1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB’de Guantanamo ikilemi

DW, AFP, AP26 Ocak 2009

AB dışişleri bakanlarının Brüksel’de yaptıkları toplantıya Guantanamo konusu damgasını vurdu. Guantanamo’dan salıverilecek tutukluların kabul edilmesi konusunda istekli olmayan AB ülkeleri ortak bir tutum sergileyemedi.

https://p.dw.com/p/Ggnz
AB, Guantanamo'daki tutukluların akıbetini tartıştıFotoğraf: AP / DW

George Bush’un başkanlığı döneminde Guantanamo’yu her fırsatta eleştiren Avrupalı politikacılar, yeni Başkan Barack Obama’nın kapatma kararının ardından ikilemle karşı karşıya. Brüksel’de biraraya gelen AB dışişleri bakanları, Guantanamo’nun kapatılmasını desteklediklerini vurguladı, ancak tutukluların kabul edilmesi konusunda bağlayıcı sözlerden kaçınarak, yardım kararı ve kapsamını üye ülkelerin belirlemesinde anlaştı.

AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti’nin Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg, Guantanamo tutuklularının kabulü konusunda hiç kimsenin çok istekli olmadığını belirterek, henüz ABD’den resmi bir talep gelmediğini, hukuki durum nedeniyle hızlı bir yanıt vermelerinin mümkün olmadığını belirtti. Schwarzenberg, AB adına herhangi bir yanıt verebilmek için adalet ve içişleri bakanlarının da sürece dahil edilmesi gerektiğine dikkat çekti, ortak tutum belirlemenin de zaman alacağını kaydetti.

Frank-Walter Steinmeier EU-Vertrag Krisengipfel
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter SteinmeierFotoğraf: picture-alliance/dpa

“Sorumluluk ABD’nin”

AB’nin Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana da Guantanamo’nun kapatılması sürecinin ABD’nin sorumluluğunda olduğunu vurguladı. Solana, “Bu Amerika’nın sorunu. Bu sorunu onların çözmesi gerek. Ama biz de gerektiğinde yardıma hazırız. Karar verildi, ama öncelikle hayata geçirmeleri gerekiyor. Bize yardım edip edemeyeceğimizi sorarlarsa, o zaman AB’nin yanıtının ‘evet’ olacağına inanıyorum” dedi.

Flaggen der Europäischen Union und der Vereinigten Staaten
ABD, tutukluların gönderileceği üçüncü ülkeler arıyorFotoğraf: AP

Solana, Avrupa ülkelerinin tutukluları kabul edebilmesi için Amerikan makamlarının söz konusu eski esirlerin güvenlik açısından tehdit oluşturmadığına dair güvence vermesi gerektiğini de vurguladı.

AB ülkelerinde kararsızlık

Almanya ise Guantanamo konusunda ikiye bölünmüş durumda. Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’in başlangıçta tutukluları kabul edebileceklerine dair yaptığı açıklama, İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble ile aralarında tartışmaya neden oldu. Steinmeier’in, Brüksel’deki toplantıda konuya biraz daha mesafeli yaklaştığı dikkat çekti. Steinmeier “Tutukluları ille de kabul etmek istiyoruz diye bir şey yok. Ama bu, ABD’deki kampın kapatılmasına destek açısından bir inanılırlık meselesi” şeklinde konuştu.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Alexander Stubb ise bazı tutukluların AB ülkelerine iltica başvurusunda bulunması durumunda AB’nin geri çevirme konusunda hukuki engellerle karşılaşabileceğine dikkat çekti. Stubb, hakkında ABD’de dava açılmamış olan ve ülkesine geri dönemeyen tutuklulara karşı AB’nin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini söyledi.

EU-Außenministertreffen in Bremen am 30.03.2007
AB'nin Ortak Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier SolanaFotoğraf: picture alliance / dpa

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn da aynı görüşü savundu. İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband ise Guantanamo’da tutuklu bulunan dokuz İngiliz vatandaşını geri aldıklarını ve İngiltere’de oturumu bulunan altı kişiyi daha geri alma yükümlülüğü altına girdiklerine işaret ederek, kendi üstlerine düşeni zaten yaptıklarını vurguladı.

Amerikan yönetimi ile görüşülecek

Guantanamo’da şu an bulunan 245 tutukludan en az 60’ının, ülkelerinde ölüm cezasına çarptırılma tehlikesi nedeniyle başka ülkelere gönderilmesi söz konusu. Bu kişiler Azerbaycan, Cezayir, Afganistan, Çin, Çad, Suudi Arabistan ve Yemenli.

AB’den üst üzey bir heyetin konuyla ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Şubat ayında Washington’a gitmesi planlanıyor. Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, Avrupa Komisyonu’nun önümüzdeki haftalarda Avrupa ülkelerinin ortak tutumunu yansıtan resmi bir plan hazırlayacağını bildirdi.