1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'de teröre karşı önlemler

Bernd Riegert / DW8 Temmuz 2005

Londra’da düzenlenen saldırı, artık Avrupa Birliği’nin acı bir bilançoyla karşı karşıya olduğunu gözler önüne serdi. Saldırıların ardından güvenlik önlemlerinin arttırıldığı AB’de 11 Eylül saldırısından bu yana terörizmle mücadele adına nelere imza attı, hangi uygulamaları yaşama geçirebildi? DW Brüksel Temsilcisi Bernd Riegert’in haberi...

https://p.dw.com/p/AajP
Avrupa ülkelerinde teröre karşı geniş önlemler alınıyor
Avrupa ülkelerinde teröre karşı geniş önlemler alınıyorFotoğraf: AP

Avrupa Birliği, Kasım 2004’de, Madrid’deki saldırılar nedeniyle “Lahey Programı” adı verilen ve El Kaide örgütüne karşı hazırlanan bir plan üzerinde uzlaşma sağlamıştı. Program, gizli servislerin işbirliğini arttırmasını ve Avrupa’daki terörist örgütlenmelerin faaliyetleri konusunda bilgi alışverişini öngörüyordu. Lahey’de bulunan Avrupa Polis Dairesi, Europol, terörist gruplarla ilgili bilgilerin toplandığı ve bunlarla ilgili analizlerin yapıldığı bir mezkez özelliğini taşıyor. Ancak toplanan bilgilerle ilgili sorumluluğu yine ilgili ülkelerin gizli servisleri taşıyor.

AB Bakanlar Konseyi’nde terörizmle mücadele konusuna ağırlık verecek bir birim kuruldu. Bu görevi, 2004 yılının Mart ayından bu yana terörizmle mücadele koordinatörü Gjis de Vries yürütüyor. 11 Eylül saldırıları sonrasında üzerinde uzlaşılan, Avrupa genelinde geçerli olacak tutuklama kararı uygulaması yürürlüğe girdi. AB Komisyonu, bu adımı başarılı diye nitelendiriyor. Çünkü bu uygulama sayesinde 2005 Şubat’ının sonuna kadar 100 kişi yakalanabildi.

Sınırların korunması

Avrupa Birliği, dış sınırlarını ise Mayıs ayında çalışmalarına başlayan, Sınır Koruma Dairesi ile güvence altına almayı hedefliyor. Vize konusunda ortak bir tavır alındı ama iltica etme prosedürü ve göç politikası konusunda hala bir uzlaşma sağlanabilmiş değil.

“Schengen 2” adı verilen yeni bir bilgisayar sistemiyle önümüzdeki birkaç yıl içinde seyahat edenlere ait bilgilerin ve vizelerin kaydedilerek saklanması ve polisin gerektiğinde bu bilgilere ulaşması da birliğin hedefleri arasında. Bu yılın sonunda ise üzerinde biyometrik verilerin bulunduğu pasaportlar yürürlüğe girecek. Yolculara ait bilgilerin Amerikalı yetkililerle değiş-tokuşu konusunda hala tartışmalar yapılıyor. Avrupa Parlamentosu’ndan bu uygulamaya karşı çıkan bir karar bile çıktı.

AB’nin beş büyük ülkesi, İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya ve Almanya, terörizmle mücadele ve göç politikası konusunda işbirliğini arttırma kararı aldı. Bu ülkeler, AB anlaşmaları çerçevesinde hareket etmiyor ama başlattıkları bu girişimin birliğe örnek oluşturmasını umut ediyor.

Teröristlerin mali ve iletişim kaynakları

Terörist grupların mali kaynakları konusuna gelince... AB, mali kaynakları kurutmaya kararlı. Birliğin konuyla ilgili uygulaması Şubat ayından beri yürürlükte. Ama Birlik içinde bunu yürürlüğe sokamayan ülkeler de mevcut. Uygulama özetle kimin hangi durumlarda banka hesabının dondurulabileceğini ve ceza alan tutukluların hangi mal varlığına el konulacağını düzenliyor. Bu arada, Ortadoğu’daki terör örgütleri için para toplayan Avrupa’daki yardım organizasyonlarının faaliyetleri de bu uygulama ile sınırlandırılıyor.

AB içinde hala tartışmalı olan bir konu ise AB sınırları içinde telefon ve internet kullanımıyla ilgili bilgilerin uzun süreli saklanması. Ancak AB Komisyonu, bu konuyla ilgili bir öneride bulundu. Çünkü Madrid saldırısında, telefon görüşmeleri sayesinde saldırıların nasıl planlandığı ortaya çıkarılmıştı. Vatandaşlık hakları savunucuları ise bunun kişi hak ve özgürlüklerinün ihlali anlamına geleceğini öne sürürek karşı çıkıyorlar.

AB acil durum toplantısına hazırlanıyor

AB’nin içişlerinden sorumlu temsilcisi Franco Frattini, Londra’daki saldırılar sonrasında Komisyon’un AB içinde olası bir saldırıya karşı acil durum planını iyileştirmek için önümüzdeki hafta bir araya geleceğini açıkladı.

AB ayrıca ulaşım su ya da elektrik sistemine zarar verip sınırları aşabilecek geniş çaplı bir saldırıya karşı da daha hazırlıklı olmayı hedefliyor. İşin ilginç yanı, AB’nin Dönem Başkanlığı’nı 1 Temmuz’da üstlenen İngiltere, Londra saldırıları öncesinde görev süresi boyunca ağırlığı terörizme mücadeleye vereceğini duyurmuştu. İngiltere’nin şimdi bunu yapmak için daha çok nedeni var.