1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya durgunluğa çare arıyor

Ahmet Günaltay4 Mayıs 2004

Dünya ekonomisindeki canlanmadan Almanya nasibini alamıyor. Uzmanlar, Almanya'nın global büyüme dışında kalmasının ekonomik yapısındaki bozukluktan kaynaklandığını öne sürerken, hükümet büyüme hızı tahminlerini sürekli düşürmek zorunda kalıyor. Durgunluk ve işsizlikten kaynaklanan vergi gelirlerindeki azalma Almanya’nın euro istikrar kriterlerini tutturmasını daha da zorlaştırıyor...

https://p.dw.com/p/AbgZ
Almanya Maliye Bakanı Hans Eichel, bütçeyle ilgili sağlıklı bilgilerin ay ortasında açıklanacağını söyledi...
Almanya Maliye Bakanı Hans Eichel, bütçeyle ilgili sağlıklı bilgilerin ay ortasında açıklanacağını söyledi...Fotoğraf: AP

Almanya’da yüksek işssizlik devletin sosyal bütçesini zorluyor ve işsizlikten kaynaklanan satın alma gücü açığı, iç talep artışıyla ekonomiyi canlandırma umutlarını suya düşürüyor.

Bundan birkaç yıl öncesine kadar 2006 yılında bütçeyi ek borçlanma olmadan dengelemeyi vadeden Maliye Bakanı Hans Eichel durmadan büyüyen borç dağını nasıl eriteceğini düşünüyor. Durgunluk ve işsizlikten kaynaklanan vergi gelirlerindeki azalma da Almanya’nın euro istikrar kriterlerini tutturmasını daha da zorlaştırıyor.

Almanya Maliye Bakanı Hans Eichel, yılın ilk çeyreğinde Mart hariç diğer ayların Hazine açısından olumlu geçtiğini ve bütçeyle ilgili sağlıklı bilgilerin ay ortalarındaki Hazine gelirleri tahmin raporunun açıklanmasından sonra yapılabileceğini söyledi. Mali politikalarda hükümetin elini kolunu bağlayan kamu gelirlerindeki düşüş, tasarruf politikasına daha fazla ağırlık verilmesini gerektiriyor.

Kamu harcamalarının artıracağı iddiası

Haftasonunda bir haber dergisinde yayınlanan, ”ekonomik durgunluğu atlatabilmek için hükümetin tasarrufa ara verip kamu harcamalarını artıracağı” şeklindeki haber, Almanya’da oldukça yankılandı. Kimi uzman, olağanüstü durumlarda devletin kesenin ağzını açmasının kaçınılmaz olacağını söylerken, diğerleri, ”bugünün borçlanması yarının vergisi olarak geri döner” gerekçesiyle tasarruf politikasından taviz verilemeyeceğini savundu.

Sonunda Başbakan Gerhard Schröder de tartışmayı kapatmak için bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Bu haberin asılsız olduğunu belirten Schröder, hükümetin tasarruf ve reform politikalarını birlikte yürüteceğini söyledi. Schröder, ”Bu haberlerde hiç mi hiç gerçek payı yok. Konsolidasyon çizgisini terketmeye niyetli değiliz. Hükümetin mali politikalarını bundan böyle de tasarruf bütçesi belirleyecektir. Reformları da harfiyen uygulayacağız" dedi.

Euro İstikrar Kriterleri tutturulamıyor

Ama tüm tasarruf adımları da vergi gelirlerinin azalması yüzünden, Almanya’nın Euro İstikrar Kriterleri‘nin en önemlisi olan ek borçlanma sınırını tutturmasına yetmeyecek. Üç yıldır gayrı safi yurtiçi hasılasının %3’ünden fazla borçlanan Almanya’nın 2005 yılında da bu duruma düşmemesi için kamu giderlerini daha da azaltması gerekebilir. Borçlanma kriterine önümüzdeki yıl da uymaması durumunda, Almanya AB yaptırımlarına muhatap olmaktan kurtulamayacak.

Birlik Komisyonu, geçen yıl aşırı borçlanmadan dolayı Almanya’yı cezalandırmak istemiş, ancak bu girişim Almanya gibi mali dengeleri bozulan Fransa’nın da yardımıyla Maliye Bakanları Konseyi’nde bloke edilmişti. Borçlanma zincirini kıramayan Almanya ve Fransa’nın çareyi istikrar kriterlerini değiştirmekte arayacakları tahmin ediliyor. Yeni Komisyon Kasım ayında göreve başlayacağı için Euro İstikrar Paktı 2005 yılından önce değiştirilemeyecek. Bu da savurganlık yapan euro bölgesi ülkelerinin bu yıl sert müeyyidelerle karşılaşmalarının mümkün olduğu anlamına geliyor.