1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB ülkeleri arasında ticaret tartışması

17 Mart 2010

Almanya artan rekabet gücünün bedelini iç piyasadaki durgunlukla ödüyor. AB'deki ortaklarıysa cari açıklarından Almanya'yı sorumlu tutuyor.

https://p.dw.com/p/MVaA
Fransa Maliye ve Ekonomi Bakanı Christine LagardeFotoğraf: AP

Fransa Maliye ve Ekonomi Bakanı Christine Lagarde, ‘Almanya’nın ihracat sanayine ağırlık vermesi Avrupa Birliği’ndeki ortaklarına zarar veriyor’, şeklindeki sözleriyle, uzun zamandır politikacıları meşgul eden bir konuyu yeniden tartışmaya açmış oldu.

Almanya’nın dış ticaret fazlası Lagarde ve onun gibi düşünenleri rahatsız ediyor. Almanya’nın dış ticaret fazlasını hedef alanlar Almanya’nın iç talebi teşvik etmesini istiyorlar. Almanya hükümeti ve ihracatçı Alman şirketleri ise eleştirileri geri çeviriyor.

Parmak ısırtan ticaret fazlası

Almanya bu eleştiriyle sık karşılaşıyor. Güçlü Alman ihracat sanayinin Avrupa Birliği’ndeki ortaklarına nefes aldırmadığı, bu yüzden dünya ticaretindeki dengesizliklerin arttığı ileri sürülür. Almanya gerçekten dünyanın en çok dış ticaret fazlası elde eden ülkelerinden biri. Alman şirketleri yurt dışına, ithal ettiği mal ve hizmetlerin toplamından çok daha fazlasını satıyor. Kriz geçen yıl Almanya’nın ihracat kaybına uğramasına ve dünya ihracat birinciliğini Çin’e kaptırmasına yol açmıştı. Ama yine de ticaret fazlası 136 milyar euroyu buluyordu. Ekonomist Gustav Horn, yüksek ticaret fazlasının Almanya’nın ortaklarını zor durumda bıraktığını söylüyor.

DGB Dierk Hirschel
Alman Sendikalar Birliği baş iktisatçısı Dierk Hirschel.Fotoğraf: picture-alliance/ZB

Alman Sendikalar Birliği’nin baş iktisatçısı Dierk Hirschel ise asıl sorunun Alman iç piyasasından kaynaklandığı görüşünde. Hirschel, ücret maliyetini düşürmek için ücretlere son derece az zam yapılmasının iç piyasayı durgunluğa sürüklediğini ve bunun da ortaklarının Almanya'ya ihracat yapma imkanlarını sınırladığını belirtiyor.

İhracatçı şirketler toz kondurmuyor

Hirschel aynı zamanda Yunanistan’daki borç krizinde Almanya’nın da payı olduğunu öne sürüyor. Gerçekten de Almanya son yıllarda uluslararası rekabet gücünü arttırırken, ücret zamları asgaride tutulduğu için iç piyasa ihmal edildi. Alman Dış Ticaret Birliği Başkanı Anton Börner ise, bu durumun, Almanya’nın başına çorap örmek için bir neden olmadığı görüşünde. Börner gerekçesini şöyle açıklıyor:

'Bu iddia tamamen saçma. Eleştiriler, rekabet güçlerini bizim kadar arttıramadıkları için açık veren ülkelerden geliyor. Biz bunu çok çalışarak başardık. Başarılı olmamız ve dünya piyasasında aranan ürünleri çıkarabilmemiz, güçlü olduğumuzu gösterir. Refah düzeyimizi de bu meziyetimize borçluyuz. Dışarıdan sipariş gelmese ne ücret ödeyebiliriz ne de sosyal sigorta primi. Bu bakımdan, eleştirileri tamamen mesnetsiz buluyorum.'

Sendikalar rahatsız

Almanya’ya yöneltilen eleştiriler, ücret düzeyinin sürekli düşmesinden şikayetçi olan sendikaların talepleriyle örtüşüyor. Özel tüketim harcamalarının artmasında ücret zamları kadar vergilerin düşürülmesi de rol oynayabilir. Vergileri düşürmek hükümetin elinde. Ücretler ise toplu sözleşme taraflarının yetkisinde. Sendikalar ayrıca kamu yatırımlarının ve ücretlerin arttırılmasını da talep ediyor. Sendikalar, 'aynı işe eşit para ve asgari ücret' formülünü benimsiyor. İşsizlik yardımı karşılığında saati 1 Euro'ya yaptırılan işlerin kaldırılıp, satın alma gücünün arttırılması da sendikal talepler arasında.

İç piyasa canlanmalı

Anton Börner, Präsident des BGA
Alman Dış Ticaret Birliği Başkanı Anton Börner.Fotoğraf: anemel

Böylece iç piyasa da canlanır. Ama tartışmaya halâ son nokta konmadı. ABD Başkanı Barack Obama de geçenlerde, ihracatçı ülkelerden dünya ticaretindeki dengesizliğin ortadan kaldırılmasını istedi. Obama ABD'nin ihracatını da beş yıla kadar bir kat arttırmayı hedefliyor. Dengesizliklerin giderilmesi gerektiği görüşüne katılan Alman Dış Ticaret Birliği Başkanı Anton Börner ise çözümün açık veren ülkelerde aranmasından yana. Börnner, 'Ticaret bilançomuzun dengede tutulduğu ve iş bölümlünü uyum içinde yürüttüğümüz ortaklarımız var. Açık veren ülkelerin düzelmesi şart. Diğerlerinin açık vermesi otomatikman bize yaramaz. Ticari dengenin yüksek düzeyde sağlanması hepimizin yararına olur. Önemli olan, bu. Rekabet gücümüzü azaltırsak, geleceğimizi tehlikeye atarız. Açık veren ülkeler ödevlerini yapıp daha iyi duruma gelmeli', diyor.

Almanya ekmeğini ihracata borçlu

Ama yine de Almanya’nın ihracat bağımlılığını azaltmasının daha sağlıklı olacağı ifade ediliyor. Nitekim 2009 yılında Alman ekonomisinin %5 oranında daralmasında, ihracata odaklanmış olmasının büyük payı vardı. Önemli bir diğer risk de, ihracatın çökmesinin istihdamı olumsuz yönde etkilemesi. Almanya’daki faal nüfusun üçte birine tekabül eden 13 milyon kişi geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak ihracattan sağlıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Henrik Böhme / Çeviren: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa