31.01.2007 - Alman basınından özetler...

Frankfurter Rundschau gazetesi, Afganistan’da üretilen afyonun yok edilmesinin köylülerin temel geçim kaynağını da yok ettiğini ve onları silahlı direnişin kucağına ittiğini belirtiyor. Buna rağmen, bu önleme başvurmamanın da, Taliban’ın işine geleceğini yazan gazete, şu yorumu yapıyor:

“Afyon ekimi, başka tarım ürünlerinden kat kat fazla gelir sağlamaya devam ettiği sürece bu çıkmaz devam edecek. 30 yıllık savaş, iç savaş ve müdahele dönemlerinin getirdiği yıkımın ardından Avrupa Birliği’nin Berlin’de yapılan uluslararası Afganistan Konferansı’nda taahhüt ettiği 600 milyon Euro çözüm değil. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’nın Kongre’den koparmaya çalıştığı 10 milyar dolar bile durumu kurtarmıyor.”

Berliner Zeitung da, Batı ülkelerindeki uyuşturucu talebi olmasa, Afganistan’ın arzının kendiliğinden ortadan kalkacağını vurguluyor:

“En azından şurası kesin: Uyuşturucu sorunu etrafındaki sorunlar yumağını askerle çözmek olanaklı değil. Ama onlarsız da olmuyor.”

Financial Times Deutschland ise, Afganistan’ın yeniden terör yuvası olmasına izin vermemenin Almanya’nın çıkarına olduğunu ifade ediyor ve şunları yazıyor:

„Bu nedenle Berlin, oradaki operasyonun kuvvetli bir askeri unsuru da bulunması gerektiğini kabullenmeli ve savaşan ortaklarını açıkça desteklemelidir. Almanların, Amerikan askerlerinin yer yer abartılı vahşilikteki davranışlarına yönelik haklı eleştirileri ancak o zaman daha ciddiye alınabilir. Bugün bu eleştiri sadece ucuz ve etkisiz. Hem sivil yeniden inşa, hem de yoğun askeri koruma; her iki strateji de Afganistan’da birlikte kullanılmalı. Alman hükümeti bu konuda sadece ortaklarıyla anlaşmakla kalmayıp, bunu Alman kamuoyuna da açıkça anlatmalı.“

Neues Deutschland gazetesi, Avrupa Birliği’nde „Fırsat Eşitliği Yılı“ ilan edildiğini bildirdikten sonra, Birlik ülkelerinde yapılan son anketlere işaret ediyor ve şöyle yazıyor:

„Eurobarometre’nin sonuçları çok dramatik. Ankete katılanların neredeyse üçte ikisi, Avrupa’da insanların etnik kökenleri nedeniyle ayrımcılığa tabi kaldığından emin. Cinsel tercih, yaş, din ya da cinsiyetten kaynaklanan dezavantajlar gündemde. Örneğin, Avrupa Birliği’nde kadınlar hala erkeklerden yüzde 15 daha az para kazanıyor. Bir yıllık bir kampanyanın bu gerçekleri değiştireceğine herhalde düzenleyenler bile inanmıyor.“

Süddeutsche Zeitung, Amerika Birleşik Devletleri’nde İran’a askeri müdahele tartışmalarının son günlerde arttığına dikkat çekiyor:

„Kimse, Amerika’nın Irak’taki askerlerini koruma hakkına itiraz etmiyor. Eğer İran’ın komşu ülkeye yüksek teknoloji bombaları ve roketatar ihraç ettiği kanıtlanırsa, Amerikan ordusu tabii ki günlük terörün arkasındakileri yakalayacak. Ama bu bir strateji değil. Bush’un bu savaşçı tepkiden daha fazlasını sunması gerekli. Fakat İran’ın yeni gücüne karşı koyabilecek bir politika görünürde yok.“

Tageszeitung gazetesiyse, İran’da hükümet politikalarından duyulan rahatsızlığın arttığını haber veriyor ve bu konuda şu yorumu yapıyor:

„Şimdi herkes Ayetullah Hameney’in ağzıdan çıkacak lafa bakıyor. Devlet Başkanı’nı yola getirebilecek tek kişi o. Hameney gerçekten Ahmedinecad’ın iktidarını kısıtlasa da, İran’daki sivil toplumun demokrasi ve özgürlük mücadelesini kendisinin yürütmesine Amerikalıların izin verip vermeyeceği sorusu yanıtsız kalıyor.“