1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB Kosova ve İran’ı ele aldı

Bernd Riegert/DW12 Şubat 2007

Kosova meselesi ve İran ile yaşanan nükleer anlaşmazlıkta ne gibi bir yol izleneceğini görüşmek üzere toplanan AB dışişleri bakanları, Kosova’nın müstakbel statüsüne ilişkin olarak BM özel temsilcisi Ahtisaari’nin önerisine destek verdi. Bakanlar ayrıca İran ile diyalog kapısını açık bıraktıklarının altını çizdi.

https://p.dw.com/p/AZVP
Brüksel'de bir araya gelen 27 ülkenin dışişleri bakanları, AB için öncelikli konuları görüştü.
Brüksel'de bir araya gelen 27 ülkenin dışişleri bakanları, AB için öncelikli konuları görüştü.Fotoğraf: AP

27 AB ülkesinin dışişleri bakanlarının Brüksel’deki buluşmasında ağırlıklı gündem maddesi Kosova’ydı. BM özel temsilcisi Martti Ahttisaari’nin Kosova’ya uluslararası gözetim altında sınırlı özerklik tanınmasını öngören çözüm planı onay buldu. Sırbistan ve BM Güvenlik Konseyi’nin veto yetkisini haiz daimi üyesi Rusya, Ahtisaari planını ret etseler de AB Dönem Başkanı Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise Avrupa Birliği’nin Kosova’nın nihai statüsü ile ilgili Ahtisarri’nin önerisini desteklediğini söyledi.

Kosova’nın nihai statüsüne ilişkin öneri Mart ayında BM Güvenlik Konseyi’nin onayına sunulacak. AB Ortak Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana Sırbistan’a uzlaşma eli uzatılmasını istedi.

Belgrad konusu tartışmalı

Bu arada AB-Sırbistan müzakerelerinin savaş suçu zanlısı Sırp general Ratko Mladiç’in uluslararası mahkemeye teslim edilmeden başlatılıp başlatılamayacağı da birlik bünyesinde tartışmalara yol açıyor. Belgrad’ın istediği takdirde Mladiç’i yakalayabileceğini savunan AB’nin Sırbistan karşısında yumuşaması ihtimali üyeler arasında farklı değerlendiriliyor. Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik, tam bağımsızlık talep eden Kosova’daki Arnavut çoğunluğun, Ahtisaari planını protesto etmelerinin AB tarafından kınanmasını talep etti.

Brüksel’de toplanan AB dışişleri bakanlarının ele aldıkları bir bakanı konu da İran’ın nükleer programıydı. Nükleer anlaşmazlıkla ilgili görüşmelerde İran heyetine başkanlık eden Ali Laricani’nin hafta sonunda 43. Münih Güvenlik Konferansı’nda söyledikleri, Brüksel’in Iran ile diyalog kapısını aralık bırakmasını sağladı.

Tahran ile diyalog kapısı açık bırakıldı

Solana, Laricani’nin tavize hazır oldukları şeklindeki ifadelerini “Ben gerçekçi kalacağım. İyi bir buluşma oldu. Ama İran tutumumuzu biliyor. Diyalog kapımız açık. İran da talep ettiklerimizi yapmadığını biliyor. Bunun dışında bir şey söyleyemem,” şeklinde değerlendirdi. Ancak İran uranyum zenginleştirme çalışmalarına son vermediği takdirde bu ülkeye uygulanan yaptırımların sertleştirilmesi, AB’nin gündemine alınacak. AB dışişleri bakanları, İran hakkında kararlaştırılan BM yaptırımlarının harfiyen uygulanması talebine yer verilen bir ortak bildiri de hazırladı.

Robert Mugabe liderliğindeki yönetimin işlediği insan hakları ihlalleri nedeniyle Zimbabve’ye uygulanan yaptırımların uzatılmasıyla ilgili karar ise AB dışişleri bakanları tarafırdan ertelendi. İngiltere ve Almanya, Mugabe’nin sonbaharda düzenlenece Abd ve Afrika Birliği zirvesine davet edilmesine karşı. Fransa ve Portekiz ise Afrika Birliği’nin arzusu doğrultusunda yaptırımların yumuşatılıp Zimbabve’nin zirvede temsil edilmesine imkan sağlanmasını istiyor. Avrupa Birliği ile Afrika devletleri arasında daha önce kararlaştırılan zirve, Zimbabve anlaşmazlığı yüzünden iptal edilmişti.

Irak'ta kaçırılan Almanlar

Öte yandan AB Konseyi Dönem Başkanı Almanya’nın Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise dışişleri buluşmasından önce Irak’taki iki Alman’ın kaçırıldığını doğruladı. Steinmeier, “Irak’ta iki Alman’ın kuvvet zoruyla kaçırıldığı noktasından hareket ediyoruz. Bakanlığımıza bağlı kriz masası bu durumda neler yapılabileceğini görüşmek üzere geçen Salı günü toplandı. Bu aşamada ayrıntılı bilgi vermemin mümkün olmmadığını takdir edersiniz. Bütün umudumuz, kaçırılan Almanlar’ın bir an önce serbest kalıp ailelerine kavuşmalarıdır,” dedi.

Geçen yıl da iki Alman teknisyen Irak’ta kaçırılmış ve üç ay sonra serbest bırakılmışlardı. 2005 yılının Kasım ayında kaçırılan kadın arkeolog Susanne Osthoff dört haftalık esaretten sonra hürriyetine kavuşmuştu, ancak kaçırmalar uzun süre Almanya’da gündemden düşmemişti.