1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2809 Presseschau 1

28 Eylül 2011

Bugünkü Alman gazetelerinin ağırlıklı konuları Euro krizi ve Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu'nun Berlin ziyareti ve Federal Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun 60. yıldönümü.

https://p.dw.com/p/12iAr

Neue Osnabrücker Zeitung ABD ve Avrupa'nın içinde bulunduğu mali krizi yorum sütunlarına taşıyor:

"Hisse senetlerinin fiyatı yükseliyor, IMF, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası'ndan oluşan Troyka Heyeti yine Atina'ya gidiyor. Berlin'de ise Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu ile Almanya Başbakanı Angela Merkel neredeyse çok samimi bir uzlaşma içinde olduklarını gösteriyorlar. (Yunanistan'ın kontrollü iflas ettirilmesini savunan) Hür Demokrat Parti bile çark ediyor ve birden bire Euro'nun kurtarılmasını savunanların tarafına geçiyor. Neredeyse kriz düğümünün mucizevî biçimde çözüldüğüne inanılabilir. Ancak durum böyle değil. Yine de geçen günler, Euro Bölgesi ya da Yunanların batacağı şeklindeki ifadelerin erken dile getirildiğini gösteriyor. Aslında hiç kimse, bu krizde nasıl davranacağını, ne yapacağını tam olarak bilmiyor. Sergilenen çabaların başarılı olup olmayacağının hiçbir garantisi yok. Ancak bu otomatik olarak bütün çabaların başarısızlığa mahkûm olacağı anlamına da gelmiyor."

Bulvar gazetesi Bild ise bugünkü sayısında, ABD Başkanı Barack Obama'nın Euro krizi nedeniyle yaptığı açıklamaları ve dile getirdiği endişeleri masaya yatırıyor. Gazeteye göre ABD Başkanı eleştirilerinde haklı değil:

"Küstah, kibirli ve saçma! Obama'nın Euro krizi konusunda Avrupa'ya yönelttiği eleştiriler tadını çıkararak dinlenmeli: Avrupa hiçbir zaman 2007 yılındaki krizden kurtulamadı. Avrupa banka sistemindeki sorunlarla yeterince ilgilenmedi. Avrupa cesaretsizce, geç ve tereddütlü harekete geçti. Kısacası bütün dünyayı korkuya sürükleyen mali krizin suçlusu Avrupa! Efendim? Ne dediniz? ABD Başkanı bazı küçük ayrıntıları unutmuş gibi görünüyor. Dünya genelindeki ekonomik ve mali krizin en önemli nedeni, Amerikan bankaları ve onların çılgın gayrimenkul faaliyetleriydi. ABD yine borçlanıyor, borçlar 10 trilyon euroya ulaştı. Amerikan Kongresi sağcılarla solcuların kavgası nedeniyle adeta kötürüm kaldı, iş yapamaz durumda. Bankalar tıpkı krizden önce olduğu gibi yine ölçüsüzce kumar oynuyor. Başkan'ın Avrupa'ya yönelik azarı, dikkatleri kendi başarısızlıklarından başka bir yöne acınacak bir biçimde çekme girişiminden başka bir şey değil. Yüz kızartıcı bir durum!"

Hannover'de yayımlanan Neue Presse ise Federal Meclis'in yarın Euro Kurtarma Paketi'nin kapsamının genişletilmesini görüşeceğini hatırlatarak, şu satırlara yer veriyor:

"Merkel başlangıçta Yunanlara yardım etmek istemiyor, Avrupa'nın güneyindeki hükümetlerin icraat yerine, çok fazla tatil yaptıkları konusunda atıp tutuyordu. Şimdi ise izlediği popülist politikaların kırıntılarını süpürüp, temizliyor. Doğru: Yunanistan'da eski hükümetler birçok konuda hata yaptı. Ancak şu sıralar Yunanistan'da, gerçekten de vergilerin artırılmasını, maaşların azaltılmasını, kamu sektöründe on binlerce kadronun silinmesini öngören muazzam bir tasarruf programı yürütülüyor. Böylesine bir tasarruf paketi muhtemelen Almanya'da da çok geniş kapsamlı protesto gösterilerine neden olurdu. Yunanistan'ın, tasarruf önlemleri etkisini göstermeye başlayana kadar yardıma ihtiyacı var. Ki bu, birkaç yıl sürebilir."

Bugünkü Alman gazetelerinin yer verdiği bir başka konu ise Federal Anayasa Mahkemesi'nin, 60 yaşına basması. Rheinpfalz'ın yorumu şöyle:

"Almanlar en çok neye, hangi kuruma güveniyor? Yapılan anketlere göre kendi seçtikleri politikacılara değil, Federal Anayasa Mahkemesi'ne. Vatandaşların mahkemeye yönelik bu güveni, saygısı, Karlsruhe'deki mahkeme olmaksızın demokrasimizin böylesine hızlı ve özgürlükçü biçimde gelişip ilerlemeyeceği şeklinde de yorumlanabilir."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Başak Özay