26.01.2007 - Alman basınından özetler...

Süddeutsche Zeitung, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan, Avrupa Yatırım Fonu ve Uluslararası Para Fonu’nun birkaç saat içinde Lübnan için aranan 4 milyar Euro’yu denkelştirdiğini yazıyor. “Fakat” diyor gazete, “ödemeler koşullara bağlı.” “Ödemeler daha çok şey olay olabilecek birçok yıla dağıtılıyor. Fransa’nın katkısı sadece ‘müsait koşullarda’ bir kredi. Amerika’nın yardımının önce Kongre’de onaylanması lazım. Lübnanlıların kuşkulu olmasında şaşılacak hiçbir şey yok.”

Frankfurter Allgemeine ise Lübnan sorunun siyasi yönünü inceliyor: “Lübnan her zaman Orta Doğu’daki sorunların kurbanı oldu. İsrail ile Filistin arasında hala çözülmemiş olan sorun bu ülkeyi birçok defa vurdu. Gelecekte de kaderi İsrail ile Filistinlilerin tekrar görüşmelere başlayıp başlamayacağına bağlı olacak.”

Berliner Zeitung ise yayınladığı bir analizde, Lübnan’a söz verilen yardımın sadece yeni bir savaşı finanse edeceğini savunuyor: “Lübnan’ın şanssızlığı, hepsi Lübnan’ı yardımlarının adresi olarak gösterse de, kreditörlerin aslında kendilerine yardım etmek istemesi. Kimse anayasal reform talep etmiyor. Kimse yatırımların onlarca yıldan beri ihmal edilen ve ülkenin İsrail bombardımanından özellikle etkilenen kesimlerine akmasını talep etmiyor, çünkü bunlar Şii yerleşim alanları ve Hizbullah’ın kaleleri. Oysa ancak bu şekilde Lübnan’da yeni bir iç savaş önlenebilir. Bunun yerine, paylaşım kavgasını körükleyen ve savaş tehlikesini arttıran paralar vaad ediliyor.”

Neues Deutschland gazetesi bugün Almanya’da yaşayan üç milyona yakın Türk vatandaşının çifte vatandaşlık taleplerini ele alıyor: “Bilgi sınavı ve Anayasa’ya sadakat yemini kural haline getirildikten sonra bu konu o kadar Almanlaştı ki, Almanya Türk Cemaati’nin müdahelesi sanki düne aitmiş gibi geliyor kulağa. O, çifte vatandaşlıktan yana tavır alıyor ve bununla kendi müşterilerinin ruh halini yansıtıyor: Bunların birçoğu iki toplumda da kendilerini evlerinde hissetmek istiyor.”

Tagesspiegel gazetesi bugünkü sayısında son günlerde Alman Dışişleri Bakanı Franz-Walter Steinmeier’in büyük siyasi baskı altında kalmasına neden olan Murat Kurnaz vakasında, Amerika Birleşik Devletleri eski Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in çok önemli bir rol oynadığını haber veriyor.

Gazete, 2002 yılında Rumsfeld’in, Guantanamo’da tutulan Bremen doğumlu Türk vatandaşı Murat Kurnaz’ı ancak koşullu serbest bırakma önerisi yaptığını yazıyor ve koşulu da açıklıyor: Kurnaz’ın Almanya’da CIA ve Alman gizli servislerinin ajanı olarak görev yapmasının garanti edilmesi. Tagesspiegel, dönemin Alman hükümetinin Kurnaz’ın o dönemde İslamcı bir tehdit olarak algılanması ve CIA’in Alman güvenlik birimlerini aldatarak, Kurnaz’ı sadece kendi ajanları olarak Almanya’da kulanabileceği korkusuyla bu öneriyi reddettiğini belirtiyor.