1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD'de kredi krizi korkusu

Thomas Schmidt13 Kasım 2008

ABD yönetimi, kurtarma paketini geri dönüşü olmayan kredileri satın almak yerine bankalara sermaye desteği için kullanmaya karar verdi. ABD ekonomisi emlak krizinin ardından şimdi kredi krizi tehlikesi ile karşı karşıya.

https://p.dw.com/p/Ftoc
Fotoğraf: AP

Amerikan yönetimi, resesyon tehdidi karşısında 700 milyar dolarlık kurtarma paketinin kullanımı ile ilgili planlarını değiştirdi. Başlangıçta mali kaynağın, ağırlıklı olarak, ipotek krizi nedeniyle geri dönüşü olmayan kredilerin satın alınması için kullanılması öngörülüyordu.

ABD Hazine Bakanı Henry Paulson, bu yöntemin etkili olmayacağını ve maddi yardımın zor durumdaki bankalara sermaye desteği olarak kullanılmasına karar verdiklerini açıkladı.

ABD Hazine Bakanı Henry Paulson.
ABD Hazine Bakanı Henry Paulson.Fotoğraf: AP

Paulson ayrıca, bankalar dışında mali sektörün diğer dallarının da kurtarma paketinden yararlandırılacağını belirtti:

"Mali sistemimizde istikrarı güçlendirmek zorundayız. Bunun için de kredi dağıtımında önem taşıyan bankalar ve diğer kuruluşları, ekonomik iyileşme ve büyümeyi destekleyecek konuma getirmemiz gerekiyor.“

Kriz tüketici kredilerine yansıyor

Amerikan Hazine Bakanı Henry Paulson’ın açıklamaları mali piyasalarda tedirginliği daha da artırdı. Çünkü kredi darboğazı sadece emlak sektöründeki ipotek krizinden kaynaklanmıyor, tüketici kredilerine de yansıyor. Paulson bu nedenle kurtarma paketinin sadece emlak sektörü değil, kredi kartları ve otomobil kredileri gibi diğer tüketici kredilerini de destekleyeceğini açıkladı.

Otomotive doğrudan destek yok

Ancak Amerikan yönetiminin mali desteği şimdilik kredi piyasasıyla sınırlı kalacak. Paulson, kurtarma paketinin mali piyasalar için oluşturulduğunu hatırlatarak, krizdeki otomobil sanayiine doğrudan desteğin söz konusu olmadığını belirtti. Amerikan otomobil üreticileri General Motors ve Ford bu yıl toplam otuz milyar dolarlık zarara uğradıklarını belirterek Amerikan yönetiminden kısa vadeli krediler yoluyla yardım talebinde bulunmuştu. Kredi piyasasında durumu “acil” diye nitelendiren Amerikan Maliye Bakanı, yeni kredilerin neredeyse sıfırlandığını, finans masraflarının arttığını kaydetti.

'İflasın eşiğinde yeni bir nesil'

Kredi kartları, Amerikan tüketim sisteminde önemli rol oynuyor. Mali kriz ve istihdamda yaşanan gerilemeyle kredi borçları da yığılmaya başladı. Şu an kredi borçları tutarının bir trilyon dolara yaklaştığı belirtiliyor. Amerikalı ekonomi uzmanları, giderek büyüyen‚ iflasın eşiğinde olan bir 'nesil'den söz ediyor.

Amerikalı mali uzman ve borç danışmanı Robert Manning, özel borçlanma oranının eşi görülmemiş bir seviyeye ulaştığını belirtiyor. Manning, borçlunun iflasını ve alacaklının eli boş kalmasını önlemek için kendi adını taşıyan “Manning'” programını geliştirmiş.

Programla kredi borcu olanların yüksek ödeme talepleriyle tamamen iflasa sürüklenmesinin önüne geçiliyor, borçlunun durumuna göre ödeme planı düzenleniyor. Böylece kredi kuruluşu da en azından borcun bir bölümünü geri alabiliyor. Manning programı, ABD’deki mali danışmanlık kuruluşlarınca 25 eyalette uygulanıyor.