1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

26.11.2008 - Avrupa basınından özetler

Derleyen: Hülya Köylü26 Kasım 2008

Bugünkü Avrupa gazetelerinin ağırlıklı yorum konularını küresel mali krizle mücadeleye ilişkin önlemler ve ABD’nin yeni başkanı seçilen Barack Obama’nın öngördüğü ekonomi politikalarına yönelik görüşler oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/G2LT

İtalyan gazetesi Corriere della Sera, Almanya ve Fransa'nın küresel krize karşı aldığı önlemleri dikkat çekiyor. Gazete, Fransız ve Alman liderler, krize karşı ortak taleplerde bulunduklarını açıklasalar da iki ülke arasında görüş ayrılıkları olduğuna işaret ediyor.

“Almanya ve Fransa'nın öncü konumu sona eriyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, her zaman olduğu gibi hiperaktif davranırken, Almanya Başbakanı Angela Merkel ise son derece dikkatli. Bu farklılığın altı, bizzat Fransız Cumhurbaşkanı tarafından da çiziliyor. Sarkozy, ‘Almanya'nın üzerinde düşeneceği kararlar veriyoruz' diyerek tutumunu açıkça ortaya koyuyor. Alman hükümeti, önümüzdeki iki yıl için 30 milyar euroluk cılız bir programa kabul ederken, Sarkozy ise Fransız ekonomisini destekleyecek kapsamlı bir planı önümüzdeki 10 gün içinde açıklama sözü verdi.”

Lüksemburg'ta yayımlanan Lüksemburger Wort ise BM Çocuk Fonu UNICEF'in Afrikalı çocuların durumuna ilişkin açıkladığı son raporun finans krizinin gölgesinde kaldığını dile getiriyor:

“Afrika'da beş yaşın altında 14 bin çocuk yaşam mücadelesi içinde. Her gazete, her televizyon, her radyo ve her uluslararası ortamda, her gün ölüm sınırında açlık çeken bu binlerce çocuğun gündeme getirilmesi gerekiyor. Avrupa, elbette ne bir kale ne de bir elek olmalı. Fransız bakan Brice Hortefeux şimdi yasadışı göçe ilişkin bir Avrupa – Afrika konferansı düzenlenmesini istiyor. Peki bu konuda ortak bir Avrupalı bakış açısı var mı? Ya da aynı şekilde finans piyasalarının yeniden düzenlenmesi konusunda ortak bir tutum söz konusu mu? Böyle bir durumda finans krizinin, siyasi ve ekonomik adaletsizlikleri ortadan kaldırılacak bir fırsat olarak kullanılması mümkün olabilir mi?

Alman basını da Almanya'nın ekonomik durumuna ilişkin analizleri ön plana çıkarıyor. Heidelberg’de yayımlanan Rhein-Neckar-Zeitung gazetesi, Federal Alman hükümetinin ekonomiyi durgunluktan çıkarmak için hazırladığı paketi şöyle yorumluyor:

“İnsanın şu gerçeği önceden görebilmesi için peygamber olması gerekmiyor: Federal Alman hükümetinin hazırladığı konjonktür paketi, hiçbir şekilde artan beklentileri karşılayacak etkiyi getiremeyecektir. Bu paket bir yönüyle, çok dar bir bakış açısıyla, ayrıntıdaki konularda iyileştirmeler öngörüyor. Bu iyileştirmeler, otomotivde vergi istisnalarından, üreticiler için piyasa koşullarının iyileştirilmesine kadar uzanıyor. Bu haliyle paketin ekonomide büyük bir sıçrama yaratması mümkün değil. Özellikle de, Maliye Bakanlığı bu kadar kontrol etme heveslisiyken.”

Avrupa gazeteleri, Obama'nın finans krizi karşısında neler yapacağını da tartışmaya devam ediyor. İngiliz The Independent gazetesine göre; Obama, durumu iyileştirmeden ve yaraları sarmadan önce, Amerikalılara ekonominin kötüye gittiğini ve krizin boyutlarının çok büyük olduğunu anlatarak cesaretli bir başlangıç yaptı. Fransa'da yayımlanan Ouest – France gazetesinde yer değerlendirme ise şöyle:

“Giderek büyüyen bütçe açığı ve borçlanmalar, kaçınılmaz gibi görünüyor. Piyasalar için yeni bir düzenlenme şart. ABD'de bir rüyayı gerçekleştiren Obama, en iyi pusulasının pragmatizm olduğunu biliyor. Eğer finans dünyasını yeniden canlandırmayı planlıyor ve aynı zamanda kendi ekonomik projelerinden vazgeçmek istemiyorsa. Zira orta sınıfa verdiği sözler hala geçerliliğini koruyor.