AB'de antisemitizm krizi

Avrupa Komsiyonu’na yönelik eleştiriler gerçekten de son derece ağır. Dünya Yahudi Kongresi Başkanı Edgar Bronfman ile Avrupa Yahudi Kongresi Başkanı Cobi Benatoff, genelde Avrupalılar‘ı özelde de Avrupa Birliği Komsiyonu’nu ‘ahlaki ihanet’ ile suçladı.

Bronfman ve Benatoff, İngiliz Financial Times gazetesinde yayınlanan yazılarında, biri eylemden diğeri de eylemsizlikten kaynaklanan iki tür antisemitizm olduğunu belirtmiş ve Avrupa Komisyonu’nu her iki açından da suçlamıştı.

Antisemitizm araştırmaları İsrail’i rahatsız etti

Yahudi cemaatlerinin bu kadar sinirlermesinin arkasında ise Avrupa’da yapılan iki araştırma yatıyor. Komisyon, tarafından düzenli olarak yaptırılan Eurobarometre araştırmasında dünya barışını en çok tehdit eden ülkeler sıralamasında İsrail birinci, ardından Kuzey Kore ve üçüncü olarak ABD gösterilmişti.

Krize neden olan diğer araştırma ise Almanya’nın başkentindeki Berlin Teknik Üniversitesi tarafından geçen bahar aylarında hazırlanan bir antisemitizm dosyası. Bu araştırma, Avrupa’nın tamamında son dönemde artan Yahudi karşıtı saldırıları Ortadoğu krizi ile bağdaştırılmıştı. Saldırıların genelde Müslümanlar’dan kaynaklandığını ileri süren araştırma aslında AB ile doğrudan bağlantılı değildi. Ancak araştırma sonuçlarının AB tarafından yayınlanmaması Yahudi cemaatlerinin eleştirilerilerine neden oldu.

AB antisemitizm iddialarından rahatsız

Bütün bu suçlamalar AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi’yi çok şaşırtmış ve kızdırmıştı. Prodi, bugün Dünya ve Avrupa Yahudi Kongresi başkanlarına gönderdiği bir mektupta bu konudaki kızgınlığını da ifade etti. Prodi, bu gerginlikler nedeniyle Şubat ayı için planlanan antisemitizm kongresini de iptal ettiğini açıkladı.

Avrupa Parlamentosu’nun insan hakları ve dış ilişkilerden sorumlu komisyonunun başkanı Elmar Brok ise iddiaları gülünç olarak niteliyor. Brok bazı siyasi yanlışlar yapılmış olabileceğini, ancak antisemitzm suçlamasının tamamen asılsız olduğunu söylüyor. Brok, bütün sorunların ortadan kaldırılabilmesi için düzenlenmiş olan bir konferans öncesinde bu tür suçlamaların yöneltilmesini de zarar verici buluyor ve konferansın bu nedenle iptal edilmiş olmasının da sorunun çözümünü zorlaştırdığını vurguluyor.

İfadeler sertleşiyor

Suçlamalar için kullanılan ifadeler de son derece sert. AB ile İsrail arasındaki ilişkilerin zaten öyle çok iyi olduğunu söylemek yanlış olur. Komisyon, yıllardan beri Filistin yönetimin maddi olarak destekliyor. Bu maddi desteğin teröre aktığı suçlaması da zaten yine yıllardan beri mevcut.

İsrail’in güvenlik duvarı, nokta operasyonları ya da Filistinli sivillere yönelik ağır operasyonlar da Brüksel’deki dışişleri bakanları zirvesinde ağır bir dille eleştirilmişti. İsrail Dışişleri Bakanı bile o günlerde son derece temkinli bir tepki göstermişti. Yahudi örgütlerinin bu ağır eleştirileri ilişkilerin tekrar düzeltilmesini daha da zorlaştırabilir.