'Almanya daha da büyüyecek'

İç talep gelecekte Almanya'daki konjonktür için büyük bir itici güç olabilir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'na göre, iç tüketimin canlanmasıyla Alman ekonomisi gelecek yıllarda da diğer Euro Bölgesi ülkelerine kıyasla daha hızlı büyüyecek. Teşkilatın ekonomik tahmin raporuna göre Almanya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla'sı gelecek yıl yüzde 1,7 oranında artacak. Berlin hükümeti de son tahmin raporunda aynı büyüme oranını vermişti.

Kısa süre önce AB ve ABD tarafından sert bir şekilde eleştirilen ihracat fazlasının 2015 yılında Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla'nın yüzde 5,5'ine tekabül etmesi bekleniyor. AB üyelerinin dış ticaret fazlasının üç yıl ortalamasının yüzde 6'sını geçmemesi gerekiyor. Almanya 2006 yılından bu yana bu oranı düzenli olarak aşıyor.

OECD ekonomi uzmanları, tüm Euro Bölgesi için ise konjonktürdeki iyileşmede Almanya'dakinden daha yavaş bir tempo bekliyor. Avrupa‘nın güneyinde bulunan kriz ülkelerindeki yapısal reformlardan raporda övgüyle bahsediliyor. OECD'nin AB ve Euro Bölgesi'nden sorumlu Ekonomi Konseyi'nden Eckhard Wurzel, "Evet, bu doğrudur. Ardında pek çok iz bırakan bir finans krizi yaşadık. Bilhassa kriz ülkelerinin yapısal reformlarından söz etmek gerek. Bu konuda daha yapılması gerekenler var. Özellikle rekabet konusunda. Rekabet gücünün artması için daha fazla şey yapılmalı. Önümüzdeki yıl zayıf bir büyüme bekleniyor ancak 2015'te büyüme hızı artacak güçlenecek" diyor.

Almanya için yüzde 2 büyüme öngörüsü

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı, 2015 yılından itibaren Almanya için yüzde 2, tüm Euro Bölgesi için ise yüzde 1,6 oranında büyüme öngörüyor. Reel ücret artışı ve düşük işsizlik oranları Almanya'da tüketimin artmasına yarıyor. Euro Bölgesi'ne olan güvenin de artacağı ve düşük faizlerin yatırımı destekleyeceği belirtiliyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü‘nün standartları baz alınarak yapılan hesaplamaya göre, Almanya'da işsizlik oranı 2015 yılı sonunda yüzde 5,2'ye gerileyebilir. 2013 yılında işsizlik oranı yüzde 5,4 idi. Tüm Euro Bölgesi'nde ise işsizlik oranı 2013 yılında yüzde 12 civarındaydı. 2014 yılında ise yüzde 12,1'e çıkarak daha da kötüleşeceği düşünülüyor. 2015 yılında ise 11,8'lik bir işsizlik oranı öngörülüyor.

İktisatçı Wurzel, Fransa gibi devletlerin yanı sıra tüm Euro Bölgesi'nden daha sert reform çabaları bekliyor.

Wurzel, "İtalya ya da diğer ülkeler için geçerli olanlar Fransa için de geçerli. Yeni reformlar yapılmalı. Bu büyük bir öneme sahip. Bu, kamu finansmanının yeniden yapılandırılmasından üretimde daha yüksek rekabet gücüne ve vergi sisteminin sadeleştirilmesine kadar birçok alanı kapsıyor. Tüm bunlar çok önemli ve yerine getirilmeli" şeklinde konuşuyor.

Gevşek para politikası

OECD, yıllardır Euro Bölgesi ve Japonya‘da yürütülen gevşek para politikasını memnuniyetle karşılıyor ve böyle kalması gerektiği belirtiliyor. Peki, ulusal ekonomiler, uzun süredir merkez bankalarından gelecek para akışına bağımlı değil mi?

Wuzel, "Banka bilançolarının düzene sokulması Avrupa için çok önemli. Çok sayıda batık kredi olduğunu biliyoruz. Banka bilançolarının durumu konusunda belirsizlik var. 2014 yılında bu sorunun ne kadar büyük olduğunu bulmak için testler yapılması gerek. Buna göre bankaların bilançoları temizlenip gerektiği takdirde sermaye artırımı yapılmalıdır. Ama bu konuya ciddi şekilde el atılmalıdır" ifadelerini kullanıyor.

İktisatçı Wurzel'e göre, Avrupa’da büyümeyi teşvik edici kredi potansiyeline kavuşulabilmesi için finans piyasasının sorunsuz işlemesi gerekiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Klaus Ulrich / Başak Sezen

Editör: Ahmet Günaltay