1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 2610 Presseschau 1

26 Ekim 2010

Alman basınında bugün, Avrupa Birliği İstikrar Paktı kriterlerinde değişiklik talebi, Yunanistan’ın başa çıkamadığı mülteci sorunu ve Alman Dışişleri Bakanlığı’nın Yahudi Soykırımı’nda rol oynadığı iddiaları öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/Po0x

Süddeutsche Zeitung,Yunanistan'ın yasadışı göçle daha etkin mücadele için AB sınır koruma ajansı Frontex'i göreve çağırması konusunda şu yorumu aktarıyor:

“Mülteciler konusunda Yunanistan'da yaşananlar görmezden gelinemeyecek aşamada. Orada adil bir mülteci başvuru sürecinden sözetmek mümkün değil, çünkü ilgili makamlar büyük yük altında. Beklemedeki binlerce kişi onları Avrupa'ya sürükleyen gerekçelerin adilce değerlendirilmesi fırsatından yoksun. Birileri onlarla ilgilenene kadar yıllarca kamplarda kalmak zorundalar. Avrupa Birliği durumun farkında ve bunun kendi mülteci politikalarının sonucunda ortaya çıktığının da bilincinde. Avrupa Birliği artık insan onurunu hiçe sayan bu uygulamalarına son vermelidir.”

Frankfurter Allgemeine gazetesi ise Almanya ve Fransa'nın, Avrupa Birliği'nde mali krizlerle daha etkin mücadele için İstikrar Paktı kriterlerinde değişiklik talep etmesini şu sözlerle değerlendiriyor:

“Almanya Başbakanı Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin İstikrar Paktı kriterlerinde değişiklik yapılmasını öngören uzlaşısı iki tepkiyi tetikliyor. Birincisi küçük üye ülkeler dayatma ve şantajla karşı karşıya olduklarını hissediyor. İkincisi ise Lizbon Antlaşması'nın onaylanma sürecindeki yorgunluğunu atamayan Avrupa Birliği'nde bu sefer de ekonomik kriterlerden uzaklaşarak orantısız borçlanmaya yönelen üyelerin söz hakkının elinden alınmasını öngören yaptırımlar için değişikliklere gidilmesi hiç makul değil. Alman Dışişleri Bakanı Westerwelle, ikinci bir Yunanistan krizinin Avrupa Birliği'nin çökmesine yol açacağını söylerken haklı. Ama işte bu nedenle çok özenle hareket etmek lazım. Zira üyelerin boyunduruk altında varlığını sürdürmeyi kabul etmeyecekleri de dikkate alınmalı.”

Neue Osnabrücker Zeitung da Almanya ve Fransa'nın uzlaşarak diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelere dayatmada bulunmasını eleştiriyor:

“Başbakan Merkel ve Cumhurbaşkanı Sarkozy diğer üyelere euroyu istikrara kavuşturmak için içerik olarak yanlış, hem de fiilen uygulanamayacak bir planı dikte etmek istiyor. Lüksemburg Başbakanı Asselborn, Alman-Fransız planını 'siyasi delilik' olarak nitelendirirken abartmıyor aslında. Merkel nasıl olur da aşırı borçlanan üyelerin oy hakkını ellerinden almak isteyebilir. İspanya, Portekiz, İtalya veya Yunanistan'ın böyle bir değişikliğe onay vermesi nasıl düşünülebilir. Ayrıca zorla yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması yeniden değiştirilmek zorunda. Bu da Pandora'nın kutusunun açılması anlamına gelir.”

Alman gazetelerinin yorum sütunlarında mercek altına alınan bir diğer konu da tarihçiler komisyonunun, Alman Dışişleri Bakanlığı mensuplarının Yahudilerin katledilmesinde önemli bir rol oynadıkları yönündeki raporu. Berlin merkezli Tagesspiegel gazetesi şu yorumu aktarıyor:

“Alman Dışişleri Bakanlığı mensupları profesyonelliklerini suç işleyenlerin hizmetine sundu. Gayet tabi ki direnenler oldu. Ancak çok yaygın değildi. Ayrıca sorunun asıl büyümesine yol açan bir çok diplomatın Federal Almanya'da görevine devam etmiş olmasıdır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Değer Akal

Editör: Murat Çelikkafa