1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya ihracatta yine rekora koşuyor

8 Şubat 2018

Almanya bu yıl kesintisiz beşinci kez ihracat rekoru kırmayı hedefliyor. Ancak uzmanlar ABD Başkanı Trump'ın başını çektiği himayecilik eğilimine karşı uyarıyor.

https://p.dw.com/p/2sKVz
Symbolbild Deutschland Export
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/C. Charisius

‘Made in Germany' bütün dünyada rağbet görüyor. Euro'nun değerlenmesi bile ihracatçı Alman şirketlerinin rekora koşmasını engelleyemedi. Alman Dış Ticaret Odası (BGA) 2017'den sonra bu yıl da ihracatta yeni bir rekor bekliyor. Tahmin doğru çıkarsa Alman şirketleri üst üste beşinci kez yurt dışına rekor düzeyde mal ve hizmet ihraç etmiş olacak.

Avrupa'nın ekonomik motoru olarak kabul edilen Almanya'nın başarısında dünya ekonomisindeki canlanma ve başta otomobil ve makine olmak üzere Alman ürünlerine talebin yoğunluğu rol oynuyor.

Ancak ihracat ufkunu karartabilecek riskler de yok değil. Şartlar çoktandır bu kadar elverişli olmamıştı. Dünya ekonomisi istikrarlı büyüme gösteriyor. Uluslararası Para Fonu'nun (IFM) tahminlerine göre küresel büyüme hızı bu yıl ve önümüzdeki yıllarda yüzde 4 sınırını zorlayacak.

Euro Bölgesi ülkeleri ekonomik kriz yıllarını geride bıraktı ve büyüme temposunu arttırdı. Kesin olmayan rakamlara göre ortak para bölgesi ekonomisini 2017'de yüzde 2,5 oranında büyüttü. Avrupa Birliği (AB) Alman ihraç mallarının en büyük pazarını oluşturuyor. İşletmeler kur riski olmayan ülkelere yapılan ihracatın artmasından memnun.

İleri teknoloji faktörü

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği'nin son anketi Avrupa'daki olumlu ekonomik gelişmenin ihracat beklentisini arttırdığını gösteriyor.

Euro'nun dış değerinin artması da ihracatı frenlemedi. Avrupa ortak para biriminin dolar ve diğer paralar karşısında değer kazanması Alman mallarının yurtdışına satış fiyatını arttırıyor. Fiyatların artması talebi geriletebiliyor.

Euler Hermes kredi sigortacılık şirketinin genel müdürü Ron van het Hof Almanya'nın ihracat gücünü çeşitliliğe ve rekabet gücüne bağlıyor. Ron van het Hof, ileri teknoloji ürünleri denince akla önce Almanya'nın geldiğini, makine, otomotiv ve kimyada Almanya'nın teknolojik gelişmeye öncülük etiğini ve "gizli şampiyonlar" olarak adlandırılan orta ölçekli Alman işletmelerinin de branşlarında rakip tanımadıklarını söylüyor.

Ancak ticari ilişkilerdeki dinamiğin hep tek yönde işlemediği de bir gerçek. Alman Dış Ticaret Odası Başkanı Holger Bingmann, "küresel meydan okumalara ulusal çözümlerle çare aramaya başlayan ülkelerin artmasının, ihracat ve ithalata bağımlı bir ülke olan Almanya açısından tehlike potansiyeli taşıdığını" uyarısında bulunuyor.

Dünya ticaretini tehlikeye sokabilecek gelişmeler

Öncelikle ABD Başkanı Donald Trump'ın göreve başladığından beri serbest ticarete karşı çıkması Almanya'da endişeyle izleniyor. Commerzbank baş iktisatçısı Jörg Krämer "Trump'ın diğer ülkelere örnek olduğunu yerli sanayiyi dış rekabetten koruma eğiliminin arttığını" söylüyor.

Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (BDI) Başkanı Dieter Kempf "ABD'nin haksız yere anti damping önlemlerine başvurmasından rahatsızlık duyduklarını" gizlemiyor.

ABD son olarak ithal çamaşır makinesi ve güneş panellerine yüksek vergi koymuştu. Bu karar, Çin ve Kore'ye açıkça meydan okuma anlamına geldiğinden "ticaret savaşları" endişesine yol açmıştı. İş çevrelerinde ABD'nin çelik ürünlerine de anti damping vergisi getirmesinin Alman şirketlerini zarara uğratabileceği belirtiliyor.

Donald Trump, aralarında Almanya'nın da bulunduğu diğer ülkelerle ticarette ülkesinin açık vermesinden rahatsız. Ancak Trump'ın görevdeki ilk yılında ABD yine dışarıya sattığından çok daha fazlasını ithal etti. ABD'nin ticaret açığı 2017'de yüzde 12 oranında artarak, 2008'de patlak veren finans krizi sonrasının en yüksek rakamı olan 566 milyar dolara çıktı.

Almanya'nın dış ticaret fazlası diğer ülkelerde de hoş karşılanmıyor. Son zamanlarda artış hızı ithalatta ihracattan fazla olduğu için fark nispeten kapandı. BGA Genel Müdürü Bingmann "Ticaret fazlasındaki düşüşün, Almanya'yı eleştirenleri yatıştıracak olması bakımından olumlu bir gelişme sayılması gerektiğini" söylüyor.

DW, dpa/AG, BK

© Deutsche Welle Türkçe