Alman siyasetinde göçmen etkisi

Almanya'da göçmen kökenli milyonlarca insan yaşıyor. Fakat aktif siyasette yer alan göçmen kökenli siyasetçilerin sayısı oldukça az. Göçmenler siyasi partilerde yavaş yavaş kendilerine yer açmaya çalışıyor. Çünkü istihdam gibi pek çok alanda olduğu üzere politikada da kapı göçmenlere her zaman açık değil. Göçmen kökenli politikacılar eleştirilere, tepkilere hatta hakaretlere maruz kalabiliyor. Ancak pek çok parti Almanya'da yaklaşan genel seçimlerde göçmen adayların öneminin farkına varmaya başladı.

Türk kökenli politikacı Ercan Kılıç iki yıl önce yapılan eyalet seçimlerinde adaylığını koyması sebebiyle, parti üyesi meslektaşları da dâhil olmak üzere çevresinden sert tepkiler aldığını belirtiyor. Partinin ismini vermek istemeyen Kılıç, kısa bir süre sonra bu partiden ayrıldığını belirtiyor.

Kılıç, "Aşağı Saksonya Eyaleti'ndeki seçimlerden sonra bana bazı mektup ve elektronik postalar geldi: Bir Türk olarak adaylığını nasıl koyarsın, Almanların oylarını çaldın yazıyordu. Bu benim için fazla ağırdı" diyor.

'Hakaret ve aşağılama'

Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkan Yardımcısı Aydan Özoğuz da göçmen politikacıların tüm partilerde hakaret ve aşağılamayla karşılaştığını belirtiyor. 'Ne yazık ki bu da işin bir parçası' diyen Özoğuz, siyasette bunun yaşandığını, parti içinde dahi politikacıların rakiplerine ellerindeki biyografik verilerle baskı yaptığını belirtiyor. “Bazen bu bir politikacının göçmen hikâyesi olabiliyor“ dese de Aydan Özoğuz genel gidişattan umutlu. Ailesi Türkiye'den gelen, kendisi Hamburg'da doğan Özoğuz, göçmen politikacıların giderek siyasette daha aktif rol oynadığını vurguluyor: "Almanya'da Federal Meclis'ten başlayarak aşağıdaki kurumlara doğru bir normalleşme hayata geçiyor. Bir şekilde göçmen geçmişi olan pek çok insan politikaya atılıyor ve kendine bir yer ediniyor. Ama tabii bu konuda ilerleme oldukça yavaş."

Birlik 90 Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir de siyasette yer edinen ilk göçmen politikacılardan biri. Cem Özdemir 1990'ların ortasında Federal Meclis'e girmeyi başaran ilk göçmen kökenli siyasetçi oldu. Ne var ki federal düzeyde siyasi bir pozisyon edinen göçmenlerin sayısı çok az. 2012 yılı sonu itibarıyla Federal Meclis'teki 620 milletvekilinden yalnızca üçü Müslüman olarak biliniyor. Federal ve eyalet meclislerinde toplam kaç göçmen milletvekili olduğuna dairse elde bir veri yok. Türk kökenli siyasetçilerin sayısının artması için girişimlerde bulunan Hamburg Eyalet Meclisi Milletvekili Filiz Demirel bu sayının artacağı tahmininde bulunuyor.

Demirel, "Şu sıra neredeyse tüm siyasi partiler göçmen seçmenlerin oylarını toplamaya çalışıyor. Bu bizi olumlu yönde etkileyebilir ve partiler programlarını göçmenleri dikkate alarak yeniden düzenleyebilir" şeklinde konuşuyor.

5,6 milyon göçmen oyu

Nitekim göçmen seçmenlerin sayısı küçümsenemeyecek düzeyde. 2009 yılında 5,6 milyon göçmen kökenli seçmen oy kullandı. 2013 yılındaki seçimler için rakamlar henüz belli değil. Ülkede göçmen seçmenlerin sayısının artması muhafazakâr partilerin bile çizgisini değiştirip göçmen adaylar göstermesine yol açtı. Örneğin 2012'de Hrıstiyan Demokrat Birlik Partisi'nden (CDU) aday olan Serap Güler, Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti milletvekili seçildi ardından da CDU yönetim kurulu üyeliğine geldi. Güler, partisinin bu şekilde göçmenlere açık olduğu mesajını vermek istediğini söylüyor ama partisinden bazı meslektaşlarının bu seçimi anlayışla karşılamadığını söylemeden de geçmiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Naomi Conrad / Deniz Karahan

Editör: Ercan Coşkun