ABD'de seçimin kaderini ekonomi belirliyor

ABD başkanlık yarışında adayların sürekli dile getirdiği konu ne Irak Savaşı ne de dış politikaydı. Hem Demokrat aday Barack Obama hem de Cumhuriyetçi John McCain, ekonomi politikalarıyla seçmeni etkilemeye çalıştılar. Gerek televizyon tartışmalarında gerekse kendi özel açıklamalarında ekonomiye ilişkin planlarını dile getirdiler.

Eylül ayının sonunda McCain, seçim kampanyasına ara vererek ABD’nin başkentindeki Temsilciler Meclisi’ne doğru yola koyuldu. O dönemde finans piyasalarını rahatlatmak için görüşülen 700 milyar dolarlık kurtarma paketi Cumhuriyetçiler’in çoğunlukta olmasına karşın ilk oylamada reddedilmişti.

Bu her iki adayın önemli bir süre gündemini oluşturdu. McCain, yasanın kabul edilmesinden sonra yaptığı konuşmada, “Washington ve Wall Street'teki yolsuzluk ve yeteneksizlikler yüzünden ekonomimize verilen hasarı durdurmalıyız. Ekonomimiz hala zarar görüyor ve kötü bir biçimde zarar görüyor. Bir adım atılması gerekli“ diyordu.

Obama’nın ise kurtarma paketi ile ilgili bir talebi vardı. Obama, paketin vergi mükelleflerinin üzerine yük olmamasını istedi ve “Hazine Bakanı Paulson, bu sorunlu kredilerin satın alınmasını öyle bir şekilde organize etmeli ki, vergi mükelleflerinin korunacağından emin olmalıyız. Bu çok önemli“ diyerek puan toplamaya çalıştı.

Ev sahiplerine destek önerisi

Obama ayrıca, mahkeme kararıyla evleri ellerinden alınma tehlikesi altında olan ev sahiplerine de yardım edilmesi gerektiğini düşünüyordu. McCain de daha sonra benzer bir öneri getirdi.

Hükümetin bu 700 milyar dolarlık kurtarma paketinden bir miktar para alarak mortgage kredilerini ödeyemeyen ev sahiplerine destek verilmesini önerdi. Hükümete harekete geçmesi ve bu mortgage kredilerini satın alması için çağrıda bulunan Obama, “Bu sayede bu insanlar evlerinde kalabilirler“ diyerek yine halka yakın bir mesaj verdi.

Muslukçu Joe tartışması

Her iki aday da hükümetin müdahalesinden yana. Ancak kamuoyu anketlerine göre, seçmenlerin çoğu Obama’nın ekonomi problemlerini McCain’den daha iyi anladığını düşünüyor. Aynı şey vergiler için de geçerli. Her iki aday da vergilerde kamu yararına indirim sözü veriyor. Obama’nın planına göre, yılda 250 bin dolardan az kazananlar, daha az vergi ödeyecek ki bu ABD hane halkının yüzde 95’ini oluşturuyor.

Obama bir kez de zenginliğin dağıtılmasını istediğini söyledi. Hemen ardından muhafazakarlar, McCain ve başkan yardımcısı adayı Sarah Palin, Obama’nın sosyalist özellikler taşıdığını belirttiler. Ve Obama’yı orta sınıf düşmanı olmakla suçladılar. Buna örnek olarak da Obama’nın Ohio’daki bir kampanyada, seçmenlerden biriyle yaptığı bir konuşmayı örnek gösterdiler. Uzun boylu bir muslukçu yılda 250 bin dolar iş yapan bir işletmeyi satın almak üzere olduğunu söyleyip Obama’ya ”Şimdi benim vergilerimi arttıracak mısın” diye sormuştu.

O günden sonra muslukçu Joe figürü tüm televizyon tartışmalarında dile getirildi. Obama ise iddiaları reddetti ve orta sınıfın asıl temsilcisinin kendisi olduğunu söyledi: “İstediğim şey Muslukçu Joe’nun daha az vergi ödemesi. Ve McCain’in kimler için mücadele ettiğini açık bir hale getirmek için şunu söylemek istiyorum. O Muslukçu Joe için değil, Fon Müdürü Joe için mücadele ediyor.“