1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Erdoğan’a tenkit, Gül’e övgü

12 Haziran 2013

Gezi Parkı olaylarının ele alındığı Avrupa Parlamentosu'nda Başbakan Erdoğan eleştirilirken Cumhurbaşkanı Gül'ün tutumu takdirle karşılandı.

https://p.dw.com/p/18oXJ
Fotoğraf: dapd

Gezi Parkı’yla başlayan protesto eylemleri Türk hükümeti ve Başbakan Erdoğan’ın Avrupa’daki imajını zedelemeye başladı. Avrupa Parlamentosu’nda (AP) Gezi Parkı eylemleri hakkında düzenlenen özel oturum sonunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirildiği, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ise kriz yönetimindeki üslubu nedeniyle takdirle karşılandığı bir tablo ortaya çıktı.

'Türkiye’deki Durum' başlıklı özel oturumda söz alan AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton konuşmasına Türk polisinin eylemcilere karşı 'yoğun biber gazı ve şiddet' kullanmasını eleştirerek başladı. Aşırı ve orantısız güç kullanan güvenlik güçlerinin yargı önüne çıkarılmasını isteyen Ashton, seçimlerde AKP’ye oy vermeyenlerin haklarına da saygı gösterilmesini istedi. Ashton, AKP’nin gelecek hafta sonu İstanbul ve Ankara’da düzenlemeyi planladığı mitingler için 'ortamın yatışması gerektiği bir dönemde gerilim riskini artırıcı girişim' ifadelerini kullandı.

Catherine Ashton EU Kommissarin
AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine AshtonFotoğraf: MacInnes Photography /Department of the Taoiseach via Getty Images

Ashton, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün verdiği mesajlardan övgüyle söz etti. Başbakan Erdoğan’ı doğrudan eleştirmedi, ancak sosyal medyanın sesini kısmaya yönelik girişimler konusunda uyardı. Sosyal medyanın 'sorun' olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. İfade ve medya özgürlüğünün Avrupa için önemine değindi. Türkiye’nin önemli bir dönemden geçtiğini söyleyen Ashton, yaşananlar karşısında Türkiye’yle yürütülen katılım müzakerelerini kesmek isteyenlere de 'Zaman Türkiye’yi bırakma zamanı değildir' yanıtını verdi.

"Tehlikeli bir tehdit"

Oturumda Hrıstiyan Demokrat Grup adına söz alan ve aynı zamanda AP’nin Türkiye raportörlüğü görevini de yürüten Hollandalı parlamenter Ria Oomen-Ruijten, Başbakan Erdoğan’ın üslubuna yüklendi. “Başbakan Erdoğan’ın kullandığı dil ve üslubu daha duyarlı olsaydı tüm bunlar olmazdı” diye konuştu. Oomen-Ruijten de Ashton gibi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün mesajlarına destek verdi.

Ria Oomen Ruijten
AP’nin Türkiye raportörlüğü görevini de yürüten Hollandalı parlamenter Ria Oomen-RuijtenFotoğraf: European Parliament

Başbakan Erdoğan’ın üslubuna bir sert eleştiri de AP sosyal demokratlarının lideri Avusturyalı parlamenter Hannes Swoboda’dan geldi. Erdoğan’ın “Bu Erdoğan değişmez” ifadeleriyle konuşmasına başlayan Swoboda, “Bu bir tehdittir, hem de tehlikeli bir tehdit. Erdoğan değişmeli. Yoksa Türkiye’yi Avrupa’dan ve Avrupa değerlerinden uzaklaştıracak” ifadelerini kullandı. Swoboda, AB’ye Türkiye’yle katılım müzakerelerinde 23 numaralı 'Yargı ve Temel Haklar' ve 24 numaralı 'Adalet, Özgürlük ve Güvenlik' başlıklarını açma çağrısında bulundu.

Liberal Grup lideri Belçikalı parlamenter Guy Verhofstadt, yaşandığını söylediği insan hakkı ihlalleri nedeniyle Türkiye’yi 'Avrupa’nın son diktatörlüğü' olarak tanımladı. Başbakan Erdoğan’ı Rusya lideri Vladimir Putin ve Macaristan lideri Viktor Orban'a benzeten Verhofstadt, 'sadece Avrupa ilkelerini özümsemiş bir Türkiye’ye Avrupa'da yer olduğu' görüşünü dile getirdi.

Yeşiller Grubu adına konuşan AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Fransız parlamenter Helene Flautre ise Türkiye’de yaşananları 'hem sevinç verici hem de kaygılandırıcı' olarak değerlendirdi. Flautre, “Eylemler demokrasinin yeşerdiğini gösteriyor, fakat bu eylemlere verilen yanıt ise Rus stili hoyrat bir demokrasiyi anımsatıyor” ifadelerini kullandı. Flautre, Sosyal Demokratlar gibi 23 ve 24 numaralı müzakere başlıklarının açılması çağrısında bulundu. Bu çağrı oturum sonunda söz alan Avrupa Komisyonu’nun genişlenmeden sorumlu üyesi Stefan Füle tarafından da dile getirildi.

Hannes Swoboda / Österreich / EU / EU-Parlament / Sozialisten / SPÖ
AP sosyal demokratlarının lideri Avusturyalı parlamenter Hannes SwobodaFotoğraf: dapd

Karar tasarısı oylanacak

Gezi Parkı eylemleri konusunda AP’deki siyasi gruplar tarafından ortaklaşa kaleme alınan ve 13 Haziran Perşembe günü genel kurulda oylamaya sunulacak olan karar taslağında, Türk polisinin eylemcilere karşı kullandığı 'aşırı ve orantısız güç'ten duyulan 'derin kaygı' dile getirilip, Türk hükümeti barışçıl protesto gösterisi yapanlara karşı sert önlemler almaması konusunda uyarılıyor. Karar tasarısında 'kınama' sözcüğü kullanılmıyor.

Taslak metinde Başbakan Erdoğan’ın eylemler karşısındaki tutumu eleştirilirken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 'ılımlı yanıtı' ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın 'özrü' memnuniyetle karşılanıyor.

Medyada çoğulculuk ve ifade özgürlüğünün 'Avrupa değerlerinin vazgeçilmezleri' olarak tanımlandığı taslak metinde, Türk hükümetine yeni bir medya yasası hazırlaması çağrısında bulunuluyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Haber: Kayhan Karaca / Strasbourg

Editör: Hülya Schenk


"DW Türkçe'yi Facebook ve Twitter üzerinden de takip edin!"