1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

29 Mayıs 2013

AB'nin Suriye'ye silah ambargosunu kaldırmasının yankıları ve AB Komisyonu üyesi Günther Oettinger'in Avrupa’ya veryansın ettiği konuşması, öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/18h7L
Ein Käufer entnimmt einem Zeitungsständer mit den Tageszeitungen "Die Welt" und "Frankfurter Allgemeine Zeitung" am Freitag (06.08.2004) das Nachrichtenmagazin " Der Spiegel". Wie schon die FAZ, kehren nun auch die Axel Springer AG und der Spiegel-Verlag in ihren Print- und Online-Publikationen zur alten Rechtschreibung zurück. Auch der S¸ddeutsche Verlag will sich anschlieflen. Die Deutsche Presse-Agentur dpa will ein Meinungsbild bei den Kunden einholen, auf dessen Grundlage eine Entscheidung in Zusammenarbeit mit den anderen deutsch-sprachigen Nachrichtenagenturen gefällt werden soll. Foto: Ulrich Perrey dpa/lno
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

AB dışişleri bakanlarının Suriye'ye yönelik silah ambargosunu kaldırmalarının yankıları sürüyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB silah ambargosunu kaldırsa da Almanya'nın Suriye'ye kesinlikle silah göndermeyeceğini açıkladı. Süddeutsche Zeitung, AB'nin ortak dış politika yürütmekten çok uzak olduğu yorumunda bulunuyor.

"Hezimet, hezimettir. En güzel sözlerle dahi kurtarılmaya çalışılsa da, Avrupa'nın dış politikası Suriye tartışmasında en karanlık saatlerini yaşadı. Ve hatta belki de en son saatlerinden birini. Zira AB'nin dışişleri bakanlarının, en azından ekonomik yaptırımları kurtarmak için Suriye'ye yönelik silah ambargosunun, Fransa ve İngiltere'nin baskısı sonucu geçerliliğini kaybetmesine izin vermeleri, Avrupa'nın gerçek bir ortak dış politika oluşturmak için temelinin ne kadar zayıf olduğunu ortaya koydu."

Mindener Tageblatt adlı gazetenin aynı konuya ilişkin yorumunda da şu satırları okuyoruz:

"Suriye’deki Gordion düğümü, anlaşılan o ki şu an, efsanedeki gibi kılıçla çözülmeyecek, ancak düğümün başka türlü çözümü de mümkün olmayacak. Büyük güçler bile kendisini tutma gayretinde. Bir dış politika ve güvenlik birliği olma iddiasındaki Avrupa Birliği ise bir kez daha bir birlik olmadığını utanç verici bir şekilde ortaya koydu. Dünya siyaset sahnesinde Avrupa Birliği’nin esamesi okunmuyor, belki de zaten üyelerin bir kısmının istediği de tam olarak bu."

Alman basınında öne çıkan bir diğer konu da; Avrupa Komisyonu'nun enerjiden sorumlu Alman üyesi Günther Oettinger'in bir konferansta yaptığı konuşmada AB Komisyonu’nu, Almanya hükümetini ve önemli bazı AB üyesi ülkeleri, adeta yerden yere vurması oldu. Oettinger, bazı AB ülkelerinin yönetilir olmaktan çıktığını söyledi. Nürnberger Zeitung, konuyu yorum sütunlarında şöyle ele alıyor:

"Oettinger’in sert eleştirisinin bütünüyle reddedilemiyor olması, Avrupa’daki sorunlu durumun devam ettiğini ortaya koyuyor. Zira Euro krizi henüz katiyen atlatılmış değil. Bu, Güney Avrupa ülkelerinin cari açıklarında da kendisini gösteriyor; özellikle de troykanın reform talimatlarını kısmen hayata geçirmiş olan Yunanistan’da. Bu ülkelerde hâlâ bütçe disiplininin sağlanmasına gereksinim duyuluyor. Bu konuda herkesin çuvaldızı kendisine batırması şart."

Basın turumuzu Bonn’da yayımlanan General Anzeiger gazetesinin aynı konuya ilişkin yorumu ile noktalıyoruz:

"Oettinger’in görüşlerini dile getirirken kullandığı manidar ifadeler eleştirilebilir, biraz çizgiyi aştığı da söylenebilir. Ancak saptamasının acilen ciddiye alınması gerekmektedir. İtalya’nın yönetilemez bir ülke haline geldiğini, kim inkâr edebilir? Ya da Fransa’nın bir an önce gerek duyduğu reformları, hayata geçirme konusunda ayak sürüdüğünü kim yadsıyabilir? Yunanistan, Portekiz, İspanya, Bulgaristan, Romanya ve bazı diğer Avrupa ülkelerinin malî durumunun güllük gülistanlık olmadığı ise zaten bir sır değil. Avrupa’nın altı bir yanardağ gibi kaynıyor ve bir sonraki lav püskürtmesinin nereden ortaya çıkacağını ise kimse kestiremiyor."

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Demir

Editör: Başak Özay