1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'de casusluğu önleme girişimi

17 Ocak 2014

ABD'nin tutumu nedeniyle casusluğu önleme anlaşması konusunda ilerleme kaydedilememesi Alman-ABD ilişkilerini iyiden iyiye krize soktu. Casusluğu önleme anlaşması konusunda AB içindeki çalışmalar da hız kazandı.

https://p.dw.com/p/1AsQG
Symbolbild Verschlüsselung Internet Datenschutz
Fotoğraf: imago/INSADCO

ABD Başkanı Obama bugün istihbarat teşkilatlarının izleme çalışmaları ile ilgili reform stratejilerini açıklayacak. Ancak Amerikan basınında yer alan haberlere göre pratikte istihbarat servislerinin çalışmalarında sadece küçük çaplı değişiklikler hedefleniyor.

Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA’nın dinleme ve gözetleme skandallarının kamuoyunda duyulmasından bu yana AB ülkelerinin casusluğun önlenmesi için bir anlaşma imzalanması konusundaki çalışmaları da hız kazandı.

Avrupa Birliği Komisyonu'nun Adaletten Sorumlu Üyesi Viviane Reding'in sözcüsü Mina Andreeva "AB Komisyonu üye ülkelerin aralarında bir casusluğu önleme anlaşması üzerinde görüşmelerini desteklemektedir. Bu konuda ortak bir tutum belirlenmesi Birlik'i diğer ülkelere karşı güçlendirecektir. Böyle bir durum AB'ye sivil şahısların veri güvenliğiyle ilgili önemli noktalara dair dünyanın geri kalanıyla hep bir ağızdan konuşma imkânı sağlayacaktır" şeklinde konuştu.

Ancak gerek Almanya’nın gerekse Fransa'nın ABD ile bir casusluğu önleme anlaşması imzalanması yönündeki girişimleri şimdiye dek sonuçsuz kaldı. Hafta başında ABD makamlarının böyle bir anlaşmaya imza atmak istemediklerini bildirmesinin ardından basında yer alan haberlere göre, AB en azından vatandaşlarının terörden koruma amaçlı olarak önceden kararlaştırılarak dinlenmesi konusunda bastırıyor.

Viviane Reding EU Justizkommissarin PK 06.09.2013 in Berlin
Avrupa Birliği Komisyonu'nun Adaletten Sorumlu Üyesi Viviane RedingFotoğraf: imago

Anlaşma mı taahhütname mi?

Alman dış istihbarat teşkilatı BND, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in görevlendirmesiyle şimdiye dek üç kez Avrupa çapında casusluğun önüne geçilmesi için bir anlaşma imzalanması amacıyla girişimlerde bulunmuştu. Ancak Süddeutsche Zeitung ile Kuzey Almanya Radyo ve Televizyon Kurumu'nda (NDR) yayınlanan haberlerde, İngiltere Devlet İletişim Birimi'nin (GCHQ) bir anlaşmadan ziyade politik bir taahhütname verilmesinden yana olduğu kaydediliyor.

İngiltere Devlet İletişim Birimi, ABD gizli servisleriyle özel bir işbirliği içindeki tek Avrupa ülkesi konumunda bulunuyor. NSA eski çalışanı Edward Snowden'ın ifşaatlarına göre, İngiltere Devlet İletişim Birimi Amerikan makamlarına iletmek üzere Avrupalı vatandaşların verilerini topluyor.

Avrupa Parlamentosu milletvekili olan Hür Demokrat Partili (FDP) Alexander Graf Lambsdorff "İngilizlerin tavrının Amerikalılardan çok daha fazla eleştiriyi hak ettiği görüşündeyim. Çünkü Amerikalıların yaptığı hoşumuza gidecek bir şey olmasa da uluslararası hukuka aykırı değil. Buna karşılık İngilizlerin yaptığı ise açıkça Avrupa hukukuna aykırı. Zira AB, üye ülkelerin birbirlerine yönelik casusluk faaliyetlerine girmesini kabul etmemektedir" açıklamasını yaptı.

Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu ve AB üye ülkelerinin bakanları yıllardan bu yana ABD ile bu konudaki görüşmelere de temel oluşturması beklenen kapsamlı bir veri güvenliği anlaşması üzerinde uzlaşmaya varmaya çalışıyor. Ancak AB Bakanlar Konseyi bu süreci bu güne dek oldukça frenledi.

Jan Philipp Albrecht Europäisches Parlament
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Milletvekili Jan Philipp AlbrechtFotoğraf: picture-alliance/dpa

'Biran önce harekete geçilmeli'

Avrupa Parlamentosu Yeşiller Milletvekili Jan Philipp Albrecht hafta içinde bu konuda biran önce harekete geçilmesi çağrısı yapmıştı. Albrecht "İki yıldan uzun bir süredir Avrupa'da tek bir veri güvenliği yasası oluşturulması için diretiyoruz. Bu zaman zarfında Konsey'deki bakanlar uzun tartışmalar yapıp, sürekli başladıkları yere geri döndü. Kendi aralarında dahi ortak bir veri güvenliği hususunda anlaşma sağlayamadılar" şeklinde konuşmuştu.

Avrupa Birliği Komisyonu'nun Adaletten Sorumlu Üyesi Viviane Reding ise üye ülkelerin 2014 yılının bu ilk ayında adeta bir "kış uykusunda" olduğunu, 2014 yazına kadar artık masaya bu konuda çözümlerin getirilmesi gerektiğini savundu.

Öte yandan 1990’lı yıllardan bu yana Avrupalı istihbarat servisleri arasında kapsamlı bir bilgi alışverişi söz konusu.

2002 yılında Paris yakınlarında kurulan ve terör tehdidinden korunmak amacıyla Avrupalı istihbarat birimlerinin veri alışverişinde bulunduğu irtibat bürosu, zaman içinde “AB İstihbarat Analiz Merkezi”ne (EU INTCEN) dönüştü. Hâlihazırda AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’a bağlı olan merkezin kurulacak bir AB istihbarat teşkilatının çekirdeğini oluşturabileceği ifade ediliyor.

Bunun dışında 28 AB üyesi ile Norveç ve İsviçre’nin istihbarat servisleri de bir çalışma gurubu vasıtasıyla işbirliği içerisinde bulunuyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Bernd Riegert / Banu Wöltje

Editör: Başak Özay