1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

26.05.2011-Alman basınından özetler

26 Mayıs 2011

Bugünkü Alman basınından seçtiğimiz yorumlar, Uluslararası Para Fonu Başkanlığı için başlayan yarış ve Almanya’da nükleer enerjiden çıkış planlarına odaklanıyor.

https://p.dw.com/p/11OIl

Süddeutsche Zeitung, IMF Başkanlığı seçim sürecinin, aynı zamanda dünyadaki güç dengelerini yansıttığı değerlendirmesinde bulunuyor.

“Kalkınmakta olan ülkeler, IMF'de daha fazla güce sahip olmak için seslerini giderek yükseltiyor. Çin, Hindistan, Brezilya ve diğerleri haklı olarak, Fon'un başına sürekli bir Avrupalının getirilmesi geleneğini sorguluyor. Kendine güvenen ‘yeniler' sonuçta belki geri adım atacak, ama bunun bedelini de talep edeceklerdir. Bir taraf başkanlık görevini üstlenecek, diğer taraf içeriği belirleyecek. Siyasette işler genelde böyle yürür. Lagarde'nin IMF Başkanı olarak Avrupa'nın çıkarlarını her şeyin üstünde tutabileceğini düşünenler her halükârda hâyâlkırıklığına uğrayacak.”

Magdeburg kentinde yayımlanan Volksstimme gazetesinin yorumu ise şöyle:

“IMF, krizdeki Euro ülkelerinin kurtarılmasında önemli rol oynadığı için Fon'un başına yine bir Avrupalı'nın, Lagarde'nin gelmesi AB için şüphesiz iyi olur. Dolayısıyla IMF ve Dünya Bankası'nın başkanlıklarının şimdiye kadar olduğu gibi Amerika ve Avrupa arasında paylaşılması daha iyi gibi görünüyor. Kalkınmakta olan ülkeler bu ortaklığa sona verilmesini istiyor. Ve ağırlıkları da giderek artıyor. Özellikle de Çin'in. Bunun nedeni ise sadece Pekin'in dünyanın en büyük döviz rezervine sahip olması değil. Bayan Lagarde'nin, adaylık için başvuru süresinin dolacağı 10 Haziran'a kadar başka güçlü rakiplerle karşılaşması mümkün. O zaman verilecek karar ise uluslararası güç dengeleri açısından bir fikir verebilir.”

Almanya'da nükleer enerjiden çıkış ve hükümetin elektrik şirketlerine uygulanan yakıt vergisini kaldırma planları hararetli tartışmalara yol açıyor.

Frankfurter Rundschau gazetesi, Alman hükümetinin nükleer enerjiden çekilmeyle bağlantılı olarak enerji şirketlerinin ödediği yakıt vergisini kaldırma planını eleştiriyor:

“Alman hükümetinin yeniden geri adım attığı haberi borsada olumlu karşılandı. Elektrik şirketlerinin sahipleri de sevinmiş olsa gerek. Sonuçta koalisyon hükümeti, yakıt vergisinden vazgeçerek onlara ekstra kazanç sağlamış olacak. Pek ihtiyaçları olmadığı halde. Ama hissedarlara verilen bu güzel hediyenin bedelini ise halk ödeyecek. Eon ve RWE gibi dev enerji şirketlerinin hesabına yazılabilecek bu milyarlara aslında devlet bütçesinin ihtiyacı var.”

Die Welt gazetesi ise nükleer enerjiden alelacele çıkışı eleştiriyor.

“Fukuşima nükleer santralindeki nükleer kaza Almanya'da çoğu kişi için enerji politikaları konusundaki tartışmaların sonu anlamına geliyor. Fukuşima'daki birçok reaktörde nükleer erimenin meydana gelmesi artık kuşkulara yer bırakmıyor. Ülkenin artık mümkün olduğunca hızlı bir şekilde nükleer enerjiden vazgeçmesi ve bu emre uymak için enerji politikalarındaki iklim koruma, iktisadîlik gibi hedefleri bırakması gerekiyor. Hatta bunu yapmayanlar, hükümet tarafından bu iş için oluşturulmuş komisyonca etik davranmamakla itham edilebilirler. Bu, at gözlüğü takmak demektir.”

Westdeutsche Zeitung'un yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Tüm büyük projelerimiz yıllarca ertelenecek olursa, o zaman nükleer enerjiden çekilmek için zorlu dönemleri göze almak zorunda kalacağız, demektir. Örneğin rüzgar enerjisi kullanmak isteyen, elektriği uzun mesafelerden nakletmek zorunda. Gerçi elektrik, karbondioksit gazı gibi zehirli değil. Ama Almanya çapında elektrik hatlarına karşı düzenlenecek protestoları şimdiden kestirmek mümkün.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay