ABD’de kriz derinleşiyor

ABD’de bankacılık sistemindeki kriz giderek derinleşiyor. ABD’de en büyük tasarruf bankalarından Washington Mutual (WaMu) yaşadığı mali sıkıntı nedeniyle battı. Dağıttığı konut kredilerini geri alamayan ve hisseleri büyük oranda değer kaybeden bankaya ABD'nin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından el kondu. Daha sonra satışa çıkarılan banka, ABD’nin en büyük bankacılık şirketlerinden JP Morgan Chase tarafından satın alındı.

Yapılan resmi açıklamada, ABD’nin üçüncü büyük JP Morgan Chase’in Washington Mutual bankasını satın alırken 1,9 milyar dolar ödediği ve bu satışın Washington Mutual’in müşterilerini etkilemeyeceği belirtildi. WaMu olarak da bilinen banka, ABD’nin en büyük tasarruf bankasıydı. Ancak yaşadığı kredi krizi nedeniyle milyarlarca dolar kaybeden bankanın hisseleri borsada yıl başından bu yana yüzde 90’dan fazla bir oranda değer kaybetti.

Beyaz Saray’dan sonuç çıkmadı

ABD’de yaşanan mali krizin siyaset ayağında ise tartışmalar sürüyor. Ancak ABD'de umut bağlanan ve Başkan George W. Bush, Demokrat ve Cumhuriyetçi başkan adayları Barack Obama ve John McCain ile Kongre liderlerinin katıldığı ekonomi zirvesinde, 700 milyar dolarlık finans sektörünü kurtarma planı üzerinde hiçbir anlaşma sağlanamadı.

Demokrat senatör Chris Dodd ve Cumhuriyetçi senatör Bob Bennett'in dün akşam pakete ilişkin genel bir uzlaşmaya varıldığını duyurmalarının ardından, Beyaz Saray'da, kalan pürüzlerin giderileceği yönünde beklenti doğmuştu.Başkan Bush da görüşme başlarken, "Bu yasa çıkmazsa ülkede ciddi bir ekonomik krizdeyiz" diyerek uyarıda bulundu.

Ancak beklentiler boşa çıktı ve pakete ilişkin hiçbir anlaşma sağlanamadı. McCain ve Obama da gazetecilere açıklama yapmadan Beyaz Saray'dan ayrıldı. Görüşmelerin çökmesi, Temsilciler Meclisi'ndeki muhafazakar Cumhuriyetçi Partili üyelerin, Hazine Bakanlığı ve Merkez Bankası Fed tarafından hazırlanan plana "bir çeşit sosyalizm" diyerek isyan etmesinden kaynaklandı.

Tartışmalar yeniden alevlendi

"İsyancı" Cumhuriyetçiler, bankaların ve finans kuruluşlarının batık kredilerinin devlet tarafından devralınmasını öngören plana karşı çıkarak, bunun yerine söz konusu kuruluşlara devletin sigorta imkanı sağlamasını öngören alternatif bir planı savunmaya başladı. Bunun üzerine, daha sonra Hazine Bakanı Henry Paulson'ın da katılımıyla Kongre'de yeniden başlayan görüşmelerde de bir yakınlaşma sağlanamadı.

Görüşmelere bugün devam edilmesi öngörülüyor. Paket üzerinde anlaşmaya yakınlaşıldığının sanıldığı bir ortamda görüşmelerin çıkmaza girmesinden dolayı Demokratlar, Cumhuriyetçi aday McCain'i suçladılar. Demokratlar, krizin çözümü yönünde çalışma yapmak üzere kampanyasına ara vererek Washington'a gelen McCain'in, "isyancı" Cumhuriyetçileri el altından destekleyerek görüşmeleri sabote ettiğini savundular.

Senato'daki Demokrat çoğunluk lideri senatör Harry Reid, "John McCain işe yarar hiçbir şey yapmadı, sadece sürece zarar verdi" dedi. Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi'nin Demokrat başkanı milletvekili Barney Frank de "Sanırım bu, McCain'in bir seçim kampanyası numarası" diye konuştu. McCain'in yardımcıları ise bu iddiayı reddetti.