Alican Razı'nın ölümüne ilişkin 2 yıl sonra iddianame

Ankara'da iki yıl önce"dur" ihtarına uymadığı için polis ve jandarmaların açtığı ateş sonucu öldürülen 21 yaşındaki Alican Razı'nın ölümüne ilişkin iki yıl sonra hazırlanan iddianame tartışmaya yol açtı. Savcılık, bir yandan şüpheliler hakkında 22 yıla kadar hapis cezası isterken diğer yandan mahkemeden şüphelilerin kanunun emrini yerine getirip getirmediğini değerlendirmesini istedi. Razı Ailesi'nin avukatı Murat Yılmaz ise "savcılık şüphelileri beraat ettirmek istiyor" diyerek iddianameye tepki gösterdi.

Muhammed Alican Razı, Ankara'da koronavirüs tedbirleri kapsamında sokağa çıkma yasağının olduğu 25 Mayıs 2020 tarihinde kız arkadaşını eve bırakmak isterken polis ve jandarmanın dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle aracına açılan ateş sonucu hayatını kaybetmişti.

Ankara Ankara Valiliği'nin "kaza" olarak kamuoyuna yansıttığı olayla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iki iddianame mahkeme tarafından iade edilmiş, Ankara Valiliği de soruşturma izni vermemişti. İstinaf mahkemesinin valiliğin kararını kaldırması üzerine savcılık, Alican Razı'nın ölümüyle ilgili üçüncü iddianamesini hazırladı. Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek 11 Eylül 2022'ye duruşma günü verdi.

Savcılık: İsterseniz ceza vermeyin

İddianamede, arasında polis ve jandarmaların olduğu 10 şüpheli bilinçli taksirle Alican Razı'nın ölümüne ve yanındaki kız arkadaşının yaralanmasına neden olmakla suçlandı. Savcılık, bu kapsamda şüpheliler hakkında 2 yıldan 22 yıla kadar hapis cezası talep etti.

Ancak savcılığın, iddianamenin sonunda mahkemenin şüphelilere ceza vermeyebileceğini vurgulaması dikkat çekti. Bu kapsamda iddianamede, şüphelilerin eylemlerinin "kanunun emrini yerine getirme" kapsamında kalıp kalmadığının yargılama makamınca takdir edilmesinin gerektiği belirtildi. TCK'nın 24'üncü maddesine göre, kanunun emrini yerine getiren kişilere ceza verilemiyor.

Alican Razı'yı vuran silah belli değilmiş

İddianamede, Alican Razı'nın başına isabet ederek ölümüne neden olan merminin hangi şüphelinin silahından ateşlendiğinin tespit edilemeceği anlatıldı. Olayın görüntülerinde "araca ateş etme-havaya ateş etme" şeklinde çok net bir ayrımın tespitinin mümkün olmadığı öne sürüldü.

İddianamede, şüphelilerin mesleki tecrübelerine güvenerek kaçan şahsa zarar vermeyecekleri inanç ve düşüncesiyle hareket ettikleri savunuldu, buna karşılık eylemleri nedeniyle istemedikleri bir sonucun ortaya çıktığı belirtildi. Şüphelilerin "kaçmaya çalışan aracı yakalama amacında oldukları” ifade edildi.

"Beraat için hazırlanmış iddianame"

Razı Ailesi'nin avukatı, ÇHD Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz, jandarma ve polislerin takip sırasında bulundukları konuma ve atış mesafesine göre Alican Razı'yı kimin vurduğunun belirlenebileceğini belirtti. Ancak savcılığın bu delil araştırmasını yapmadığını belirten Yılmaz, "Bu bir cezasızlık politikasının sonucudur. Çünkü Alican'ı vuran silahı tespit edemedik diyerek kolluk görevlilerinin beraatinin önü açılmak istenmektedir. Hazırlanmış olmak için hazırlanmış bir iddianamedir" dedi. 

Murat Yılmaz, Alican Razı'nın ilk kontrol noktasından kaçtıktan sonra aracının plakasının tespit edildiğini belirterek "Bu aşamadan sonra silah kullanmaya gerek yok. Bir başka zaman bir başka yerde araç ele geçirilebilir ve aracı kullanan da belli olduğu için adli soruşturma yapılabilirdi" diye konuştu.