28.07.2009 - Alman basınından özetler

Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi ABD Başkanı Barack Obama ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu arasındaki ilişkiyi konu alıyor yorumunda.

“Başbakan Netanyahu, onyıllardır göreve gelen İsrail başbakanları arasında Washington ile iyi ilişkilere en fazla ihtiyacı olan kişi. Onun için sözkonusu olan İran, İran’ın atom bombası ve Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın İsrail’i yok etme tehditleri. ABD Başkanı Obama ise cesur politikalarıyla İsrail’de geniş kitleleri Netanyahu’nun kucağına itmenin bedelini ödemek zorunda. Obama İsrail Başbakanını istemeden de olsa o kadar güçlendirdi ki, Netanyahu şimdi ültimatomlara uymayıp, pazarlık masasına sadece kendi kabul edebileceği tavizleri getiriyor.”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise Avrupa vatandaşlarının banka verilerinin Amerikan terörle mücadele birimlerine iletilmesi konusundaki tartışmalara değiniyor yorumunda.

“Amerikan güvenlik birimleri şimdi ABD ile hiçbir ilgisi bulunmayan ve Avrupalı istihbarat birimlerinin şu ana kadar erişim izni olmayan verilere erişebilecek. Alman hükümetinin, veri koruma yönetmeliklerini sıkı sıkıya uyulacağını vurgulaması iyi. Ama Berlin, Brüksel, ya da Stokholm’ün şaşkınlık içindeki Avrupa vatandaşlarına, verilere düşkünlüğüyle tanınan Amerikan makamlarına bu erişimi neden sağlayacağını açıklayabilmesi daha iyi olur. Sonuçta AB içindeki güvenlik birimlerinin özel banka verilerine bizzat göz diktiği ve bunun için Washington üzerinden dolaylı yolu seçmeyi göze aldığı şüphesi güçleniyor. O zaman şunu iyi farketmek gerek: Özgürlükler yavaş yavaş, parça parça elden gider. Bu, AB için de geçerli.”

Makam arabası ve şoförüyle İspanya'ya tatile gitmesi, otomobilin çalınmasıyla ortaya çıkan Sağlık Bakanı Ulla Schmidt ile ilgili tartışmalar tüm hızıyla sürüyor. Berliner Morgenpost gazetesinin yorumu şöyle:

“Sosyaldemokrat bakanın yaptığı, makam arabası yönetmeliği en cömert şekliyle yorumlandığında, izin verilenin sınırında bir davranış olabilir. Ancak siyasi ve etik olarak Schmidt anlayışı hiçbir şekilde hak etmedi. Devlet borçlarının tavana vurduğu bir dönemde tasarruf talebinde bulunan, sağlık sisteminde karşısındaki muhatapları paragözlükle suçlayan, hızla artan sağlık masrafları karşısında vatandaşlardan kemer sıkmasını isteyen, öncelikle kendisi örnek olmalı.”

Süddeutsche Zeitung ise Almanya'daki tepkilerin abartılı olduğu yorumunda bulunuyor:

“Konferans ve kitap ücretleri, makam aracının özel kullanımı, uçak bedava millerinin kullanılması gibi görece gülünç olaylar hakkında Alman kamuoyunda yaşanan heyecan o kadar büyük ki! Gerçek skandallarla karşılaştırıldığında, örneğin Berlusconi olayında İtalya'dan böyle ciddi bir tepki gelmesi yerinde olurdu. İtalyanlar Başbakanlarının aşk ilişkilerine karşı uçarı ağırbaşlılıkla tepki gösterirken, Almanya'da politikacılardan Rahibe Teresa gibi olmaları bekleniyor. Her iki tutum da demokrasi için zararlıdır.”

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu



Editör: Ahmet Günaltay