerinin Hizbullah milislerince kaçırılmasının ardından Alman hükümetinin, deneme amaçlı da olsa Dingo tanklarının İsrail’e satışına yeşil ısık yaktığını belirtiyor.

Nassauer’ın verdiği bilgiler şöyle: “Almanya’dan İsrail’e satılan askeri donanım malzemeleri, Savaş Silahları Satışını Kontrol Anlaşması ve Dış Ekonomi Yasası ile uyum içinde olmalı. Maalesef bu ikisi yasal anlamda bağlayıcılığı olmayan, ancak politik açıdan önem taşıyan düzenlemeler. Kararın zor olduğu durumlarda ise Alman hükümeti genelde inisiyatifi İsrail yararına kullanıyor ve silah ihracatına izin veriyor. Türkiye gibi İsrail de, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, izin verilenden daha çok silah ve mühimmat alabiliyor.”