1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

31.08.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Tuba Tuncak31 Ağustos 2006
https://p.dw.com/p/AblE

Alman basınında bugün Lübnan’a gönderilecek barış gücü, İran’ın nükleer programı ve Türkiye’deki terör saldırları ön plana çıkıyor.

Ostthüringer Zeitung’un yorumu BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın İsrail ziyareti hakkında. Yorum şöyle:

“İsrail, tecrübelerine dayanarak mavi bereli askerlerin gözlemci statüsünde değil, gerekirse şiddet kullanma yetkisi ile donatılamsını istiyor. BM Genel Sekreteri Annan’ın istediği gibi, İsrail’in Lübnan’a yönelik hava ve deniz ablukasını kaldırması için henüz erken. Adımlar sırayla atılmalı. BM’nin şimdiye kadar aldığı kararlar, Hizbullah milislerinin silahsızlandırılmasını öngörüyordu. Ancak bu kararları hayata geçirmek için siyasi irade eksikti. Hizbullah hala silah bırakmaya karşı. Son alınan kararın uygulanıp uygulanamayacağı da hala şüpheli.”

Südwest Presse adlı gazete de yorumunda İsrail’e hak veriyor. Yorumda şu satırları okuyoruz:

“İsrail, korkmakta haklı. Hizbullah’ın ateşkesi Suriye ve İran’dan silah almak için kullanması olası. Olmert, BM barış gücü Hizbullah’a silah sevkiyatını önleyecek güce eriştiğinde müzakereye hazır hale gelecektir. Ateşkes meyvelerini vermeye başlasa da Lübnan barış gücünü oluşturma çalışmaları ağır aksak ilerliyor. Politikacılar, barış gücünün şiddet kullanma yetkisine sahip olması gerektiğinden söz ediyor. Ama alınan karar, bu tür bir yetkiyi içermiyor bile. BM zaten Hizbullah’ı silahsızlandırmaya sıcak bakmıyor, bunun Lübnan hükümetinin görevi olduğunu söylüyor. Lübnan’ın bu işi başarıp başaramayacağı ise malum. Bunlar yetmezmiş gibi Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora, Annan’ın, İsrail ile Mısır’ın yaptığına benzer bir barış anlaşması imzalama önerisini reddederek barış umutlarını yok ediyor. “

İran’ın nükleer programı gazetelerin yorum köşelerinde ele alınan bir diğer konu. Wiesbadener Kurrier’in yorumu:

“İran ile olan nükleer krizin aşılamaması, BM için bir yenilgi. Bu yenilginin kaynağı İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın tavrı değil, BM içindeki anlaşmazlık. Üyeler arasında İran’a yaptırım uygulanması konusunda hala fikir birliği yok. Askeri yaptırım zaten söz konusu bile değil. Ekonomik yaptırımlar ise Pekin ve Moskova’nın ulusal çıkarlarına takılacak gibi görünüyor. “

Nürnberger Zeitung’a göre İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedijad’ın Altılı Blok’a verdiği yanıt farklı şekillerde algılandı. Yorum şöyle:

“ABD, Ahmedinejad’ın sözlerini ‘uranyum zenginleştirme talebine ret yanıtı’ olarak algılıyor. Avrupalılar, Rusya ve Çin ise açıklamanın İran’ın müzakareye hazır olduğuna ilişkin kısmını öne çıkarıyor. ABD’nin yaptırım talebine zaten Çin ve Rusya sıcak bakmıyor. Baksa bile İran’ın banka hesalarını dondurma ya da İranlılara vize sınırlaması getirme gibi yaptırımlar ne işe yarar ki? Ahmedinejad bu tür yaptırımlara sadece gülüp geçer.”

Lüneburg’da yayımlanan Landeszeitung ise Türkiye’deki terör saldırlarının irdeliyor:

“Terör bir umut göstergesi olabilir mi? Eğer gözü kararmış idealistlerin son savaşı ise artık sonlarının geldiğini fark ediyorlarsa evet. Türkiye’deki militan Kürtlerin saldırlarının arkasında bu korku gizli. Kürdistan Özgürlük Şahinleri’nin cinayet sevdası aslında bir zayıflık göstergesi. Türkiye’nin AB’ye yakınlaşma sürecinde Kürtlere tanınan hakların iyileşmesi, onlara Kürt devleti hayallerinden vazgeçmeleri gerektiğini gösterdi çünkü. Türk hükümeti ve ordusu, sükunetini muhafaza ederse Türkiye’de terör sürekli olarak taban kaybedecektir.”