29.10.2010 - Alman basınından özetler

Alman gazetelerinin yorum sütunlarında bugün Avrupa Birliği liderler zirvesi ile daha önce kapatılması öngörülen nükleer santrallerin faaliyet süresinin ortalama 12 yıl uzatılmasını öngören kararın Federal Alman Meclisi'nde onaylanması ön plana çıkıyor.

Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi “Krizden ders alınmadı” başlığını taşıyan yorumunda Avrupa Birliği'nin krizleri önleme çabasına ilişkin şu değerlendirmede bulunuyor:

“Yunanistan krizinin akabinde euronun eriyip yok olması ancak milyarlar tutarında kurtarma paketleriyle önlenebilmişti. Hatta bu yapılırken Berlin ve Paris, hiçbir devletin, bir başka devletin borçlarına kefil olmaması yönündeki Maastricht antlaşmasının özünü açıkça ihlal etti. Hukuki meşruluğu şaibeli olsa da başka alternatif yoktu. Peki Avrupa krizden ders aldı mı? AB liderler zirvesinde İstikrar Paktı kriterlerinin ciddi boyutta sertleştirileceğinin emaresi yok. Somut bir adım yok sadece göz boyamayla yetiniyorlar. Aslında mevcut yaptırımlar ve disiplin ilkeleri de yeterli. Ama bunlar uygulanmıyor ki.”

Rheinische Post gazetesi ise ortak para birimi euro konusunda bir kriz yaşandığına, ancak AB'nin çok daha tehlikeli bir krizle karşı karşıya olduğuna dikkat çekiyor:

“Avrupa Birliği'nde hedef ve mana krizi baş gösteriyor. İktisadi bakımdan euro küresel çapta uluslar üstü bir para birimi olarak değer kazandı ve bu değerini korumayı bildi. Siyasi bakımdan ise giderek patlamaya hazır bir dinamite dönüştü. Uzun vadede euro krizi ancak Avrupa Birliği'nin ‘devletler birliği bir federasyona dönüşmeli mi?' sorusuna yanıt vermesi halinde aşılabilir. Ulus devletlerin son bulması anlamına gelecek bu siyasi irade hiçbir şekilde gözlemlenemiyor.”

Neue Presse Hannover gazetesi Federal Hükümet'in Almanya'daki nükleer santrallerin kapatılması yönünde daha önce alınan karardan geri adım atmasını ve bu yöndeki kararının Federal Meclis'te onaylanmasını şu ifadelerle yorumluyor:

“Federal Meclis'te ve Hrıstiyan Demokrat Birlik parti merkezinde, kulakları sağır eden ıslıklara ve protestolara rağmen koalisyon hükümeti nükleer enerji konseptini meclisten geçirdi. Ama iş burada bitmiyor. Zira hükümet, nükleer santrallerin faaliyet süresini uzatma kararıyla bir mutabakatı bozdu ve nükleer enerji karşıtı hareket güçlenecek gibi görünüyor. Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşımaya hazır bir çok eyalet var. Bundan olumlu sonuç almaları halinde Federal Meclis'te onaylanan kararın ömrü çok kısa olur.”

Süddeutsche Zeitung gazetesindeki yorumdaysa şu görüş savunuluyor:

“Başbakan Merkel ve hükümeti, nükleer santrallerin faaliyet süresinin uzatılmasına o kadar büyük önem atfediyor ki çözülmüş bir toplumsal sorunun yeniden ciddi bir soruna dönüşmesine razı. Aslında hükümeti sözlerini tutmamakla eleştirme hakkımız yok. Zira seçimler öncesinde nükleer santrallerin görev süresinin uzatılmasını vaat etmişti ve sözünü tuttu. Bu nedenle hükümetin nükleer enerji konusunda toplumun iradesi dışında hareket ettiğini söyleyenler yanılıyor. Toplumun çoğunluğunun nükleer enerjiye karşı olduğu belirtiliyor. Şayet bu doğruysa o zaman asıl suç, nükleer enerjiye karşı olanları meclise taşımamış olan bu kesimdedir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Değer Akal

Editör: Beklan Kulaksızoğlu