1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Af Örgütü'nden Büyükada davası için çağrı

30 Haziran 2020

Uluslararası Af Örgütü'nün Almanya temsilciliği, 11 insan hakları savunucusunun yargılandığı Büyükada davası için Türk yargısına çağrıda bulundu. Mahkemenin Cuma günü kararını vermesi bekleniyor.

https://p.dw.com/p/3eYy0
Fotoğraf: DHA

Kamuoyunda "Büyükada davası" olarak bilinen ve 11 insan hakları savunucusunun yargılandığı dava İstanbul Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Cuma günü görülecek. Duruşmada mahkeme heyetinin kararını vermesi bekleniyor.

Karar duruşması öncesi bir açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü Almanya Genel Sekreteri Markus N. Beeko "Yıllardır Türkiye'de yargının keyfiyet ve zulüm aracı olarak kullanıldığını gözlemliyoruz. Hükümete göre diken gibi göze battığı düşünülen hukukçular, gazeteciler, yazarlar tehdit ediliyor ve zulme uğruyor. 11 insan hakları savunucusunu beraat ettirerek Türk yargısı insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne geri dönüşü başlatabilir" şeklinde konuştu.

Beeko, Alman hükümetini de Türk tarafına insan haklarına saygı göstermesi konusunda baskı yapmaya çağırdı.

Davanın sanıklarından Alman insan hakların savunucusu Peter Steudtner de korona salgınının kamuoyunun davaya ilginin azalmasına izin verilmemesi gerektiğini söyledi. Steudtner, "Korona kısıtlamaları nedeniyle uluslararası basının davayı izlemesi zorlaştırıldı. Şu an insan hakları ile ilgili bu ve diğer davaların medya ve kamuoyunun görüş alanından uzaklaşmaması önemli" dedi.

Türkiye'de dava kapsamında 113 gün cezaevinde kalan, ancak daha sonra tahliye edilerek Almanya'ya dönen Steudtner, sözlerini "Bazılarımız için savcılık makamı uzun tutukluluk süreleri talep etti. Bu insan hakları alanında çalışanları kriminalize etmek ve sivil toplumu susturmak için açık bir girişimdir" diye konuştu.

Eğer mahkumiyet kararı çıkarsa Af Örgütü‘nün 60 yıllık tarihinde ilk kez temsilcilerinden biri mahkum edilmiş olacak.

Urteil gegen Menschenrechtler Peter Steudtner erwartet
Peter SteudtnerFotoğraf: picture-alliance/dpa/M. Kappeler

15 yıla kadar hapis

Geçen Kasım ayında mütalaasını veren savcı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Onursal Başkanı ve eski Direktörü Taner Kılıç'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla, insan hakları savunucuları Nejat Taştan, Veli Acu, Günal Kurşun, İdil Eser ve Özlem Dalkıran'ın da "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan yine 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep ediyor.

Savcı diğer hak savunucuları İlknur Üstün, Ali Gharavi, Peter Frank Steudtner, Nalan Erkem ve Muhammed Şeyhmus Özbek içinse terör örgütlerine yardım yapıldığına dair delil olmadığı gerekçesiyle beraatlerini istiyor.

Hak savunucuları 5 Temmuz 2017'de İstanbul, Büyükada'daki bir otelde "İnsan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği" konulu bir toplantı düzenlemek için bir araya gelmişti.

Olay nasıl olmuştu?

Polis, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, İsveç vatandaşı Ali Gharavi, Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran ile Nalan Erkem, Alman vatandaşı insan hakları eğitimcisi Peter Steudtner, İnsan Hakları Gündemi Derneği üyeleri Veli Acu ile Günal Kurşun, HAK İnisiyatifi'nden Şeyhmus Özbekli, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nden Nejat Taştan ve Kadın Koalisyonu'ndan İlknur Üstün'ün katıldığı toplantıya baskın düzenlemişti. Baskının ardından 10 hak savunucusu gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınan hak savunucuları emniyetteki sorgunun ardından adliyeye sevk edilmiş, sekizi hakkında tutuklama kararı verilmişti. 113 gün sonra, 25 Ekim 2017'de görülen ilk duruşmada tutuklu hak savunucularının tamamı serbest kalmıştı.

Mahkeme, telefonunda ByLock bulunduğu iddiasıyla Haziran 2017'de tutuklanan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi'nden Taner Kılıç'ın dosyasını da Büyükada davasıyla birleştirmişti.

Hak savunucuları, yargılama süresince Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ona yakın medyanın da hedefi oldu. Erdoğan, o günlerde yaptığı bir konuşmada Büyükada'daki toplantı "15 Temmuz'un devamı niteliğinde bir toplantıydı"ifadesini kullanmıştı. İktidara yakın medya da her fırsatta hak savunucularının ajan olduğu ve bir tür yeni Gezi protestosu planı yaptıklarını yazıyordu.

Toplantıda önce gözaltına alınıp ardından tutuklanan ve 113 gün cezaevinde tutulan Almanya vatandaşı hak savunucusu Peter Steudtner, kanıtların savcılık tarafından oluşturulduğunu ve masumiyetlerini gösteren delillerin görmezden gelindiğini söylemişti.

DW / SSB, HS

©Deutsche Welle Türkçe