1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

29.07.2010 - Alman basınından özetler

29 Temmuz 2010

Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nın Türkiye ziyareti geniş yankı buldu. Avrupa'nın artık Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği konusunda bir karar vermek durumunda olduğu konusunda görüşbirliği var.

https://p.dw.com/p/OX8u
Fotoğraf: AP

Westdeutsche Allgemeine Zeitung gazetesi “Avrupa Türkiye’nin öneminin farkında mı?” sorusunu gündeme getiriyor:

“İstikrarsızlığın hâkim olduğu ve sürekli değişen başbakanların Avrupa’nın uzun bekleme sandalyesinde oturduğu eski günler çoktan geride kaldı. Erdoğan hükümetiyle birlikte Türkiye özgüvenini pekiştirerek güçlendi. Ekonomisi güçleniyor ve ülkenin bölgedeki önemi büyüyor. Türkler bunun farkında, peki ya Avrupalılar? Türkiye AB üyesi olmak istiyor ve Ankara’da hükümet AB kriterlerini tek tek yerine getirmek için çabalıyor. Sonunda Türkiye imtiyazlı ortaklıkla yetinmeyecek tam üyelik isteyecektir. Oysa Almanya ve Fransa frene basmış durumda. Ancak bu eskiden olduğu gibi Türkiye’de kızgınlığa yol açmıyor. Çünkü doğulu komşuları, Türk gelinini çok çekici buluyor. Arzu ettiği ortağının sürekli frene basması nedeniyle Türkiye’nin başka seçeneklere yönelmesine kim şaşırabilir ki. Artık AB’nin konuya açıklık getirmesinin zamanı gelmiştir.”

Westfalen Blatt gazetesi ise yorum sütununda Westerwelle’nin ziyareti sırasında verdiği mesajları mercek altına aldı:

“Westerwelle ziyareti öncesinde Türkiye'nin AB üyeliğine henüz hazır olmadığını söylemişti. Bu Westerwelle'nin Ocak ayında Ankara'yı ziyareti sırasında açıkça üyelik müzakerelerinden sözetmesinden farklı. Aslında Westerwelle böylelikle Alman koalisyon hükümetinde yeni bir kavgayı önlemek istedi. Zira Hristiyan Birlik partileri Türkiye ile sadece imtiyazlı ortaklık istiyor. Oysa Westerwelle'den birkaç saat önce İngiltere Başbakanı Cameron Türkiye'nin AB üyeliğine güçlü destek açıkladı. Avrupalılar bu konuda bölünmüş durumda. Peki Türklerin daha ne kadar farklı bir istikamete yönelmeleri engellenebilir? Halihazırda İsrail'e mesafe alıp Hamas'tan yana tavır almış durumdalar ve Müslüman komşularıyla ilişkilerini güçlendiriyorlar. Bu gelişmeler Avrupa'nın çıkarına değil.”

Süddeutsche Zeitung gazetesi İngiltere'nin Türkiye'nin AB sürecine verdiği güçlü destek karşısında Almanya'nın çekimser tavrına dikkat çekiyor ve bunun nedenine ışık tutuyor:

“Buna şaşırmamak gerekiyor. Zira muhafazakârlarla liberallerin oluşturduğu Alman koalisyon hükümeti Türkiye konusunda bölünmüş durumda. Bu bölünmüşlük aslında Avrupa'nın tamamında var. Bu nedenle beş yıldır süren müzakerelerde birtürlü yol alınamıyor. Oysa ABD kaygılı. Irak'tan çekilmek için Amerikan Yönetimi'nin Ankara'ya ihtiyacı var. İsrail'in de bölgedeki tek müttefiki olan Türkiye'ye ihtiyacı var. Bu Avrupalılar için şu anlama geliyor. Artık Avrupa'nın Türkiye ile aynı göz hizasında ortak olarak görüşmesinin zamanı geldi.”

Landeszeitung gazetesi ise Türklerin artık AB üyeliğini çok da arzulamamasının kaygı verici olduğuna dikkat çekerek şu yorumu aktarıyor:

“23 yıldır AB'nin bekleme odasında tutulmaktan bıkan Türkiye tek Müslüman demokratik ülke olarak batıdan doğuya yöneliyor. Avrupa'nın tarihi bir fırsatı kaçırmış olması Sarkozy ve Merkel isimleriyle hatırlanacaktır. Merkel'ın ‘imtiyazlı ortaklık' ısrarı amacına ulaştı: Hrıstiyan kulüp Avrupa kendini korudu. Ama bunun yan etkileri ortaya çıkıyor. Türkiye kendisini yeniden yaratıyor ve bu süreçte terör örgütü Hamas ve teröre destek veren Tahran ile yakınlaşıyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Değer Akal

Editör: Beklan Kulaksızoğlu