1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'den Suriye'ye ek yaptırım uyarısı

19 Temmuz 2011

AB dışişleri bakanları, muhalif göstericilere karşı şiddetin sürmesi durumunda ek yaptırımların gündeme gelebileceği sinyalini verdi. Bakanlar Ortadoğu sorununda da tarafları müzakerelere geri dönmeye çağırdı.

https://p.dw.com/p/11z5K
Fotoğraf: dapd

AB, Suriye'de Beşar Esad rejimine baskıyı artırıyor. Pazartesi günü Brüksel'de bir araya gelen AB Dışişleri Bakanları, muhalif göstericilere karşı süren şiddetin kabul edilemez olduğunu ve şiddetin sona ermemesi durumunda AB'nin, sorumlulara yönelik hedefli yaptırım politikasını devam ettireceğini açıkladı. İnsan hakları örgütlerine göre Suriye'de şimdiye kadar güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda ölen sivillerin sayısı bin 300'ü aştı. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Suriye'deki durumu artan endişeyle izlediklerini söyledi. Ashton, diyalog ilk başladığında muhalefeti gerçek anlamda kapsayacağını ve bir müzakere sürecinin başlatılacağını umduklarını, ancak durumun böyle olmadığını kaydetti.

AB, şimdiye kadar Devlet Başkanı Beşar Esad, yakın çevresi ve Suriyeli şirketleri kapsayan üç ayrı yaptırım kararı almıştı. Ancak olası yeni yaptırımların içeriği ile ilgili ayrıntı verilmedi.

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine AshtonFotoğraf: dapd

Esad'a istifa çağrıları

Bu arada AB ülkelerinden Esad'a istifa çağrıları da dile getirilmeye başladı. İngiltere ve İsveç Dışişleri Bakanları William Hague ve Carl Bildt, Esad'a iktidardan çekilmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, bakanların ortak bildirisinde ise yer almadı.

Suriye konusunda takınılan çekimser tutumun arkasında Libya deneyimi yatıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de bu duruma işaret ederek, AB'nin BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye konusunda bir karar çıkarma çabalarının üye ülkeler arasında tartışmalı olduğunu belirtti. Westerwelle, üye ülkelerin, Suriye ile ilgili Libya'daki gibi bir askerî müdahalenin gündeme gelmesini hiçbir şekilde istemediklerini belirtti.

Libyalı muhaliflere destek yolları aranıyor

Askerî müdahalenin devam ettiği Libya'daki durum da AB Dışişleri Bakanlarının gündemindeydi. Cuma günü İstanbul'da düzenlenen Libya Temas Grubu toplantısının ardından Libyalı muhaliflerin kurduğu Ulusal Geçiş Konseyi'nin meşruiyeti daha da güçlendi. AB Dışişleri Bakanları, Muammer Kaddafi'ye iktidarı bırakma çağrısını yineledi ve insanî yardımın Libya halkına ulaştırılabilmesi için gerekenin yapılmasını istedi.

AB ülkelerinin Libya'nın meşru yönetimi olarak tanıdığı Konsey'e mali desteğin artırılması için de yollar aranıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle, Kaddafi rejiminin yurtdışında dondurulan paralarının serbest bırakılarak Libya'da insanî amaçlar için kullanılması fikrini desteklediğini söyledi. Westerwelle, bu paranın Libya halkına ait olduğunu ve siyasi taraflarla bir ilgisi bulunmadığını belirtti.

Ortadoğu'da barış için zaman daralıyor

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle
Almanya Dışişleri Bakanı Guido WesterwelleFotoğraf: dapd


Ortadoğu sorunu da toplantının gündemindeydi. AB Dışişleri Bakanları, İsrail ve Filistinlileri, doğrudan barış görüşmelerini yeniden başlatmaya çağırdı. AB, Eylül ayında Filistinliler'in tek taraflı olarak bağımsızlık ilan etmesi ve BM'den tanınma istemesi öncesinde barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilmesini istiyor. Aksi takdirde İsrail ile bir anlaşmaya varılma şansının büyük ölçüde azalacağından endişeleniliyor. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, ilan edilecek bir Filistin devletini tanımaya sıcak baktıklarını, ancak aceleci olunmaması gerektiğini vurguladı. Bildt şöyle konuştu:

“Bir Filistin devletini tanıyabileceğimiz zamanın geleceğini umuyoruz. Ama henüz bu noktada değiliz. Bir barış anlaşmasına ihtiyacımız var ve bunun için çalışıyoruz. İnanıyorum ki, geçtiğimiz yıllarda açıkça görüldüğü gibi, AB’nin bu konudaki tek sesliliği, şu an bu hedefe ulaşabilmek için dünya sahnesindeki en yapıcı güç. Belki AB’deki birlik buna ulaşmaya tek başına yeterli değil, ama bu olmadan durum daha kötüye gidecektir.”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay